”Yargı Reformu kuvvetler ayrılığı ile şekillenmeli”
TÜSİAD, Yargı Reformu Strateji Belgesinin katılımcı bir süreç ile nihai haline gelmesi gerektiğini belirtti
İSTANBUL - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Yargı Reformu Strateji Belgesinin, kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti prensipleri ışığında şekillenmesi, katılımcı bir süreç ile nihai haline gelmesi gerektiğini bildirdi.
TÜSİAD'tan yapılan yazılı açıklamada, Avrupa Birliği adaylık sürecinde gerçekleştirilmesi gereken yargı reformunun ana hatlarını ve takvimini belirleyecek olan Yargı Reformu Strateji Belgesinin, yüksek yargı organlarının görüşlerini Adalet Bakanlığı'na iletmeleri ile tekrar gündeme geldiği hatırlatıldı.
Türkiye'de demokratik standartların yükseltilmesine yönelik çeşitli adımlar atılmış olmasına karşın, yargı reformunun on yıllardır tartışılan, ancak en az mesafe katedilen alan olduğu ifade edilen açıklamada, "Yargı Reformu Strateji Belgesi, Türkiye'nin ihtiyacını her gün daha fazla hissettiği reformu daha fazla geciktirmeyecek kadar hızlı; ileride telafisi güç sonuçlar doğurmayacak kadar da özenli bir çalışma ile ele alınmalıdır" görüşüne yer verildi.
Bu çerçevede, pek çok Anayasa maddesinde de değişiklik yapılmasını gerektiren Strateji Belgesi'nin, katılımcı bir süreçle nihai haline getirilmesinin büyük önem taşıdığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Yargı Reformu Strateji Belgesi, yargı teşkilatının tüm birimlerini ve bunların işleyişine ilişkin çok sayıda konuyu ele almaktadır. Bu konuların hepsi kendine has özellikler taşısa da yargı bağımsızlığının en önemli husus olduğu kanaatindeyiz. Yargının, günümüz demokrasilerindeki anlamıyla bağımsız bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısı ve işleyişi ile hakim ve savcıların meslek güvenceleri de yargı bağımsızlığını güçlendirecek şekilde düzenlenmelidir. Yargı Reformu Strateji Belgesi, kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti prensipleri ışığında şekillenmeli, katılımcı bir süreç ile nihai haline gelmelidir. Anayasa'nın konsensüse dayalı kapsamlı bir değişikliğe tabi tutulacağı, katılımcı bir süreçle yönetilecek bir Anayasa Reformu ile birlikte ele alınmalıdır."