Tekstil artıklarını dövize çeviriyor

Tekstil artıklarını elyaf ve ipliğe dönüştüren Dünya Tekstil, dünyanın dört bir yanına ihracat yaparak bu artıkları dövize çeviriyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Emine ÇAĞLAYAN
 
İSTANBUL - Tekstil artıklarının geri dönüşümünü sağlayan Dünya Tekstil, imal ettiği elyaf, iplik gibi ürünleri Avrupa'dan Afrika'ya Amerika'dan Asya'ya kadar ihraç ediyor. Daha çok otomotiv ve iplik sektörüne hammadde sağlayan Dünya Tekstil'in İhracat Müdürü Enes Türkel, "Çöpü döviz haline getiriyoruz" dedi.
 
kirpinti1.jpg
kırpıntı
 
Dünya Tekstil 1993 yılında tekstil kırpıntılarını değerlendirdererek sektörde hayat buldu. Zamanla gözünü daha yükseklere diken firma bu artıkları kendi makinelerinde işleyerek iplik haline getirmeye başladı. Bugün tekstil artıklarının geri dönüşümünü sağlayan firma Avrupa'dan Afrika'ya ve Amerika'dan Asya'ya kadar ihracat yapıyor. Geri dönüşümden kazandıkları maddelerin özellikle otomotiv ve iplik sanayinde kullanıldığını belirten Enes Türkel, "Özellikle Almanya'da ve İngilterede üretilen araçların içinde kullanılan keçe kumaşına baktığımda kendi ürünümüzü hemen tanıyorum" diyor. 
 
[PAGE]
 
Çatalca'daki  4 bin metrekare kapalı alanı bulunan fabrikasında bir günde 15-20 ton tekstil atığını pamuk haline getiriyor. Geri dönüştürülmüş elyaf ve tekstil artıklarının aylık ortalama 450 tonunu ihraç ediyor. 
 
kirpinti-geri-donusum-makinasi.jpg
Kırpıntı geri dönüşüm makinesi
 
Çinden yapılan ithalatın aksine , Çin'e her ay düzenli olarak ihracat yaptıklarına dikkat çeken Türkel, "Türkiyede tekstil geri dönüşüm sektörünün başlamasına öncülük eden ve yaptığı yatırımlarla sektörün en büyüğü olan aile büyüğümüz Harput Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Celal İlaldı'nın destekleriyle sanayileşmeye başladık. Daha önceden Avrupa'ya ve Çin'e ihracını yaptığımız tekstil kırpıntılarını 2004 yılından itibaren makinelerimizde işleyerek otomotiv ve iplik fabrikalarında kullanılabilir pamuk haline getiriyoruz. Otomotiv sektörü için özellikle Almanya, İngiltere ve Belçika'ya, iplik sektörü için  İtalya ve İspanya'ya, ara sıra ise battaniye sektörü için Afrika'ya ihracat yapıyoruz" dedi. Yaklaşık 9 ay önce Brezilya'ya ilk ihracatını yaptıklarını belirten Türkel, "O kıtada da kalitemizle kısa zamanda adımızı duyurduk. Özellikle Almanya'da ve İngiltere'de üretilen araçların içinde kullanılan keçe kumaşına baktığımda kendi ürünümüzü hemen tanıyorum" diye konuştu.
 
[PAGE]
 
Çöpü döviz haline getiriyoruz
Türkiye genelinde ortalama 500 bin ton tekstil artığının Adana'dan Uşağa, İzmir'den Gaziantep'e kadar birçok firma tarafından değerlendirilerek elyaf haline getirildiğini söyleyen Türkel şöyle devam etti: Çöpü kullanılabilir mamül haline getirmekteyiz ve bu yüzden ekonomimize ciddi anlamda fayda sağlamaktayız. Şirket olarak iç piyasaya satışımız yüzde 10 seviyelerinde ve bu göz önünde bulundurulduğunda kısaca çöpü döviz haline getiriyoruz.
 
