”Yılın ilk yarısı daha olumsuz geçti”

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Küçük, İSO Ekonomik Durum Tespit Anket çalışmasının sonuçlarını açıkladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, İSO Ekonomik Durum Tespit Anketinin, 2008 yılı ilk yarısının, 2007 ikinci yarıya göre daha olumsuz geçtiğini gösterdiğini belirterek, "Çalışmanın 5 temel göstergesinden 4'ünde üretim, iç satış, dış satış ve yeni siparişlerde tüm ölçeklerde artış bildiren işletmelerin oranı düşerken, azalış bildiren işletmelerin oranı artmıştır" dedi. 

Küçük, İSO Ekonomik Durum Tespit Anket çalışmasının sonuçlarının açıklandığı basın toplantısında, çalışma kapsamında, Türkiye imalat sanayisinin toplam katma değerinin yüzde 40'ını yaratan İSO üyelerinin, 2008 yılı ilk yarısında gerçekleştirdikleri ekonomik faaliyetler ve 2008 yılı ikinci yarısına yönelik beklentilerinin incelendiğini kaydetti. 

2008 yılı ilk yarı sonu ekonomik durum tespit anketinde, 2008 yılı ilk yarısının, 2007 ikinci yarıya göre daha olumsuz geçtiğini gösterdiğini belirten Küçük, "Çalışmanın 5 temel göstergesinden 4'ünde üretim, iç satış, dış satış ve yeni siparişlerde tüm ölçeklerde artış bildiren işletmelerin oranı düşerken, azalış bildiren işletmelerin oranı artmıştır. İstihdamda ise çok küçük ölçüde bir iyileşme söz konusudur" dedi. 

Küçük, 2008 ilk yarıda 2007 ikinci yarıya göre karlılıklarının arttığını bildiren işletmelerin oranının azaldığını, yatırım yapmayan işletmelerin oranının arttığını, finansman darboğazı içinde olan işletmelerin oranının yükseldiğini, satış hedefini gerçekleştiren işletmelerin oranının düştüğünü söyledi. 

İşletmelerin, temel sorunları olarak rekabet edilen ülkelere kıyasla yüksek girdi maliyetleri, yüksek kayıt dışılık, düşük kur, düşük kar marjı, yatırım teşviklerinin azlığı, kalifiye eleman eksikliği, kalitesiz ve ucuz işalatın yarattığı baskı, uzun vadeli ve uygun koşullarda finansman yetersizliği, iç talepteki durgunluk, SSK primlerinin yüksekliği, kıdem tazminatı sorununu gündeme getirdiklerini aktaran Küçük, şunları kaydetti: 

"İşletmeler, istihdam paketini ve 1 Ekim'de yürürlüğe girecek olan 5 puanlık prim indirimini olumlu adımlar olarak değerlendirmişler, ancak her iki alanda da önlemlerin daha ileriye taşınmasını ve ayrıca haksız rekabet ve kayıt dışılıkla daha etkin mücadele edilmesini istemişlerdir." 

Küçük, "Anketimiz kapsamında, bir sonraki döneme ilişkin beklentiler her zaman olduğu gibi yine iyimserdir. İşletmeler, 2008 ikinci yarının, ilk yarıdan daha iyi geçeceği ümidini taşımaktadırlar" diye konuştu. 

En fazla azalış yaşayan işletmeler deri ve ayakkabı

Küçük, 2008 yılı ilk yarının, üretim açısından 2007 yılı ikinci yarıya göre daha olumsuz geçtiğini belirterek, 2008 ilk yarıda toplam işletmelerde üretimde artış bildirenlerin oranının, yüzde 50,7'den yüzde 39,7'ye gerilerken, azalış bildirenlerin oranının, yüzde 24,4'ten yüzde 34,7'ye yükseldiğini söyledi.

Küçük, üretim açısından tüm ölçeklerde bir önceki döneme göre olumsuz gelişmenin söz konusu olduğunu dile getirerek, üretimde artış bildiren işletmelerin oranı en yüksek olan sektörün, yüzde 55,2 ile gıda, içki ve tütün sanayi, azalış bildirenlerin oranının en yüksek olduğu sektörün ise yüzde 61,9 ile deri ve ayakkabı sanayi olduğunu kaydetti.

