Tofaş'ın Egea hatchback modelinin üretimine başlandı

Koç Holding ve Tofaş Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Egea ailesi kapsamında, 2023 yılına kadar 1.3 milyon adet üretim ve 10 milyar dolar ihracat hedeflediklerini söyledi...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Esra Özarfat

BURSA -  Tofaş, Egea ailesinin ikinci ürünü olan Hatchback modelinin üretimine başladı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Koç Holding ve Tofaş Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, Koç Holding Otomotiv Grubu Başkanı Cenk Çimen, Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu, Koç Holding ve Chrysler yöneticileri, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay’ın ve Tofaş çalışanlarının da katıldığı törenle ilk Fiat Egea Hatchback üretim bandından indirildi. 

Dünyadaki teknolojik gelişmelerin yanı sıra akıllı projeler üzerinde de çalıştıklarını belirten Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç; “Topluluğumuzun 2007-2014 dönemindeki toplam Ar-Ge harcaması 4.6 milyar lira olmuştur. Sadece geçen yıl 1.3 milyar lira Ar-Ge harcaması yapıldı. TUİK verilerine göre ülkemizde özel sektör Ar-Ge harcamalarının yüzde 13’ü grubumuz tarafından gerçekleştirilmektedir. Topluluk şirketleri bünyesinde yer alan toplam 15 Ar-Ge merkezinde 4 binin üzerinde mühendis çalışmaktadır. 650 çalışanın görev aldığı Tofaş Ar-Ge merkezi de 2015 yılında Türkiye’nin en başarılı ilk 3 Ar-Ge merkezinden biri olmuştur” dedi. 

Fiat Chrysler’in Avrupa’daki en büyük üretim merkezi olan ve farklı marka araçlara tek çatı altında üretim yapabilen tek şirket olan Tofaş’ın son yıllarda yaptığı 1.5 milyar doların üzerindeki yatırımıyla tüm ürün gamını yenilediğini ifade eden Ömer Koç, 1 milyar dolarlık yatırımla hayata geçirilen Egea model ailesinin 2023 yılına kadar 1 milyon 300 bin adet üretileceğini, 10 milyar dolarlık ihracat planlandığını açıkladı. Koç şunları söyledi, “Egea hem iç pazarda konumumuzu güçlendirecek, hem de önemli ihracat potansiyeliyle Tofaş’ı başka bir konuma taşıyacak bir proje. Sedan modelinin Avrupa pazarındaki öngörülen üzerindeki başarısı, önümüzdeki aylarda Amerika kıtasına ihracatının başlayacak olması, alınan yatırım kararının ne kadar isabetli olduğunu ispat etmektedir. Bugün üretimine başladığımız bu model yaratacağı dış ticaret fazlası ve istihdam ile ülkemize ve Türk otomotiv sanayisine önemli katkılar sağlayacaktır.” 

Hatchback üretiminin yüzde 90’ı ihraç edilecek

Ürün geliştirme sürecinde 2 bin Tofaş ve Fiat Chrysler çalışanının birlikte görev aldığını, Tofaş mühendislerinin ise projede öncü rol oynadıklarını belirten Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu da “Yüzde 70’e yakını ülkemiz mühendisliği ile hayata geçirilen proje Türkiye Otomotiv Sanayisi için de önemli bir kilometre taşıdır. Egea ailesinden sadece 2016 yılında 100 binin üzerinde araç ihraç etmeyi planladık. Bu yıl üreteceğimiz Egea hatchbacklerin ise neredeyse yüzde 90’ını ihraç edeceğiz. Beklenti ve talep bu rakamların da üzerinde” diye konuştu.

Eroldu, 1994 yılında kurulan Tofaş Ar-Ge biriminin 600’ün üzerinde çalışanı ile Fiat Chrysler’in Avrupa’daki 2. büyük Ar-Ge merkezi konumunda olduğuna vurgu yaptı. Eroldu; “Tofaş olarak Ar-Ge’ye bugüne kadar yaklaşık 40 milyon Euro yatırım yaptık. 10 yıldan bu yana da ciromuzun yüzde 3’ünü Ar-Ge’ye aktarıyoruz. Patent başvuru sayımız 350’ye ulaşmış durumda. Tofaş Ar-Ge olarak Avrupa Birliği araştırma projelerinde öncü görevler üstleniyoruz. Emisyon değerleri, yakıt tüketimi ve maliyet değerlerinde azalmayı sağlayacak olan araç hafifletme araştırmaları çalışmalarımızın odak noktasını oluşturuyor” dedi. 

Bakan Işık: Otomotiv üretiminde ilk 10’a girmeliyiz

Törende konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ise Türkiye’de geçen yıl satılan her 4 otomobilden 3’ünün ithal edildiğine dikkat çekerek, “Otomobil pazarında artış bize büyük bir ithalat yükü de oluşturuyor. Her geçen gün artan bu talebin Türkiye’de yapılan üretimle karşılanması, sektörde ticaret dengesini de korumamızı sağlayacaktır” değerlendirmesini yaptı.

