TUSKON, Afrika ile olan dış ticaret açığını kapatıyor
TUSKON, Afrika ile olan dış ticaret açığını kapatıyor
Dar Es Selam - Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'nun (TUSKON) Dış Ticaret Müsteşarlığı desteğiyle düzenlediği Dış Ticaret Köprüsü programları Kara Kıta (Afrika) ile ticari ilişkilerin daha da artmasını sağladı. Afrika Birliği'nin dönem başkanlığını devralan Tanzanya'da incelemelerde bulunan TUSKON Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Ciğer, "Afrika Dış Ticaret zirveleriyle amacımız Türkiye'nin bu bölge ile olan dış ticaret açığını kapatmak. Bu noktada önemli başarı sağladık" dedi. Ciğer bu yıl 13-15 Mayıs tarihleri arasında CNR Fuar alanında düzenlenecek 3. Afrika Dış Ticaret Köprüsü programına bin kişinin katılacağını söyledi. İhracatının yüzde 50'sinden fazlasını Avrupa'ya yapan Türkiye için en önemli alternatif pazarların başında Afrika geliyor. Tanzanya'nın Turizm Bakan Yardımcısı Ezekil M. Maige, Tanzanya Ticaret Sanayi ve Tarım Odası Başkanı Aloys J. Mwamanga, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Ciğer ve Türk gazetecilere başkent Dar Es Selam'da hem Afrika'nın hem de Tanzanya'nın ekonomik durumu hakkında bilgi verdi. Bakan Yardımcısı Ezekil M. Maige, hem Tanzanya'nın hem de diğer Afrika ülkelerinin yatırım anlamında büyük potansiyeller barındırdığını dile getirdi. Maige, kendi ülkesinde özellikle tarım ve turizm alanında yatırım yapılabileceğini belirterek, "Burada büyük araziler var, 12 ay boyunca ürün de alınabilir" dedi. Turizmin ülkenin gayri safi milli hasılasının (GSMH) yüzde 20'sini oluşturduğunu belirten Maige, "Yılda 700 bin civarında turist geliyor. Bu konuda hedef turist sayısını 5 milyona çıkarmak. Çoğunluğu Avrupa ülkelerinden gelen turistlerin harcama ortalaması bin 500 dolar" şeklinde konuştu. Maige, yabancı yatırımlar için verilen teşvikleri ise şöyle sıraladı: "Bir işadamı yatırım yapmak istediğinde, üretimde kullanılacak bütün makine ekipman ve inşaat malzemeleri vergiden muaf tutuyoruz. Yapılan yatırım kendi maliyetini kurtarıncaya kadar da gelir vergisi alınmıyor. Ayrıca çeşitli sektörel teşvikler var. Dünya Bankası da yatırımların bir bölümünü güvence altına alıyor." Yerli sanayinin gelişimini de önemsediklerini belirten Maige, yabancı yatırımcıların yerli ortaklarla çalışmasını teşvik ettiklerini söyledi. HES ve gıda işlemede yatırım imkanı Tanzanya Ticaret Sanayi ve Tarım Odası Başkanı Aloys J. Mwamanga, tarım, ticaret ve sanayinin her dalında Türk işadamlarını yatırıma beklediklerini dile getirdi. Mwamanga "Tanzanya'da taze meyve ve sebze üretimi iyi. Bu üretimi değerlendirecek meyve suyu, konserve gibi işlenmiş gıdaya dönüştürecek sanayiye ihtiyaç var. Her türlü tarım ürünü yetiştiği için bunlar endüstriyel hale getirilebilir. Küçük işletmelere yeni yatırım yollarını öğretecek ve bunları geliştirecek organize sanayi bölgeleri kurulabilir' dedi. Tanzanya'da debileri son derece güçlü birçok nehir olduğunu ifade eden Mwamanga, Tanzanya hükümetinin bu nehirler üzerine kurulacak hidro elektrik santrallarını (HES) hem özel sektöre açtığını hem de teşvik verdiğini söyledi. Bu arada Tanzanya'nın başkenti Dar Es Selam'da yolların şiddetli yağışlar nedeniyle yolların bozulduğunu ifade eden Oda Başkanı, "Devlet her yıl 80 milyon dolarlık bütçe ayırıyordu. Bu yıl bu rakam 160 milyon dolara çıktı. Küçük çaplı onarım işini yerli firmalar yapabiliyor. Fakat ana yolların yapımı için Türk yatırımcılar gelebilir. Yakında 300 kilometrelik yeni bir yol yapım ihalesi de yapılacak. Ayrıca burada maddi geliri yüksek insanlar ameliyat olmak için Hindistan'a veya Avrupa'ya gidiyor. Bu ihtiyacı karşılayacak özel hastaneler de kurulabilir" dedi. TUSKON'un düzenleyeceği 3. Afrika Zirvesi'ne katılacağını belirten Mwamanga, "Bu organizasyon iki ülkenin