‘Zaman geçiyor, Gümrük Birliği’ni güncelleyin'

İş dünyası; ABD ve AB ekonomilerinin entegrasyonunu sağlayacak olan Transatlantik Anlaşması'na karşı AB Bakanı Volkan Bozkır'dan gelen "bu anlaşmaya dahil olmazsak Gümrük Birliği'ni dondururuz" restini tartışıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ÖZLEM ERMİŞ BEYHAN

İSTANBUL - ABD ve AB ekonomilerinin entegrasyonuna yol açacak Transatlantik Ticaret Anlaşması’na karşı AB Bakanı Volkan Bozkır’dan gelen ‘rest’ iş dünyasını memnun etti. Petkim Yönetim Kurulu Üyesi ve Socar CEO’su Kenan Yavuz tüm sivil toplum örgütlerini konuyla ilgili pozisyon almaya davet ederek, “Sayın bakanın yaptığı çıkış son derece önemli ve isabetli. Türkiye acilen Gümrük Birliğini askıya almalı” açıklamasını yaptı. İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Ömer Cihad Vardan da Gümrük Birliği’nin yeniden gözden geçirilmesi görüşünde. İKV Başkanı şu açıklamayı yaptı: “Türkiye’nin bu pazarın dışında kalmasının büyük kayıplara yol açacağı ortada. Esas olan, STA sorununun çözümünü de içerecek şekilde gümrük birliğinin güncellenmesi ve kapsamının genişletilmesidir.” 

2016 yılında devreye girmesi planlanıyor 

Transatlantik Ticaret Anlaşması, Çin’in artan rekabet gücü ile dünya ekonomisinin merkezinin Asya’ya kaymasına bir hamle olarak planlandı. Ancak bu plan bugünkü haliyle Türkiye ekonomisi için büyük bir tehdit durumunda. AB Bakanı Volkan Bozkır’ın “AB-ABD serbest ticaret anlaşmasına dahil olmazsak Gümrük Birliği’ni dondururuz” açıklaması sonrası müzakerelerin ne şekilde gelişeceği yakından izleniyor. AB ile serbest ticaret anlaşması için müzakerelere 8 Temmuz 2013’te başlayan ABD anlaşmayı 2016 itibarıyla yürürlüğe sokmayı hedefliyor. ABD eşzamanlı olarak 11 ülke ile Transpasifik Ortaklık Anlaşması müzakereleri yapıyor. Transatlantik Anlaşması’nın tarafı olan ülkeler dünya ekonomisinin yüzde 46’sını, Transpasifik ise yüzde 40’ını gerçekleştiriyor. Türkiye’nin hali hazırda her iki bölgeye de girememesi iş dünyasında ciddi bir tedirginlik yaratıyor. 

Türkiye pazarının ABD’ye gümrük vergisiz olarak açılmasına yol açacak Transatlantik Ticaret Anlaşması’nın Türkiye ekonomisine yıllık 3 milyar doların üzerinde bir faturası olacağı öngörülüyor. İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi de, “Gümrük Birliği’nin bu şekilde bize bir avantajı kalmadı, revize edilmesi şart” yorumu yapıyor. Tanrıverdi, “Gelecek yıl AB büyümesinde sıkıntı görünüyor. Restleşmeye uygun bir dönem. Bize ihtiyaçları var. Gümrük Birliği’ni dondurup AB ile ilişkimizi STA'ya çevirebiliriz, böylece 3’üncü ülkelere karşı yükümlülüklerimizden kurtuluruz” dedi. İş dünyası şimdilerde ekonomi yönetiminde “Bu haksız rekabette ayakta kalamayız” uyarılarının karşılık bulmasından memnun. Siyasi iradenin tavrını net olarak koyması sonrası taraflar konunun teknik açıdan çözümünü bekliyor. 

Makine ihracatı % 46 artacak Almanya’nın büyük çıkarı var 

AB-ABD serbest ticaret anlaşması toplam 800 milyon nüfuslu, toplam GSYİH’sı 32 trilyon dolar olan yeni bir ekonomik blok oluşturacak. Bloğun kurulmasında en önemli motivasyon, dünyanın en büyük ekonomisi olma yolunda ilerleyen Çin’e karşı fikri mülkiyet haklarında ortak hareket edebilme arayışı. Kurulacak yeni birlik dünya ticaretinin yüzde 30’unu, dünya toplam hasılasının yüzde 47’sini oluşturacak. Anlaşmanın imzalanmasıyla ABD ve AB arasındaki dış ticaret ve yatırım rakamlarının yüzde 0.5 artması ve 460 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi yaratılması amaçlanıyor. Almanya’nın anlaşma sonrası ABD’ye ihracatının yüzde 94 artacağı öngörülüyor. Vergi kalkınca AB’den ABD’ye kimyasal madde ihracatının yüzde 112, makine ihracatının ise yüzde 46’ya kadar artabileceği hesaplanıyor. 

