TOBB öncülüğünde bir araya gelen 7 STK'dan ortak çağrı geldi, 81 ilde aynı anda okundu: Kavga ve kaos ortamından çıkalım

İSTANBUL - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde bir araya gelen memur, işçi, işveren, çiftçi, esnaf, tüccar ve sanayi temsilcisi TOBB, TİSK, TESK, Türkiye Kamu-Sen, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Hak-İş ve Türk-İş başkanları "Türkiye için Sağduyu" başlığıyla "Kavga ve kaos ortamından çıkalım" çağrısında bulundu. Sivil toplum örgütü başkanlarının tümünün katıldığı ve Çırağan Sarayı'nda yapılan toplantıda ortak metin TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından okundu. Hisarcıklıoğlu, "Türkiye'nin bir araya gelmesi ile ilgili en somut adım burası. Herkes aldığı mevcut pozisyondan bir adım geri atmalı. Diyaloğu ortaya çıkarmak istiyorsak buna mecburuz. Uzlaşma için bunu yapmalıyız" dedi. Türkiye'nin batısında çıkan küresel fırtınanın, çok yakın zamanda Türkiye'ye doğru gelmekte olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Gerçek gündemimize dönmeyi ve Türkiye'nin layık olduğu yere gelmesini bekliyoruz" diye konuştu. "İktisadi sorunlara yönelinmesi gerekir" TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu tarafından okunan bildiride, Türkiye'nin zor bir demokrasi ve hukuk sürecinden geçtiği vurgulanarak, "Bu kritik dönemden yara almadan çıkmak hepimizin ortak dileğidir" denildi. Türkiye'nin iktisadi tedbir arayacağı bir dönemde sağduyu araması 'talihsizlik' olarak nitelendirilirken, "Türkiye'nin işsizlik başta olmak üzere iktisadi ve sosyal sorunlara yönelmesi gerekmektedir. Vazgeçilmez ilkelerin varlığı dışında her mesele siyasetin konusu olabilir ve özgürce tartışılabilir. Politik süreç umutsuzluğu ve karamsarlığı artırmakta ve istikrarı tehlikeye atmaktadır" görüşüne yer verildi. "Yapmamız gereken AB sürecini hızlandırmak " Bildiride kuvvetlerin bağımsızlığının esas olduğu vurgulanarak, "Ülkemiz yaklaşık bir yıldır anayasayı ve siyasi partiler kanununu ilgilendiren çeşitli sorunlar etrafında gergin ve çözüm üretmeyen bir süreç içerisindedir. Halbuki yapmamız gereken ekonomik, siyasi ve sosyal standartlarımızı gelişmiş ülkelere ulaştırmak ve AB sürecini hızlandırmak olmalıdır. Türkiye kendi meselelerini sindire sindire tartışarak, katılımlı bir süreç içinde tüm kesimlerin mutabakatıyla hazırlanacak bir anayasayı hak etmektedir" denildi. "Partilerin kapatılması demokrasiye zarar verir" Siyasi partilerin demokrasilerin vazgeçilmez unsurları olduğuna vurgu yapılan açıklamada, partilerin kolaylıkla kapatılabilmesinin, demokratik süreç ve kurumların güçlenmesine hizmet etmek yerine zarar verdiğine dikkat çekildi. Kendilerinin Türkiye'nin temel sorunlarının çözümüne katkı sağlamaya ve sorumluluk üstlenmeye hazır olduklarını vurgulayan sivil toplum örgütleri, "Demokrasi tüm kurum ve kurallarıyla hayata geçirildiğinde bütün kurumlar kısır çekişmelerden uzaklaşarak uyum içinde çalıştığında ülkemizin aydınlık yarınlara yürüyeceğinden hiç kuşkumuz bulunmamaktadır" denildi. Bildirinin sonunda ise "Türkiye'nin istikbalini karartmaya kimsenin hakkı yoktur" cümlesi yer aldı. "Herkes bir adım geri atsın" Açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hisarcıklıoğlu, işçi, esnaf, tüccar ve sanayicinin bir araya gelmesinin önemini vurgularken, uzlaşma platformunun ortaya çıktığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: "Herkes mevcut aldığı pozisyondan bir adım geri atsın. Buradaki kitle bunu ifade ediyor. Türkiye'deki örgütlü meslek kuruluşlarının başkanları ve üyeleri ile ailelerini hesaba katarsanız 50 milyona yakın kişiyi temsil ediyoruz. ülkede her konuyu tartışabilmeliyiz. Birbirimize öteki diye bakarsak en büyük zararı toplum olarak biz görürüz. Herkes ötenin fikrini almalı". Gül ve Toptan'ı ziyaret edecekler Hisarcıklıoğlu, ortak akla herkesin dikkat etmesi gerektiğini bildirirken, çağrılarını herkese yaptıklarını söyledi. Türkiye için katılımcı demokrasi anlayışı çerçevesinde fikirlerin oluşması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, Anayasa Platformu'nda daha geniş anlamda bir katılımı sağladıklarını belirtirken, "Çağrımız sadece siyasi partilere değil tüm kesimlere bu çağrıyı yapıyoruz. Herkesin bundan sonra atacağı adımda ötekinin fikirini dikkate aldığı, dışlamadığı bir Türkiye hedefliyoruz" dedi. ABD'de başlayan global dalgalanmaya hazırlıklı olmak gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu ayrıca, sivil toplumun sağduyu çağrısı kapsamında önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve siyasi parti liderlerini ziyaret edeceklerini sözlerine ekledi. 