2008 yılı ilk yarıda tüm ölçeklerde iç satışların 2007 ikinci yarıya göre daha olumsuz bir dönem yaşadığını vurgulayan Küçük, 2008 ilk yarıda iç satışlarda artış yaşayan işletmeler oranının en yüksek olduğu sektörün, orman sanayi, azalış yaşayan işletmeler oranının en yüksek olduğu sektörün de deri ve ayakkabı sanayi olduğunu aktardı.

Küçük, dış satışlarında artış bildiren işletmeler oranının, 2007 ikinci yarıda yüzde 42,8 iken, 2008 ilk yarıda yüzde 38,9'a gerilediğini, azalış bildirenlerin oranının ise yüzde 28,5'ten yüzde 36,2'ye yükseldiğini kaydetti. Küçük, dış satışlarda da 2008 ilk yarının tüm ölçeklerde 2007 ikinci yarıya göre olumsuz geçtiğini dile getirdi.

2007 ikinci yarıda yüzde 42,2 olan yeni siparişlerde artış bildiren işletmelerin oranının, 2008 ilk yarıda yüzde 36'ya gerilediğini, siparişlerde azalma bildiren işletmelerin oranının, yüzde 33,4'e çıktığını kaydeden Küçük, yeni siparişlerde ilk yarının 2007 ikinci yarıya göre küçük ve orta ölçekli işletmeler açısından daha olumsuz geçtiğine dikkati çekti.

"İstihdamdaki sorunlar devam ediyor"

Küçük, istihdamında artış bildiren işletmelerin oranının 2007 ikinci yarıda yüzde 36,4 iken, 2008 ilk yarıda yüzde 32,7'ye gerilediğini, azalış bildiren işletmeler oranının da yüzde 26,9'dan yüzde 26,2'ye düştüğünü belirterek, "Bulgular, çalışmaya katılan büyük ölçekli işletmelerin diğer ölçeklere göre 2008 ilk yarıda istihdama daha fazla katkı yaptıklarını göstermektedir. Anketimizde 2008 yılı ilk yarıda, 2007 yılı ikinci yarıya göre az da olsa sağlanan iyileşmeye rağmen istihdamdaki sorunların devam ettiğini görüyoruz" diye konuştu.

Beş temel göstergede bir önceki döneme göre azalış bildiren işletmelerin oranına bakıldığında 2008'in ilk yarısında her üç işletmeden birinin, üretim, iç satış, dış satış ve yeni siparişlerinde azalma olduğunun görüldüğüne işaret eden Küçük, ihracatta olası bir duraklamanın işareti olarak değerlendirilebilecek dış satışlar ve yeni siparişlerdeki azalmanın ise dikkat çekici olduğunu söyledi.

Küçük, bir sonraki 6 aya ilişkin beklentilere ilişkin olarak da, "2008'in ikinci yarısına yönelik beklentilerdeki iyimserlik, daha önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de, sanayicilerimizin geleceğe yönelik umutlarının devam ettiğini göstermektedir. Ancak, ekonomik durum tespit anketimizin sonuçlarına geniş bir zaman aralığından bakıldığında beklentilerdeki iyimserliğin aynı ölçüde hayata geçmediği görülmektedir" dedi. Tanıl Küçük, tahminlerinin, bundan önceki dönemlerde olduğu gibi 2008'in ikinci yarısındaki gerçekleşmelerin de beklentilerden daha olumsuz olacağına işaret ettiğini dile getirdi.

@page@

"Karlılıklarla ilgili göstergeler olumsuz bir tablo çıkarıyor"

Küçük, 2007 ilk yarıda yüzde 76,3 olan ihracat yapan işletmeler oranının, 2007 yılı ikinci yarıda yüzde 75,5, 2008 ilk yarıda yüzde 75,4'e gerilediğini belirterek, "İhracatın toplam ciro içindeki payı, 2007 yılı ikinci yarıda yüzde 36 iken, 2008 ilk yarıda yüzde 38,4'e çıkmıştır. Tüm ölçeklerde ihracat/ciro oranı bir önceki döneme göre artış göstermiştir" dedi.