Rekabet dezavantajı işsizliği artırır 

Anlaşma sonrası eğer Türkiye ABD ile gümrüklerin karşılıklı olarak sıfırlanmasını sağlayamazsa en büyük zararı kimya ve petrokimya sanayii görecek. Çünkü ABD’nin kimya sanayisi çok gelişmiş durumda ve vergilerin kaldırılması Türkiye’yi açık pazar haline getirecek. Petkim Yönetim Kurulu Üyesi ve Socar CEO’su Kenan Yavuz bu konuda, “Anlaşma bu haliyle Türkiye’nin ara malı ithalatının artmasına yol açar. Katma değerli üretim sektörleri büyük zarar görür ve Türkiye’nin orta gelir tuzağından çıkışı zorlaşır. Rekabet dezavantajından dolayı pek çok ürün Türkiye’de üretilemez hale gelir, şirketler kapanır ve işsizlik artar. Ayrıca AB ve ABD’de pazar kaybeden Çinli ve diğer Asyalı üreticiler Türkiye’ye yönelir ve yerli üretim bu açıdan da tehdit altında kalır” dedi. 

Petkim’in toplam ihracatı içinde AB ülkelerinin payı yüzde 53. Yani sadece Petkim’in AB’ye 2013 ihracatı 430 milyon dolar seviyesinde. Kenan Yavuz AB ile gümrük birliği anlaşmasının iptal edilmesi dahil olmak üzere tekrar tartışmaya açılmasının çok önemli olduğunu düşünüyor. Yerli üreticilerin aleyhine haksız rekabete sebep olan ithalata karşı anında müdahale edecek yasal düzenlemelerin tasarlanması gerektiğini söyleyen Yavuz, “Dünya giderek bazılarının ürettiği, bazılarının tükettiği tek kutuplu hale dönüşüyor. Gelişmekte olan ülkelerin ulusal sanayileri açık bir pazarda sınırsız bir rekabette ayakta kalmaya zorlanıyor” ifadelerini kullandı.

Doblo % 25 gümrüğe tabi olacak

Koç Holding CEO’su Turgay Durak, AB'nin diğer pazarlarla yaptığı serbest ticaret anlaşmalarının içine Türkiye’yi almamasının haksızlık olduğunu düşünüyor. CEO Ajandası 2015’te bir sanayicinin sorusu üzerine konuya verdiği önemi ifade eden Durak şu bilgileri verdi: “Renault’nun ve Tofaş’ın Türkiye’de ürettiği araçları biz Brezilya’ya kotalar, artı yüzde 25 gibi bir gümrükle satabiliyoruz. AB-ABD imzayı atıp bizi dışarıda bırakırsa Tofaş’ın ABD’ye ihraç edeceği Doblo’lar yüzde 25 vergiye tabi olacak. Arçelik olarak New York ve Chicago’da onların kentsel dönüşüm projelerinde komple gökdeleni giydirmek üzere teklifl er verip işler alırken, bu anlaşma olduğunda durumumuz daha da zorlaşacak. Çünkü sadece vergiyle değil, sözleşmesel olarak da kotalara tabii olup, o zaman ticaretin dışında kalabileceğiz.”

Kore’den ithalat STA sonrası hızlı arttı 

ABD ile AB serbest ticaret bölgesi içine Türkiye’nin dahil olamaması halinde B planı, uzun süredir gündemde olan ancak bir türlü imzalanamayan ABD ile STA’nın tamamlanması. Ancak görünen o ki STA’ların kazananı hep ileri sanayi ülkeleri oluyor. Örneğin son olarak 2013 Nisan’ında Güney Kore ile yapılan STA sonrası gümrük vergisi oranı sıfırlanan ürünlerde ithalat sürekli artmış. 2013 sonu itibariyle Kore’den toplam ithalatımız, ihracatımızın 13 katı seviyesine çıkmış durumda. Türkiye’nin Kore’ye ihracatı 2012 yılında 528 milyon dolarken bu rakam 2013’te 460 milyon dolara geriledi. İthalat ise 2012’de 5 milyar 660 milyon dolarken 2013’te 6 milyar 88 milyon dolara çıktı. Kenan Yavuz, “Türkiye, ABD ile STA’yı Güney Kore’deki gibi iyi planlamaz ise stratejik kapsamdaki pek çok ürün Türkiye’de üretilemez hale gelir” dedi.