ilişkilerinin gelişmesi için çok önemli. Üyelerimi katılmak için teşvik edeceğim" dedi. 3. Afrika Dış Ticaret Köprüsü TUSKON Başkan Vekili Ahmet Ciğer, bu yıl 13-15 Mayıs tarihleri arasında CNR Fuar alanında düzenlenecek 3. Afrika Dış Ticaret Köprüsü programına bin kişilik bir katılım beklediklerini söyledi. Afrika'nın Türk işadamları için önemli fırsatlar sunduğunu dile getiren Ciğer, "Bu ülkelerde de yüzde 15 ile yüzde 20 zengin tüketici kesimi bulunuyor. Bu bölgeler eski sömürge ülkeleriyle ilişkilerinden dolayı Avrupa ülkelerinden çok ciddi ithalat yapıyor. İthal ettikleri ürünler çoğu Türkiye'de rahatlıkla yapılan ve aynı kalitede bulunabilen ürünler. Türkiye'de kesinlikle Avrupa'da bulunabilecek kalite ucuza alınabiliyor" dedi. İlk zirveye 500 işadamının geldiğini aktaran Ciğer, her yıl bu rakamın katlandığını kaydetti. Ciğer, "ilk gelen işadamlarıyla şimdiki gelenler arasında iş yapma kapasitesi bakımından nitelikli işadamları geliyor. Kendi ülkelerine bir şey alan değil ortak yatırım yapmak, ortak dağıtım şirketi kurmak gibi. Bu tecrübeyi kendi ülkelerine taşımak istiyorlar" diye konuştu. Türk işadamlarının da böylesi programlar ihracatlarını artırdığını ve yeni pazarlara ulaştığını vurgulayan Ahmet Ciğer, üye derneklerin düzenlediği gezilere binlerce işadamının gittiğini belirtti. Hedef 40 bin iş görüşmesi 3 milyar dolarlık ticaret TUSKON'un düzenlediği iki Afrika zirvesine toplam bin 300 civarında Afrikalı, 2 bin 600 Türk işadamı katıldı. 36 bin ikili görüşme gerçekleştirildi, 2,5 milyar dolarlık iş bağlantısı gerçekleştirildi. Bu yıl bin civarında Afikalı, 2 bin 500 Türk işadamının katılımı ile 40 bin iş görüşmesi ve 3 milyar dolarlık ticaret hacmi oluşturulması hedefleniyor. Afrika programı istatistikleri 2006 2007 2008 Hedef Katılımcı ülke 31 39 45 Stand katılımcı firma 36 98 200 Yurtdışı görüşmeci işadamı 450 805 950 Yurtiçi görüşmeci işadamı 1.100 1.515 2.500 Görevli (stand ve fuar) 100 300 600 Yabancı basın 0 29 70 Yabancı bakan ve bürokrat 43 64 100 İkili görüşme sayısı 16.000 30.000 40.000 Ticaret hacmi 500 milyon $ 2 milyar $ 2,5 milyar $ Etkinlik katalogu (İngilizce-Fransızca 2.000 adet 3.000 adet 5.000 adet İzlenim Doğal sera; Tanzanya Tanzanya, Orta Afrika'nın Hint Okyanusu kıyısında yer alan 30 milyon nüfuslu, yeraltı kaynakları bakımında zengin, geniş tarım alanlarına sahip, su kaynakları bol olan doğal bir sera görünümünde. Güney yarımkürede yer alması ve gittiğimiz dönemin sonbahara denk gelmesi nedeniyle bol yağışlı günlerine tanık olduğumuz ülkede en önemli sorun tabi" ki işsizlik. Günlük ortalama gelirin 1,5 dolar civarında olduğu ülkede işsizlik en büyük sıkıntıların başında geliyor. Zenginlik ve fakirlik arasında keskin bir çizginin olduğu ülkede 45 yıla varan bağımsızlık döneminde herhangi bir çatışma çıkmaması diğer Afrika ülkelerine göre büyük bir güven veriyor. Portekiz, Almanya ve İngiltere sömürgesi olan Tanzanya'ya son yıllarda büyük bir yatırım yarışı gözleniyor. Yılda 4 ürün alınabilen doğal sera görünümündeki topraklarında modern tarım yapılamaması bu yönde yatırımların öncelikli olabileceğini gösteriyor. Türkiye'den daha büyük bir yüzölçüme sahip ülkede, altın, elmas, kömür, petrol ve doğalgaz gibi büyük yeraltı zenginlikleri çıkarılmayı bekliyor. Otoyolların yeterli olmaması ve enerji sıkıntısı yatırımların önündeki en büyük engeller olarak görülürken, ülkedeki bürokrasinin yavaşlığı ve rüşvetin çokluğu da bir başka engel olarak sıralanıyor. Tanzanya halkına baktığınızda yoksulluk içinde olsalar da mutlu ve umutlu olduklarını gözlerinden okuyabiliyorsunuz. Uzun yıllar sömürge olarak kalmış ve hâlâ Avrupa ülkeleri tarafından hor görülmeleri Türkler için büyük bir şans olarak görülebilir. Bir merhaba ve ellerini sıkmanız inanılmaz bir mutluluk veriyor Tanzanyalılar'a. Sağlık