81 kent aynı anda seslendi: Aklıselim yok olmasın "Türkiye'yi istikrarsızlığa ve kaosa mahkum etmeyin" sloganıyla yola çıkan 7 sivil toplum kuruluşundan oluşan "Sağduyu Platformu" 81 ilde ayna anda yaptıkları açıklamalarla, Türkiye'yi kaplaşmalara karşı uyararak, "aklıselim yok olmasın, gerilim iyilik getirmez" açıklamalarında bulundu. Kentlerden bazı temsilciler de İstanbul'da yapılan açıklamaya canlı olarak bağlanarak görüşlerini paylaşırken, bazı kentlerin işdünyası temsilcilerinin görüşleri ise özelte şöyle: .Bursa TSO Başkanı Celal Sönmez: Gerilimin iyilik getirmeyeceğini görüyoruz ve 'testi kırılmadan' yol göstermeye çalışıyoruz. Kamplaşmalar, kutuplaşmalar başlamadan 'Biz birlikteyiz, biz bir bütünüz' demeye gayret ediyoruz. .Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Yılmaz Kanbak: YTL'deki aşırı değerlenme ve iç finansman maliyetlerindeki yükseklik, işletmeleri, kur riski üstlenme pahasına yurt dışından borçlanmaya teşvik etmekte ve özel sektör kuruluşlarının borçları hızla artmaktadır. Türkiye'de aklıselim gittikçe yok olmaya başladı. Sağduyudan uzaklaştıkça da sorunlarımız büyüyor. .Elazığ TSO Başkanı Suat Öztürk: Türkiye zor bir demokrasi ve hukuk sınavından geçiyor. Tüm kesimlerin mutabakatıyla hazırlanacak bir Anayasayı ile sorunlar çözülmeli. . Aydın Ticaret Odası Başkanı Mustafa Baştuğ: Türkiye'ye hizmet etmek yerine zarar verecek adımlardan bir an önce vazgeçilmeli. .Gümüşhane TSO Meclis Başkanı Turan Tuğlu: Türkiye'nin temel sorunlarının çözülmesine katkı koymak için hazırız, yeterki birlik beraberliğimizi bozmayalım. .Muğla Ticaret Borsası Başkanı Hayati Nizamoğlu: Türkiye bir an önce kavga ve kaos ortamından çıkmalıdır. .Antakya TSO Başkanı Hikmet Çinçin: İktisadi tedbir arayacağımıza hala sağduyu arıyor olmamız talihsizliktir. Bu süreçten hiçbir yara almadan çıkmak herkesin ortak dileği. .Çanakkale TSO Meclis Başkanı Tamer Balçık: Geçen yıldan başlayan kısır süreç ne yazık ki genel seçimlerden sonra da devam etmekte, bir an önce ekonomi gündemine dönmeliyiz. .Samsun TSO Başkanı Adnan Sakoğlu: Zor bir sınavdan geçtiğimizi yineliyoruz. Herkesi sağduyuya davet ediyoruz. .Trabzon TSO Başkanı Şadan Eren: Türkiye bir an önce uzun dönemli ve tempolu büyümesini sağlayacak ve işsizlik başta olmak üzere tüm iktisadi ve sosyal sorunlara odaklanmalı. .Kahramanmaraş TSO Meclis Başkanı Şahin Balcıoğlu: Türkiye'nin istikbalini karartmaya kimsenin hakkı yok, herkesi sağ duyuya davet ediyoruz Cindilli: Tehditleri fırsatlara dönüştürecek dirliğimiz olmalı Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yönetim Kurulu Başkanı Muhammer Cindilli: Türkiye nüfusunun yüzde 50'sinden fazlasını temsil etmektesiniz. Erzurum'da da halkımız ekmeğini nasıl büyütüleceğini, hangi kriterlerde dağıtılacağını, ihracatın nasıl rekor seviyeye çıkarılacağını, istihdamın nasıl artırılacağını, bölgeler arası gelişmişlik farkının nasıl asgariye indirileceğini, siyaset mekanizmasından, iktidarıyla muhalefetiyle, siyaset dünyasından ve kamu bürokrasisinden beklemektedir. Bu noktada siz tarihi bir vazife yapıyorsunuz. Türkiye, tarihinin en zor kavşağında, ama en büyük fırsatları ile de yüz yüzedir. Bu tehditleri fırsatlara dönüştürecek cesaretimiz, birliğimiz dirliğimiz olmalıdır. Bunun içinde siyaset kurumunun iktidarıyla muhalefetiyle çözüm odaklı davranması gerekir. Değerler üzerinden siyaset Dünya Güzetesi yazarı Rüştü BOZKURT Dün ülkemizin önde gelen sivil toplum inisiyatiflerinin başkanları, "Türkiye için sağduyu" çağrısı yaptı. Çağrının yapıldığı toplantıda çok anlamlı bir saptama Erzurum'dan geldi. Başkan Muammer Cindilli, "... değerler üzerinden yapılan