Türk sporu endüstrileşiyor

Türk sporu endüstrileşiyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Son dönemlerin en önemli pazarlama alanlarından biri olan ve bütçesi milyar dolarla ifade edilen Türk spor ekonomisi, gerçekleştirilen "Sports Marketing" konferansı ile masaya yatırıldı. Konferans spor ekonomisi ve pazarlamasına yön veren birçok ismi bir araya getirdi. Konferansın açılış konuşmasını yapan Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, spor ekonominsinin artık Türkiye'de hem içerik, hem de kavram olarak sıcak şekilde hissedilebilen bir duruma geldiğini söyledi. Sporun ölçülebilen parasal ekonomik değerinin diğer birçok sektörden kat kat üstün olduğuna işaret eden Başesgioğlu, "Örneğin futbol ligimiz gelir açısından Avrupa sıralamasında 7. sırada yer almaktadır. Sponsorluk gelirlerimiz şu anda 1 milyar doları aşmış vaziyette. Bizim bulunmak istediğimiz nokta bunun çok üzerinde" diye konuştu. Bu alanda özel sektör ile kamunun işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Başesgioğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Spor ekonomisinin hem yapısal, kurumsal ve ulusal alt zeminini oluşturmak, hem de piyasa dinamizmi içerisinde dengelerin sağlanması için önümüzdeki süreçte elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Sporun vergilendirilmesi, sponsorluk hizmetlerinin ülkemizde daha etkin bir şekilde yaygınlaşması, spor yayın haklarının yasadaki gerçek karşılığını bulabilmesi için bazı düzenlemeleri yapmak durumundayız" dedi. Smith: Fanatiği olmayan spor ticari olarak gelişemez Sports marketing alanında danışmanlık hizmeti veren L.E.K. şirketinde fahri danışmanlık görevini yürüten Colin Smith, Türk ve global spor ekonomisi üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Sports marketing uygulamalarının markaya kattığı değer ve elde edilen kazanımların ölçümlenmesi konusunda katılımcılara ip uçları veren Smith, "Sporun yüreğinde yine spor vardır. Bütün mesele rekabette kilitlenir" diye konuştu. Smith, sporun en önemli niteliğinin kamuoyu olduğunu ve fanatik hayranları olmayan bir sporun ticari yönünün gelişemeyeceğini ifade etti. Smith, "Türkiye'de en önemli market spor futboldur. Futbolda son derece önemli Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi 3 önemli markanız var. Sizin kulüplerinizi de marketing anlamında çok iyi görüyorum. Bu kulüplerin 100 tane perakende mağazası var. Bu sizin sporda liderliğiniz için çok önemli" diye konuştu. "Spora para lazım" Spor ekonomisinde finansal gelirlerin güdücüsünün çeşitli şekillere bürünebileceğini dile getiren Smith, market sporlara bakıldığında üyeler, sponsor, reklam ve tv gelirlerinin çok önemli olduğunu söyledi. Sporun daha keyifli ve daha iyi bir hale getirilebilmesi için yeni yatırımların yapılması gerektiğine dikkati çeken Smith, sözlerine şöyle devam etti: "Sporun daha iyi bir düzeye gelebilmesi için spora para lazım. Spor artık giderek bir eğlence ürünü haline geliyor. Sporun ticari yanının işleyebilmesi içinde bazı farklılıkları olmalı. Bu farklılıkları inşa edebilmeniz lazım. Bunun için de eğlence, kendini kaptırmış bir taraftar lazım. Bunun için etkin yayın ile televizyon kapsamında yayılmaya, üstün oyunculara ve işletme yapısına bir altyapıya sahip olmak gerekir. Bunun için ayrıca güçlü bir iş dünyasına ve toplumun da bu işin içine dahil edilmesine ihtiyaç var. Bütün bunlar sporun ticari hale gelebilmesi için gerekli olan temel unsurlar." Colin Smith, Türk sporunun birçok Avrupa ülkesine örnek olacak nitelikte olduğunu belirterek, özellikle futbol alanındaki perakende mağazalarının çok önemli rol oynadığını söyledi. Smith, lig kalitesinin yükselmesi ile buradaki ticari hacmin de büyüyeceğine işaret ederek, özellikle yayın gelirlerinin en önemli kalem haline gelmesi gerektiğini vurguladı. Türk sporu pazarlama sıkıntısı yaşıyor Konferansta düzenlenen bir panel ile Türkiye'de başarılı uygulamalara imza atmış kurum yöneticileri de bir araya geldi. Moderatörlüğünü TRT'nin eski spikerlerinden Çetin Çeki'nin üstlendiği panelde, Efes Pilsen Kurumsal İletişim Müdürü Mustafa İlgün, İddaa Kurumsal İletişim Genel Müdür Yardımcısı Kerem Ertan, Lig Radyo Yayın Yönetmeni Mehmet Ayan, Türk Telekom Dış İlişkiler Direktörü Ersin Eroğlu ve Ülker Sponsorluk Müdürü Hakan Aydınol konuşmacı olarak katıldılar. Panelde konuşan Ülker Sponsorluk Müdürü Hakan Aygül, Türkiye'nin en büyük sıkıntısının futbol ekonomisini büyütecek ve katma değer yaratacak bir lig pazarlama statejisinin olmaması olduğunu ifade etti. Türk spor ekonomisinin geliştirilmesi için yükün sponsorların omzundan alınması gerektiğini belirten Aygül, gelir kalemlerini çeşitlendirecek uygulamalara gidilmesi gerektiğini söyledi. Aygül ayrıca bu yıl spor liglerine yaptıkları ana sponsorluk yatırımlarını destekleyecek yan yatırımların da gerçekleştireceklerini belirtti. Efes Pilsen Kurumsal İletişim Müdürü Mustafa İlgün, Türk spor ekonomisinde yaşanan tüm sorunların pazarlama ile ilgili olduğunu söyledi. İlgün, "Eğer spor bir ürünse bu satılmak zorunda" dedi. Türk sporunun fazla müşterisinin olmadığına işaret eden İddaa Kurumsal İletişim Genel Müdür Yardımcısı Kerem Ertan, "Bizim sporun seyircisi fazla müşterisi yok. Bu durum kişi başına milli gelir ile de çok ilintili bir durum. Şu an insanlar sadece izleyici konumunda, tüketici konumunda değil" diye konuştu. Türk sporundaki pazarın genişletilebilmesi için Fortis Türkiye Kupası'nın da pazarlanmasını öneren Lig Radyo Yayın Yönetmeni Mehmet Ayan, özellikle gelecek kuşaklara bu alanın nasıl pazarlanacağı ile ilgili stratejilerin de belirlenmesi gerektiğini söyledi. Türk Telekom Dış İlişkiler Direktörü Ersin Eroğlu'da konuşmasında, basketbol, voleybol ve atletizm dallarının temel sponsorluk alanı olarak seçtiklerini belirterek, buradaki yatırımlarına devam edeceklerini açıkladı.