Yürürlükte 3 ekonomik plan var, dördüncüsü yolda / Ekonomi "plan zengini" oldu

Yürürlükte 3 ekonomik plan var, dördüncüsü yolda / Ekonomi "plan zengini" oldu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Dünya ekonomisindeki dalgalanmaların nereye gideceği ve Türkiye'yi ne kadar etkileyeceği tartışılırken, bütün çevrelerden hükümet üzerinde "önlem alınmalı" baskısı giderek artıyor. Türkiye'de yürürlükte olan 3 ayrı ekonomik programa ek olarak yeni programın gündeme gelmesi bekleniyor. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in IMF ile orta vadeli hedefleri içeren "metni-program" üzerinde çalışıldığını kaydetmesi, hükümetin yeni bir program üzerinde çalıştığının ilk işareti olarak yorumlandı. Şu an genel programlarla uyumlu 2008 yılı programı da yürürlükte. Bu planlara bağlı olarak da, acil önlemler paketi, 60. Hükümet programı eylem planı ve Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) eylem planı da uygulanıyor. Hükümetin, uyguladığı temel ekonomik metin olarak ortaya çıkan ve Merkez Bankası'nın da bütün uygulamalarına temel teşkil eden IMF ile yürütülen stand-by programı tamamlanma aşamasında olmasına rağmen hâlâ en üst düzey ekonomik program olma özelliğini sürdürüyor. Üretilen bütün metinler bu programa uygun olarak düzenleniyor. Son olarak ortaya konulan sosyal güvenlik yasa uygulamaları da bu plandan doğdu. AB Ulusal Program revize edilecek Bu yılın başında güncellenerek tekrar açıklanan AB Katılım Öncesi Ekonomik Program da gelecek dönemin en öncelikli metinlerinden biri olarak görülüyor. Türkiye, siyasal ortamdaki dalgalanmalarla birlikte AB ilişkilerini geliştirme yönünde iradesini beyan etti. Bu çerçevede, ağırlıklı bölümü ekonomik uygulamalar içeren katılım müzakereleri sürecinde AB Müktesebatı'nın üstlenilmesine ilişkin Ulusal Program (AB Ulusal Programı) da yenileniyor. En son 2003 yılında açıklanan bu programın revize halinde yapılan ve yapılması planlanan bütün önlemler tek tek sıralanacak. Türkiye, 60. Hükümet ile yeni bir ekonomik program ve üç yıllık bütçeyi de uygulamaya koydu. Enflasyonla mücadele ve "mikro bazda" düzenlemelere atıfta bulunan bu metinler kamuoyunda tam benimsenmedi. Özellikle hükümet programı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan "eylem planları"nın ardından hükümete mikro ekonomiyi hedef alan uygulamalara geçilmesi konusunda talepler geldi. Uluslararası mali dalgalanmalar arttıkça bu talepler baskı niteliğine dönüştü. İlk işaret Bakan Şimşek'ten Hükümetin, Avrupa Birliği yanında IMF ile "güçlü bir çıpa" arayışının izleri de Devlet Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklandı. IMF ile yürütülen stand-by anlaşmasının hangi formatta devam edeceği, devam edip etmeyeceğine yönelik sorular büyük oranda yanıt buldu. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, çeşitli vesilelerle yaptığı açıklamada, mayıs ayı sonu itibariyle program sonrası izlemenin başlayacağı, ihtiyati stand-by için de görüşmelerin başladığı mesajını verdi. Ancak Şimşek'in bu süreçte IMF ile "orta vadeli hedefleri içeren yeni bir politika metni-program" üzerinde çalışıldığını kaydetmesi, hükümetin yeni bir program üzerinde çalıştığının ilk işareti olarak yorumlandı. Yürürlükteki programlar Hükümet, bu programların dışında çok sayıda "eylem planı" da açıkladı. Üç ay içinde uygulamaya konulacak hedeflerin yer aldığı "Acil Eylem Planı"nın ardından, 60. Hükümet ayrı bir eylem planı daha açıkladı. Geçen yılın sonunda revize edilen ve zaman zaman reel sektör temsilcilerinin gündeme getirdiği "Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Eylem Planı" da halen yürürlükte. Eylem planı niteliğini taşıyacak olan AB Ulusal Programı da "takvimlendirilmiş" eylem planlarının en geniş kapasitelisi olacak.