elyaf.jpg
Elyaf
 
Geri dönüşümle ekonomiye çöpten kaynak sağlayan sektörün devletten de bir isteği var: Teşvik
Yeni üretim hattı siparişi verdiklerini dile getiren Türkel devlet desteği sağlanması halinde Doğu'da yatırım yapmaya hazırlandıklarını söyledi. Yeni yatırımlarla kapasite artışı sağlayacaklarını belirten Türkel şöyle konuştu: Bu artışla hem daha çok geri dönüşüm yaparak çevreye katkı sağlayacağız  hemde istihdam sayımızı arttıracağız. İhraç ettiğimiz ürünlerle ekonomimize kazandırdığımız döviz miktarı artacak. Hükümetimizin yeni teşvik paketinin ciddi anlamda yarar getireceğini umuyorum ve bu yüzden üretimimizin bir bölümünü doğuda uygun gördüğümüz bir sanayi bölgesine kaydırmayı düşünüyoruz.
 
Çukurova'daki tarla pamuğu neyse bizim üretimimiz de o
Geri dönüşümle elde ettikleri pamuğun Çukurova pamuğundan bir farkının olmadığını belirten Türkel, "Devletin bize vergilendirme açısından tarla pamuğuyla aynı şartlar altına almasını ve destekte bulunmasını istiyoruz" dedi.
 
[PAGE]
 
Denetim artırılmalı
Tekstil geri dönüşümünü yapabilmek için minimum 4 milyon dolar sermayenin gerekli olduğunu belirten Türkel, sektörde lisans probleminin olduğuna dikkat çekiyor. Türkel şunları ifade etti: Bu işin yapılabilmesi için Çevre Bakanlığı'ndan alınan tekstil geri dönüşüm lisanlarına gerensinim var. Bu lisansların alınma koşulları ise çok zor. Özellikle insan ve çevre odaklı tedbirlerin alınması en büyük şartları. Çok zor sınavlardan geçerek geri dönüşüm lisanslarımızı alıyoruz. Tesislerimizde yaptığımız iş göz önüne alındığında tertemiz ve pırılpırıl ortamlarda üretim yapıyoruz. Biz bu disiplinle üretimimizi devam ettirdiğimiz halde halen birçok kuruluş lisanssız olarak çalışıyor. Bu sağlıksız koşulların önüne geçmek için denetimlerin arttırılması gerekiyor."
 
uretim-hatti2.jpg
Üretim hattı
 
Tekstilde Ar-Ge'ye önem verilmeli
Tekstil sektöründe eski makinelerin bırakılarak yeni teknolojiye geçilmesi gerektiğine dikkat çeken Türkel şu önerilerde bulundu: Türkiye olarak ürettiğimiz ürünlerle yakın zamanda dünya tekstil sektörünün tahtına oturduk. Biz Bangladeş gibi işçi ülke olacağımıza, katma değerli ürünler üreterek 2023 hedefleri doğrultusunda ekonomimizi istediğimiz seviyeye yükseltebiliriz. Özellikle Ar-Ge ve markalaşma çalışmalarına daha çok önem vermemiz gerekiyor. Hükümetin Ar-Ge destekleri mevcut. Bu destekleri yerinde ve zamanında kullanmamız gerekir. Ben tekstil sektörünün içinde olduğum için tekstil teknolojisini yakından takip ediyorum örnek verecek olursak her yeni bir ITMA fuarında yeni tekstil teknolojilerini görüyoruz. Her geçen sene daha az enerji tüketimiyle daha kaliteli ürünler üreten makineler sergiye çıkıyor. Eğerki sanayide çıta yükseltmek istiyorsak eski teknolojiyi bir kenara atıp Ar-Ge'ye önem vermemiz gerekiyor. 
 
Tekstil Bakanlığı kurulmalı
Sektörün geleceği açısından Türkel'in bir diğer önerisi ise Tekstil Bakanlığı...
Geçtiğimiz hafta itibari ile pamuk fiyatlarının Şubat 2011 tarihinden sonra yine en üst seviyesine geldiğine işaret eden Türkel "Son yıllarda dünya pamuk fiyatlarında olan dalgalanmlar ve spekilasyonlar nedeniyle Türkiye tekstil ve konfeksiyon sektörü zaman zaman sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor. Benim önerim Tekstil Bakanlığı kurularak bu sektör tek merkezden doğru bir biçimde yönetilebilir ve tekstilde ortak politika üretilerek sektörde krizin önüne geçilebilir" diyerek sözlerini sonlandırdı.