siyasetin" çatışma kaynağı olduğunu, uzlaşmacı tutumu engellediğini söyledi. Üzerinde önemle durulması gereken bu saptama, diğer günlük söylemin tutsağı olmamalıdır. Siyasette iki eksen geçerlidir: Birincisi, bütün toplumların zengin deneyimlere sahip olduğu eksen "doğuştan kazanılan değerler üzerine siyaset inşa etmektir." İnanç, ideoloji ve etnik kökenden beslenen siyaset, tarihin her döneminde toplumlarda ayrışmaya, çatışmaya ve enerji kaybına neden olmuştur. Diğeri "üretim değerlerine dayalı proje-odaklı" siyaset yapmaktır. Örneğin bir AB'ye üyelik projesi gibi. Ya da Singapur, İrlanda ve Finlandiya'da kalkınma harikası yaratan işleyen kurumlara dayalı, yaratılmak sistenen sonuçlar üzerine odaklanmış siyaset anlayışı. Ülkemizde anlamlı projeler üretemeyen siyaset kurumu, kolaylıkla doğuştan kazanılan değerler üzerine kurulu bir siyaset dili oluşturmaktadır. Eğer, dün yapılan çağrının ağırlıklı olarak vurgu yaptığı, "...ekonomik sorunlara dönülmeli, insanlara iş ve aş sağlayacak hedefler üzerinde odaklanılmalı" temeline oturtulmazsa, siyasette gereksiz çatışmaları önlemek çok güç olacaktır. Hep birlikte, doğuştan kazanılan değerlere dayalı siyaset söylemini bir yana bırakıp, toplumu zenginleştirecek, insan yaşamını kolaylaştıracak ekonomik ve sosyal içerikli projelere dayalı siyaset dili oluşturmayı öncelersek, ülkemiz için sağduyu yolunda da mesafe katedebiliriz. Erdoğan: 7 STK'nın çağrısının içeriğine katılıyorum Arnavutluk gezisinde bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'deki 7 sivil toplum örgütünün bir araya gelerek yaptığı sağduyu açıklamasına içerik itibariyle katıldığını söyledi. Gazetecilerin sivil toplum kuruluşlarının yaptığı sağduyu çağrısıyla ilgili sorulan bir soruya Erdoğan, "Doğrusu ben televizyonda içeriğini dinledim. İçerik itibariyle katılıyorum. Bunu da memnuniyetle karşılıyorum. Böyle bir ortak aklın oluşması sürecine öncülük etmeye de hazırız, bunu da burada özellikle vurgulamam da fayda var zannediyorum. Ve böyle bir girişime de teşekkür ediyorum" yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Gül'ün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve diğer liderlerle görüşmesini de yorumlayan Başbakan, "Cumhurbaşkanlarımızın geçmişten bugüne bu tür anlarda devreye girmesi doğal. Bunu da doğal karşılamak gerekir. Temennim o dur ki hayırlı olur" dedi. NOTLAR . İstanbul'da gerçekleştirilen toplantı ile aynı saatte Türkiye'nin 81 ilinde de ortak basın açıklaması yapıldı. . TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, telefonla Denizli, Erzurum ve Samsun'da oda başkanlarına bağlandı. Oda başkanları istanbul'da yapılan toplantıda verilen mesajları desteklediklerini, önemli olanın 'aş ve iş' olduğunu söylediler. . Toplantıya İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, TOBB sayman üyesi ve iTO Başkan Yardımcısı İbrahim Çağlar, Deniz Ticaret Odası (DTO) Başkanı Metin Kalkavan, İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Nejat Ekrem Basmacı ve STK'ların İstanbul'daki temsilcileri katıldı. . Bildirinin hazırlanılmasına 10 gün önce STK'ların bir araya geldiği toplantıda karar verildiği, daha sonra teknik ekiplerin çalıştığı, önceki akşam da son şeklini aldığı öğrenildi. . İSO Başkanı Tanıl Küçük, kendilerinin ekonomik ve siyasi istikrarın önemine vurgu yaparken, sosyal istikrarsızlık tehlikesi ile karşı karşıya olunduğunu söyledi. . TİSK Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, yeni anayasanın şart olduğunu söylerken, Türkiye'nin Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olduğunu hatırlatarak, "Siyasi partiler ve hükümet bunu nasıl göz ardı edip siyasi konulara odaklanıyorlar. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum" dedi. . Toplantıya katılmayan DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, bu durumu odatv.com adlı internet sitesinde; "Bu yalnız suni teneffüs alınacağı zaman bir oksijen olarak bu örgütlerin bu çevreye girmesini uygun bulmuyoruz. Yaşamın her alanında bu örgütlerin çabalarının dikkate alınacağı ve onların önemlerinin Türkiye'de dikkate alınacağı bir yaklaşım içerisinde olmalı" sözleriyle açıkladı.