Karlılıklarının geçmiş yılın aynı dönemine göre daha yüksek olduğunu belirten işletmeler oranının, 2007 yılı ikinci yarıda yüzde 32,4 iken, 2008 ilk yarıda yüzde 27,5'e gerilediğini bildiren Küçük, 2008 ilk yarıda işletmelerin karlılıklarıyla ilgili göstergelerin, genel olarak 2007 ikinci yarıya göre daha olumsuz bir tablo ortaya koyduğunu belirtti.

Küçük, bulguların, satış hedefi gerçekleştirme oranlarının, son dönemlerde giderek gerilediğini ortaya koyduğunu vurgulayarak, "Satış hedeflerine ulaşma oranının gerilemesinde, 2005 sonrasında sanayi üretimindeki yıllık büyüme oranının yüzde 5'ler üzerine çıkmaması etkili olmuştur. Satış hedefi gerçekleşme oranının, 2008 ilk yarıda küçülmesi yine sanayi üretimindeki nispi yavaşlama ile ilişkili görünmektedir" diye konuştu.

"Finansman dar boğazında olan işletmeler"

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Küçük, 2008 ilk yarıda karşılıksız çek ve protestolu senetlerle karşılaşan işletmelerin oranının, 2007 yılı ilk yarıya göre düşerek, yüzde 60,6'ya gerilediğini aktararak, bu düşüşte 2008 ilk yarıda iç satışlardaki nispi yavaşlamanın etkili olduğunun söylenebileceğini söyledi.

Anketin önemli göstergelerinden birinin de finansman dar boğazında olan işletmelerin oranı olduğuna değinen Küçük, kriz yılı 2001'de ankete katılan işletmelerin yüzde 73'ünün finansman dar boğazında olduğunu belirttiğini, kriz sonrası ekonomideki olumlu gelişmelerle birlikte bu oranın, yüzde 50'ler civarına gerilediğini anlattı.

Küçük, finansal dar boğaz içinde olan işletmelerin oranının 2007 ikinci yarıda yüzde 55 olarak gerçekleştiğini belirterek, "2008 ilk yarıda ise bu anlamda karşımıza daha olumsuz bir tablo çıkmakta ve finansman dar boğazı içinde olan işletmelerin oranının yüzde 60,2'ye tırmandığı görülmektedir. Bu, 2001 sonrası dönemin en yüksek oranıdır. 2008 ilk yarıda finansman dar boğazında olduklarını belirten işletmelere ölçek itibarıyla bakıldığında, küçük ve orta ölçekli işletmelerde sorunun daha büyük boyutlarda olduğuna dikkati çekmektedir" şeklinde konuştu.

"2008'in kaderinin farklı olacağını ümit etmek isterdik"

Tanıl Küçük, 'kötünün iyisi, ehven-i şer' denilebilecek ortalama rakamlarla kapatılmış her yılın, Türkiye'nin kayıp yılları hanesine bir yenisinin daha eklenmesi anlamına geldiğini ifade ederek, "İlk yarı belirsiz bir tablo ortaya koysa da, yıl sonu itibarıyla 2008'in kaderinin farklı olacağını ümit etmek isterdik" dedi.

Küçük, ankete cevap veren işletmeler arasında kredi kullananların yüzde 27,2'sinin, kullandıkları toplam krediler içinde döviz ya da dövize endeksli kredilerin oranının, yüzde 80'den yüksek olduğunu belirttiğini aktardı. İşletmelerin yüzde 45'inin ise kullandıkları krediler içinde döviz ya da dövize endeksli kredilerin payının, yüzde 50'den daha yüksek olduğunu belirttiğini anlatan Küçük, "Bu yüksek oranlar, işletmelerin döviz kurlarında ortaya çıkabilecek yüksek boyutlu dalgalanmalardan önemli ölçüde etkilenme potansiyeli taşıdıklarını ortaya koymaktadır" dedi.

