Sosyal güvenlik tasarısı çalışma hayatını gerdi
Sosyal güvenlik tasarısı çalışma hayatını gerdi
ANKARA - Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası'nda yapılacak değişikliklere ilişkin tartışmalar yoğunlaştı. Emek Platformu, yarın 2 saatlik "çalışmama hakkı" kullanımıyla ilgili karar aldı. Emek Platformu'nun bugün bütün yurtta kitlesel basın açıklaması yapması, yarın da saat 10:00-12:00 arası "çalışmama hakkını" kullanması bekleniyor. TİSK de yasa tasarısına ilişkin çekinceleri olduğunu açıklamakla birlikte, yönetim kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamada, eylem "genel grev" olarak nitelendirildi ve "kabul edilemez" denildi. Yalan tartışması Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "yasa hakları geri götürmüyor, yalan söylüyorlar" açıklamasının ardından Türk-İş başta olmak üzere emek örgütlerinin yasa üzerindeki talepleri bir kez daha gündeme geldi. Diğer örgütler tarafından da ağırlıklı olarak benimsenen ve Türk-İş'in "olmazsa olmaz" saydığı düzenleme talepleri şöyle: 1-Yaşlılık aylığını hak etme Yasa tasarısı: Yaşlılık aylığını hak etmek için kadın ve erkeğin 65 yaşını doldurması, tam aylık için 9000 gün; kısmi aylık için 5400 gün prim ödemiş olmaları şartı değiştirilmiyor. 2008'den başlanarak işe başlanılan yıla göre her yıl 100 gün daha fazla olacak şekilde kademeli geçiş öngörülüyor. Talep: Yapılan bu düzenlemede mevsimlik ve esnek usulde çalışan işçilerin durumları dikkate alınmamış emeklilik hakkını elde etmeleri imkansızlaştırılmıştır. Ülkemiz çalışma hayatının gerçekleri dikkate alınarak yaşlılık aylığını hak etmede aranan prim gün sayısının Sosyal Sigortalar Kanunu'nda olduğu gibi tam aylık için 7000, kısmi aylık için ise 4500 gün olarak düzenlenmesi gerekli görülmektedir. 2- Ölüm aylığını hak etme Yasa tasarısı: Tasarının 20. maddesi ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 32. maddesinin 2. fıkrası değiştirilerek ölüm aylığını hak etmek için aranan prim gün sayısı isçiler için 900 günden 1800 güne yükseltilirken kamu görevlileri için 3600 günden 1800 güne düşürülüyor. Talep: İşçilerin çalışma ilişkileri ve prim ödeme gün sayısındaki zorlukları dikkate alınarak ölüm aylığını hak etmek için kanunda olduğu gibi 5 yıl içinde 900 gün prim ödemiş olmaları yeterli sayılmalıdır. 3- Gelir ve aylıkların hesaplanması Yasa tasarısı: Tasarının 1. maddesi ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 3. maddesinin 29. fıkrası değiştirilerek güncelleme katsayısının tespitinde önceki yılda gerçekleşen tüketici endeksindeki değişim oranının yüzde 100'ü, sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla gelişme hızının ise yüzde 30'u dikkate alınıyor. Tasarının 17. maddesi ile kanunun 29. maddesinin 3. fıkrası değiştirilerek aylık bağlama oranı bir defada her 360 gün prim ödeme için yüzde 2'ye düşürülüyor. Tasarının 35. maddesi ile kanunun 55. maddesine eklenen fıkra ile bu kanuna göre bağlanacak aylıklara prime esas kazancın alt sınırı dikkate alınarak 29. maddeye göre belirlenecek ortalama kazancın yüzde 35'i oranında alt sınır aylığı öngörülüyor. Talep: Tüm çalışanların emeklilik sistemi kapsamında olduğu hususu dikkate alınarak güncelleme katsayısının tespitinde gelişme hızının yüzde 100'ünün dikkate alınmasını; aylık bağlama oranının her 360 gün prim ödeme