Türkiye'de doğum oranının fazla olması bebek giyimine rağbeti artırdı / Her üç bebekten birini

Türkiye'de doğum oranının fazla olması bebek giyimine rağbeti artırdı / Her üç bebekten birini

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

'İdil Bebe' giydiriyor İSTANBUL - Türkiye'de doğum oranının önceki yıllara göre azalsa da hala yüksek olması bebek giyimini konfeksiyon sektörünün en cazip alanlarından biri haline getirdi. 600 milyon dolar düzeyine ulaşan ve rekabetin giderek arttığı markalı bebek giyim pazarında İdil Bebe de hızlı büyüyen şirket olarak dikkat çekiyor. Türkiye'de 350 noktada ürünleri satılan şirket, aralarında Yunanistan, Sırbistan, Bosna Hersek, Ukrayna, Romanya, Çek Cumhuriyeti, İran, İsrail, Rusya, Avustralya'nın da bulunduğu pek çok ülkeye ihracat yapıyor. Şirket, üç milyon dolar düzeyinde bir ciro gerçekleştiriyor. Fasonla başladı markasını yarattı Bundan yaklaşık 24 yıl önce Mevlüde Uygun tarafından kurulan İdil Bebe geçmişte birçok ünlü markaya fason üretimi yaptıktan sonra 1998 yılında İdil Baby ve Manino markalarıyla sektöre girdi. "Ormanda yol ikiye ayrılıyordu, biz az yürünmüş olanı seçtik" diyen İdil Bebe'nin sahibi Mevlüde Uygun, "Ucuzun büyük rağbet gördüğü dönemlerde, biz tam anlamıyla Don Kişot'luk yaptık ve kalite odaklı iş konseptiyle yola çıktık. A-B grubuna yönelik kalitede ve tasarım ile üretim yaptık, taviz vermeden yapmaya da devam ediyoruz" dedi. Türkiye'de her üç bebekten birini giydirdiklerini söyleyen Uygun, "Ülkemizde üç büyük markanın içinde yer aldığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Kendi segmentimizde, yani Türk markaları arasında şu anda İdil Baby ve Manino yüzde 40'ları zorluyor" diye konuştu. Yurtdışına franchise vereceğiz Ayda ortalama 35-40 bin takım üretip sattıklarını kaydeden Uygun "Adetlerde ifade edildiğinde bu yıllık 1 - 1,5 milyon adedi bulur. Ciromuz ise 3 milyon dolar düzeyinde" dedi. İdil Bebe olarak kontrollü adımlarla büyüdüklerini ifade eden Uygun, "Dört yıl önce kendi fabrika binamızı bitirdik. 800 metrekare kapalı alandan 2 bin metrekare kapalı alana geçtik. Ancak fark ettik ki buraya da sığamıyoruz. İki yıl içinde yeni binanın inşaatına başlayacağız" diye konuştu. "Enflasyonun, başımızda Demokles'in kılıcı gibi gezindiği şu yıllarda yıllık büyüme hesapları yapmak çok zor. Ancak her türlü dalgalanmaya rağmen yıllık büyümenin yüzde 20'ler civarında olduğunu söyleyebiliriz. Aslında bu oran 1990'lı yıllarda çok daha yüksek seviyelerdeydi" diyen Uygun, hem pazarın belli bir doygunluğa ulaşması hem de teksildeki genel sıkıntıların büyüme oranlarını aşağıya çektiğini dile getirdi. Türkiye'de tam 350 satış noktasında olduklarını anlatan Mevlüde Uygun, müşterilerini olumsuz etkileyeceği için mağaza açmak konusunda çekimser davrandıklarını söyledi. Üretimlerinin yüzde 70'ini iç piyasaya sattıklarını ifade eden Uygun "Yüzde 30'unu yurtdışına veriyoruz. Yunanistan, Sırbistan, Bosna Hersek, Ukrayna, Romanya, Çek Cumhuriyet'leri, İran, İsrail, Rusya, Avustralya gibi ülkelere ihracatımız var. 2009 yılında yurtdışı pazarına keskin bir giriş yapmaya hazırlanıyoruz. Asıl büyümeyi yurtdışında hedefliyoruz ve franchising vermeyi düşünüyoruz. Şu anda Yunanistan ve Ukrayna ile görüşme halindeyiz" dedi. Bebeklerin de modası var Bebek giyim sektörünün merdiven altı dahil edilmezse 0-6 yaş gurubu arasında aşağı yukarı 600 milyon dolar civarında bir pazar olduğunu ifade eden Uygun "Sektör 1990'lı yıllarda en büyük büyümesini gerçekleştirdi. Önceki yıllarda sadece yatan bebeği giydirirken şimdi 0-4 yaş bebeği hem ev içinde hem de dışarıda giydiriyoruz. Ülkemizdeki doğum oranlarını düşündüğümüzde, bebek giyimi tekstildeki en cazip sektörlerden biri gibi görünse de, son yıllarda ciddi rekabetin olduğunu söyleyebiliriz" dedi. Bebek giyiminde yaşanan rekabetin tasarımı ön plana çıkardığını belirten Mevlüde Uygun şöyle devam etti: "Son yıllarda bebe giyimi tasarımla tanıştı. Geçmiş yıllarda bebek kıyafetinin rahat ve kullanışlı olması istenirdi. Bildiğimiz bebe renkleri kullanılırdı. Artık anneler de bebek modasının sıkı takipçisi oldular. Onlar bebeğine şık rahat, günün trendini yansıtan kıyafetler istiyor. Bu yanıyla bir benzerlik varsa da, bebe giyiminin olmazsa olmazı kaliteli ve sağlıklı ürünler sunmak." Bebek giyiminin kadın ve erkek modası ile paralel değiştiğini söyleyen Uygun "Geçmişte bu böyle değildi. Yaptığımız iyi bir model 3-5 yıl satardı. Artık nadiren aynı modeli kesiyoruz. Bunda bizlerin yaratıcılığımız kadar annelerin beğenileri de büyük etken. Ayrıca hızlı tasarım ve üretim önemli avantajlarımızdan biri oldu" dedi. Mevlüde Uygun, ürünlerinde yüzde 80 örme kumaş kullandıklarını kaydederek şu bilgileri verdi: "Kesinlikle hazır kumaşı tercih etmiyoruz. Kumaşımızı kendimiz dokutuyoruz. Bakın bu çok önemli. Dolayısıyla iplikten dokumaya ve boyaya kadar kaliteyi her aşamada kontrol etme şansına sahibiz." Günümüzün annelerinin ucuzdan kaçtığını belirten Uygun "Bebeklerine sağlıklı ve kaliteli ürünleri alıyor. Geçmişte pahalı bulunduğu için satamadığımız ürünler artık hatırı sayılır derecede talep görmeye başladı. Bu nedenlerden dolayı yurtdışı fuarlarını daha ciddi takip ediyoruz. Bu fuarlar bize yeni pazarlara açılmamız adına önemli bir avantaj oldu, olmaya da devam edecek" dedi.