ülkede çözülmeyi bekleyen en önemli sorunlardan. Uzun yaşamın düşük olduğu ülkede genç nüfus yoğunluğu çok fazla. Asrın vebası AIDS'in ciddi bir sorun olduğu Tanzanya'da, sıtma ve yetersiz beslenme diğer başka sağlık sorunları olarak dikkat çekiyor. Doğal yaşamın korunduğu birçok milli parkın olması bu ülkeye yönelik safari turizminin gelişmesinde etkili olurken, vahşi hayvanları doğal ortamlarında görebilme isteği, Afrika'nın en önemli dağı olan Klimanjaro'nun bu topraklar içinde yer alması ve kültürel zenginlikler farklı bir turizm alanı olarak karşımıza çıkıyor. Ülkenin adının içinde yer alan, dış ilişkilerde Tanzanya'ya bağlı fakat içerde bağımsız olan Zanzibar Adası ise bir turizm cenneti. Modern turizm yatırımlarının son yıllarda artmaya başladığı adada bu tür yatırımlara yönelik çağrılar devam ederken, söz konusu adada sadece Çin elçiliğinin olması Asya'nın dev ülkesinin burası ile de yakından ilgilendiğini gösteriyor. Kaldığımız kısa sürede güzel dostluklar kurduğumuz Tanzanya, çok uzak olarak görülse de bakir olması yatırımcılara büyük umutlar veriyor. Bu arada yazmadan geçemeyeceğim. İstanbul'un trafik sorunundan sürekli şikayet eden biri olarak, Tanzanya'nın ticari başkenti Dar Es Selam'daki trafiği gördük ve yaşadıktan sonra biraz olsun İstanbul'a haksızlık ettiğimi anladım. Tanzanya'da Türkler Hint Okyanusu kıyısındaki Tanzanya'da toplam 90 Türk vatandaşı yaşıyor. Bunların yarısını ise çocuklar oluşturuyor. Buraya Türkler'in geliş hikayeleri ise birbirinden çok ilginç. 10 yılı aşkın bir süredir Tanzanya'da yaşayan Türkler burada çok farklı iş kollarında çalışıyor. Afrika'da büyük bir otel ve casino grubunun müdürlüğünü yapan Mustafa Koç, Tanzanya'da en uzun süre yaşayan Türkler'in başında geliyor. Malatyalı mobilyacı Şahin Bozdağ ise en genç yatırımcılardan biri. Bozdağ, yaklaşık 6 yıldır Tanzanya'da olduğunu ve burada yılda 500 bin dolar civarında bir ciroya sahip olduklarını söylüyor. Ülkeye en son yerleşen Türkler ise havuz kimyasalları alanında faaliyet gösteren Mar-Kım unvanlı bir şirketi işleten Akif Kara ve Ali Kekeç. Akif Kara, ülkedeki rüşvetten yakınırken, burada iş yapmanın getirisinin ise Türkiye'ye göre çok fazla olduğunun altını çizmeden edemiyor. Tanışma fırsatını yakaladığımız Tanzanya'da yaşayan en ilginç Türk ise ülkede birçok kez haber olmuş tarımla uğraşan Muammer Öksüzan. 15 yıl Yaşar Grubu'nda çalışmış ve son beş yılında Pınar Un'un genel müdürlüğünü yapmış olan ODTÜ mezunu kimya mühendisi Öksüzan, 5 yıldır Tanzanya'da. Dar Es Selam'a 200 kilometre mesafede 30 bin dönümlük bir araziyi 99 yıllığına kiralamış olan Öksüzan, bugüne kadar yatırmış olduğu 500 bin doları henüz çıkaramamış. Tarım arazilerinin devlet adamları, milletvekilleri ve zenginler tarafından sahiplenilmesi nedeniyle uzun bir uğraş sonrasında bir bürokratla yarı yarıya ortaklıkla 30 bin dönümlük arazinin küçük bir kısmında ilk ürünü olan 300 ton mısırı bir gecede çaldıran Öksüzan, gazetelere ve haberlere çıkmasına, Başbakan'dan söz almasına rağmen çalınan ürünün karşılığını bir türlü alamamış. Ülkede çok verimli topraklar olduğunu ve modern tarımla birlikte çok iyi verim alınabileceğini belirten Öksüzan, yaşadıklarına rağmen Tanzanya'ya çok güveniyor. Enerji ve otoyol sektöründe olanakların gelişmesi ile ülkedeki sanayileşmenin de hız kazanacağını ifade eden Öksüzan, buraya gelecek yatırımcılara çok iyi bir ön inceleme yapmaları gerektiği yönünde uyarıda bulunuyor. Öte yandan Tanzanya'da yaşayan Türk vatandaşları Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ertelenen ziyaretini yapmasını beklerken, hemen hemen bütün ülkelerin büyükelçiliğinin olduğu ülkede Türk büyükelçiliğinin olmamasının kendileri için çok büyük bir eksiklik olduğunu belirtiyor. Bir an önce de bu eksikliğin giderilmesini istiyor.