için yüzde 2,5 olarak belirlenmesini; iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü en az yüzde 25 oranında kaybetmiş olan sigortalılardan çalışmayanlara bağlanacak sürekli iş göremezlik gelirinde bakmakla yükümlü olduğu aile ferdi sayısı dikkate alınarak alt sınır öngörülmesini; aylıklara öngörülen alt sınırda da sigortalıların bakmakla yükümlü oldukları aile fertleri sayısının dikkate alınarak alt sınır aylığının buna göre belirlenmesini, gerekli görmekteyiz. Buna göre gelir ve aylıklarda aylık bağlama oranının bekar sigortalılar için prime esas kazancın alt sınırının yüzde 35'i, evli sigortalılar için yüzde 50'si, evli ve çocuklu sigortalılar için ise yüzde 60'ı alt sınır olarak öngörülmelidir. 4- Fiili hizmet süresi zammı (Yıpranma) Yasa tasarısı: Tasarının 25. maddesi ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 40. maddesi değiştirilerek halen fiili hizmet süresi zammından yararlanmakta olan basın mensuplarının, basın mesleğinde çalışanların, uçuş personelinin, zabıtaların ve kaynakçılar gibi sigortalıların bu haktan yararlanmaları kaldırılıyor. Talep: Kanunda mevcut hakların korunması amaç edinildiğinden halen fiili hizmet süresi zammından yararlanmakta olan sigortalıların bu haktan yararlanmaya devam etmeleri gerekli görülmektedir. 5- Prime esas kazancın üst sınırını aşan ödemelerin prime tabi tutulması Yasa tasarısı: Tasarının 47. maddesi ile kanunun 80. maddesinde yapılan değişiklikte 1. fıkranın (d) bendinde o ay içinde yapılan ödemelerden prime esas kazancın üst sınırını aşan kısmın gelecek 12 ay içinde prime tabi tutulması düzenleniyor. Talep: İşçi ve işverene prim yükü getiren ve uygulamada büyük zorluklara neden olacak bu düzenlemenin, maddeden çıkartılması gerekli görülmektedir. TİSK: Genel grev kabul edilemez Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Emek Platformu'nun yarın yapacağı eylemi genel grev olarak niteledi. TİSK Yönetim Kurulu toplantısının ardından yapılan açıklamada, işçi ve memur konfederasyonlarına eylemi durdurmaları çağrısında bulunulurken, hükümetten de Ekonomik Sosyal Konsey'i toplayarak, uzlaşması istendi. Açıklamada, işyerlerinin yasa tasarısının bir tarafı olmadığı ve düzenlemenin hükümetçe getirildiği hatırlatılarak, "(Eylemin) işyerlerinin üretimini durdurma ve engelleme niteliği taşıması nedeniyle başta Anayasa, Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu, Borçlar Kanunu ve birçok kanunlarımız karşısında 'kanunsuz grev' olduğu açıktır" ifadesine yer verildi. TİSK açıklamasında şöyle denildi: "Genel grev niteliği taşıyan söz konusu eylemlerin kabul edilemez olduğunu tespit ederek, üretimin engellenmesinin bahis konusu olmaması gerektiğini belirtmek isteriz. TİSK, özellikle işyerlerinde hep birlikte çalıştığımız ve çalışacağımız işçilerimizin müktesep haklarının korunması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, çalışma barışının sağlanması ve sürdürülmesi konularına her zaman olumlu bakmış ve çalışmalarını bu esasları dikkate alarak sürdürmüştür. Kaldı ki, konfederasyon olarak mevcut yasa tasarısının bazı maddelerindeki düzenlemelere ilk günden beri karşı görüş belirttiğimiz bilinmektedir. OECD ülkeleri ortalamasına göre iki misli yüksek olan istihdam üzerindeki yüklerin, son taslakla daha da artırılması camiamızı rahatsız etmektedir."