Küçük, anket kapsamında işletmelere yatırımlarıyla ilgili sorular sorduklarını dile getirerek, elde edilen verilere göre, 2008 ilk yarıda işletmelerin yüzde 49,8'inin yatırım yapmadığını, bu oranın 2007 yılı ikinci yarıda yüzde 43,6 olduğunu bildirdi. Modernizasyon yatırımı yapan işletmeler oranında da 2007 ikinci yarıya göre önemli düşüş olduğunu belirten Küçük, "2008 ilk yarıda yeni yatırıma girdiklerini belirten işletmelerin oranı ise yüzde 16,8'dir. Bir önceki dönemde bu oran yüzde 18,4 idi. Görüldüğü üzere, düşüş eğilimi yeni yatırımları için de geçerlidir" diye konuştu.

Küçük, 2008 ilk yarıda şirket satın aldığını belirten işletmeler oranının yüzde 0,9'a, yurt dışında yatırım yapanların oranının da, yüzde 1,6'ya gerilediğini ifade ederek, 2008 ikinci yarıda yurt içinde yatırım yapmayı planlayanlar oranında düşüş olduğuna ve düşüşe rağmen yine de yurt dışında yatırım yapmayı planlayan işletmeler oranının, nispeten yüksek görüldüğüne dikkat çekti.

İşletmelerin ortalama büyüme beklentisinin yüzde 5,2 olduğunu aktaran Küçük, "Elde edilen bulgular, işletmelerin 2002 yılından bu yana devam eden kesintisiz büyümenin 2008 yılında da süreceği görüşünde birleştiklerini göstermektedir" dedi.

Küçük, çalışmaya katılan işletmelerin 2008 için ÜFE tahmini ortalamasını yüzde 10,8, TÜFE tahmini ortalamasını da yüzde 11 olarak açıklarken, işletmelerin tahminlerinde son dönemde en büyük yanılgının, yıl sonu döviz kurlarıyla ilgili olduğunu, 2007 ilk ve ikinci yarı döviz kuru tahminlerinde önemli sapmalar olduğunu kaydetti. Tanıl Küçük, çalışmaya katılan işletmelerin 2008 yıl sonu dolar kuru tahmin ortalamasının, 1,37 YTL, avro döviz kuru tahmin ortalamasının da 2,05 YTL düzeyinde bulunduğunu aktardı.

2008 ilk yarıda işletmelerin yüzde 47,5'inin ürün kalitesini yükselttiğini belirttiğini ifade eden Küçük, işletmelerin yüzde 44,1'inin maliyetlerini düşürdüğünü, yüzde 32,1'inin iş gücü verimliliklerini artırdığını, yüzde 26,2'sinin yeni ürün geliştirdiğini, yüzde 21,9'unun teknolojilerini yenileyip geliştirdiğini kaydettiğini söyledi.

"Enflasyondaki yükseliş, iyimserliği gölgeliyor"

Tanıl Küçük, 2008'in ilk 6 ayı sonunda ihracatta elde edilen yüzde 38,7'lik artışın iyimserliği desteklerken, yüzde 0,8'lik Haziran ayı sanayi üretim artışı, dış ticaret açığı ve cari işlemler açığındaki olumsuz seyrin, enflasyondaki yükselişin, iyimserliği gölgelediği ifade etti. 2008 ekonomisinin genel ekonomik göstergeler itibarıyla büyük olasılıkla 2007'ye benzer bir tablo ile sonuçlanacağını belirten Küçük, şu görüşleri dile getirdi:

"Ancak hatırlanacağı üzere 2007, pek çok göstergede 2001 sonrası dönemin en düşük artış oranlarının elde edildiği ve çoğunlukla kayıp olarak tanımlanan bir yıl idi. Her zaman ifade ettiğimiz gibi, 'kötünün iyisi, ehven-i şer' diyebileceğimiz ortalama rakamlarla kapatılmış her yıl, Türkiye'nin kayıp yılları hanesine bir yenisinin daha eklenmesi anlamına gelmektedir. İlk yarı belirsiz bir tablo ortaya koysa da yıl sonu itibarıyla 2008'in kaderinin farklı olacağını ümit etmek isterdik.