20’nci yüzyılda yaşanan ekonomik dönüşüme en büyük katkıyı sunan sanayi dallarının başında otomotiv sektörünün geldiğine ve Türkiye’nin de otomotiv üretiminde dünyanın en büyük 15’inci üreticisi konumuna geldiğini belirten Işık; “Ama 15’incilik bizi kesmez. İlk 10’a girmek durumundayız. İlk çeyrek itibariyle otomobil üretimimiz son 10 yılın zirvesine çıktı, rekor kırdı. İlk çeyrekte otomotiv ihracatımız adet bazında yüzde 7’lik artış gösterdi. Bu gelişmeler 2016 yılında Türkiye ekonomisi için 2015’ten de olumlu bir yıl olacağını gösteriyor. Bakanlık olarak otomotiv sektöründeki gelişmeleri yakından takip ediyor, özellikle gelecek projeksiyonlarını dikkatli bir şekilde inceliyoruz. Bu sektörün geleceği dünya ekonomisinin istikameti ve yeni teknolojiler açısından çok belirleyici olacak” diye konuştu. 

Bugün kullanılan parçaların yüzde 70’i gelecekte olmayacak 

Geçen yıl dünyada 50’ye yakın firmanın 90 milyonun üzerinde araç ürettiğinin altını çizen Bakan Işık şu değerlendirmeyi yaptı; “Bu araçlar gelişecek, değişecek. Belki bambaşka şeylere dönüşecek. Ama otomotiv sektörü insan hayatındaki önemini korumaya devam edecek. Önümüzdeki yıllarda birleşmeler yoluyla üretici firma sayısı azalacak. Üretim gelişmekte olan ekonomilere doğru kayarken, gelişmiş ülkeler Ar-Ge ve tasarım gibi daha yüksek katma değerli alanlara yoğunlaşacak. 2020’de gelişmekte olan ekonomilerdeki araç satışlarının gelişmiş ülkelerdeki araç satışlarını ikiye katlaması bekleniyor. Ancak gelişmiş ekonomilerde de yeni nesil, çevre dostu motor teknolojilerine sahip araçlara olan talep her geçen gün artıyor. Norveç’in şu anda yasama gündeminde 2025’ten sonra benzinli ve dizel motorlu araçların satışını yasaklayan bir tasarı bulunuyor. Otomotiv sektörünü etkileyecek bu tür gelişmelere şimdiden en iyi şekilde hazırlanmak durumundayız.”

Türk otomotiv endüstrisinin sektörün geleceğine damga vuracak kilit teknolojilere yoğunlaşması gerektiğine dikkat çeken Fikri Işık, araçtan araca etkileşim, akıllı ulaşım sistemleri, otonom sürüş gibi teknolojiler ile elektrikli araçlarla ilgili batarya ve şarj teknolojilerinin gelecekte daha da önem kazanacağını bildirdi. Otomotivde bugün kullanılan parçaların  yüzde 70’inin kullanılmayacağını dile getiren Işık, TÜBİTAK ve TEYDEB destekleriyle bu teknolojilerin Türkiye’de geliştirilmesini desteklediklerini açıkladı. 

Bakan Işık:  Yerli otomobili teknoloji geliştirme platformu olarak görüyoruz

Yerli otomobil projesiyle ilgili de konuşan Bakan Işık şunları söyledi; “Bir Türk markasının çıkması Türkiye’yi otomotivde çok daha büyük merkez yapmak açısından son derece önemlidir. Yerli otomobilimizi adeta bir teknoloji geliştirme platformu olarak görüyoruz. Geçen hafta ABD’de bir dizi ziyaret gerçekleştirdim. Orada Türk ve Amerikalı akademisyenler ve iş insanlarıyla bir araya gelme fırsatım oldu. Hemem hemen herkesin otomobil projesini yakın takip ettiğini gördüm. Otomotiv teknolojisinde kullanılacak, ticarileşme potansiyeli yüksek projesi olanları bu otomobil projemizde işbirliği yapmaya davet ettim. Otomobil projemiz Türkiye’nin dünyaya yeni teknolojiler sunmasına vesile olursa o zaman gerçek anlamda başarıya ulaşmış bir proje olacak diye düşünüyorum. Özellikle otomobil projemizle sanayi 4.0 sürecine damga vuracak olan yapay zeka, sensör teknolojileri, nesnelerin interneti gibi alanlarda bir ivme yakalayabileceğimizi düşünüyorum. Araçta kullanılmak üzere üzerinde çalıştığımız bu tür teknolojileri diğer sektörlerimize de aktarmamız mümkün olacaktır. Bu konularda otomotiv üreticilerimizle ortak çalışma yapmaya hazır olduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Gelin, Türkiye’de otomotivle ilgilenen tüm paydaşlarımızla bu projede ortak çalışalım. Gelin Türkiye’yi bir yeni nesil otomotiv teknolojileri geliştirme merkezi haline birlikte getirelim.”

Bursa’da yapımına başlanacak olan Otomotiv Test Merkezi için bugüne kadar 54 milyon lira harcandığını söyleyen Bakan Işık, kamulaştırma işlemlerinin bittiğini, projenin ilk aşaması olan fren test pistinin proje ihalesinin yapıldığını, bu yıl içinde fren test pistinin temelinin atılacağını duyurdu.