İşsizlik başta olmak üzere ekonomik ve sosyal sorunlarını çözebilmek, tam üyeliği hedeflediği AB ülkeleri ile arasındaki mesafeyi makul düzeylere çekebilmek için Türkiye'nin sanayi üretim artışında ve büyümede çok daha yüksek oranlar elde etmesi şarttır. 2009 ve sonrasını kazanım hanesine ekleyebilmek için önümüzdeki dönemde Türkiye, süratle ekonomiye odaklanmalı, yatırım, üretim ve rekabet gücünü destekleyecek reformlarla birlikte, dış ticaret açığının ve cari açığın kabul edilebilir düzeylere çekilmesine katkı sağlayacak ekonomik politikaları hızla hayata geçirebilmelidir."

 

"Beklentilerde giderek düşüyor"

Tanıl Küçük, gazetecilerin sorularını yanıtlarken de, istihdamdaki iyileşmeyi neye bağladığının sorulması üzerine, ankette sadece büyük ölçekte istihdam artışı sağlandığını gördüklerini, bunu tartıştıklarını ancak çok somut bir şey ortaya koyamadıklarını söyledi.

Sanayicinin "iyimserliği"ne yönelik bir soruya da Küçük, "Sanayici ne olursa olsun ümitli. Üretmek için biraz iyimser olabilmek, yarına ümitle bakmak gerekiyor. Her zaman gerçekleşmeye göre beklenti yüksek. Bu çok doğal ve yadırganmaması gereken bir şey. Ama beklentiler de giderek düşüyor. Beklentilerin oranını kıyasladığımız zaman, (aylık durum tespit anketlerimizde bunu çok daha net bir şekilde görüyoruz) yanılmıyorsam Mart ayından bu yana beklenti bir düşüş eğilimi içinde. Beklentilerin gerçekleşmeden yüksek olmasını biz çok doğal karşılıyoruz" şeklinde yanıt verdi. Küçük, hükümetin ekonomiye odaklanmasının son derece doğal bir refleks olduğunu belirterek, şöyle dedi:

"2007 yılını ortalama bir yıl olarak gördük ve 2007 yılını kayıp hanemize yazdık. Türkiye'nin daha yüksek oranlarda büyümeye ihtiyacı var diyoruz. 2008'in de maalesef aynı kaderi paylaşacağını görüyoruz. Dolayısıyla 2009 ve ötesini kurtarmak için, ekonomik büyüklüğü yaratabilmek için yapılması gerekenler var. Bize göre siyasi iktidarların devamı buna bağlı. Hükümetimizin bunu gördüğü ve göreceği gerçeğine inanıyoruz. Dolayısıyla da şimdiye kadar gerçekleştirmediği reformları, hızla gerçekleşmesi gerektiğini göreceğine inanıyoruz ve hızlı hareket edeceğine inanıyoruz. Bu ekonominin gerektirdiği doğal bir sonuç."

Tanıl Küçük, Türk sanayicisinin rekabet gücünü işletmelerin sırtında görmemek gerektiğini belirterek, "Hükümetlerin de ekonomi yönetimlerinin de yapması gerekenler var. Hatta bugünkü küresel rekabet ortamında yerel yönetimlerin dahi yapması gerekenler var" dedi.

Küçük, "Hani akrobatlar vardır, bir ayağında çember çevirir tek ayak üstünde, bir kolunda top çevirir öbür kolunda başka bir şey çevirir, başında başka bir şey vardır, bunları düşürmeden dengede tutarak gösterisine devam eder. Zaman zaman, ben en azından sanayicimizin, üretimini devam ettirmek adına bu şekilde cambazlık yaptığını düşünüyorum. Her türlü enstrümanı kullanıyor." Tanıl Küçük, ayrıca, anketi 558 üyenin yanıtladığını kaydetti.