Memur zamları imkanların ötesine taştı

Maliye Bakanı Şimşek, "Bütçede 75 milyonun hakkı, hukuku var. Sadece memur ve işçinin değil. Bütçenin üçte biri memura gidiyor. İmkanlarımızın çok ötesine taştı" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
 
 
İSTANBUL - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçenin üçte birinin memura gittiğini belirterek, "İmkanlarımızın çok ötesine taştı. Onun için de oturup şimdi bütçeyle ilgili ne tür tedbirler alacağız, ona bakacağız" dedi.
 
Şimşek, Stratejik Yatırım Konferansı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, memur maaş zamları konusuyla ilgili sorular üzerine, bu konuda söyleyebileceklerini söylediklerini ifade etti.
 
Türkiye bütçesinin neredeyse yüzde 30'unu memurlara ve işçilere harcadıklarının altını çizen Şimşek, 2002 yılında bütçenin yüzde 18'i memurların, yani kamunun personel giderlerine harcanırken, bugün neredeyse yüzde 30'unun harcandığını söyledi.
 
Bakan Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Resim çok açık ve net ortada. Doğrusu ben tepkileri çok anlamsız buluyorum. Çünkü 2002 yılından bu yana ortalama bir memur maaş artışı enflasyonun kat kat üzerinde olmuştur. 2002-2011 arasında ortalama memur maaş artışı, yüzde 228 olmuştur. Son verilen artışlar ve enflasyon farkını da katarsanız yüzde 240'lar civarına ulaştı. Enflasyon bu dönemde yüzde 135'ler civarında... Dolayısıyla resim son derece açık ve net. Bütçede 75 milyonun hakkı, hukuku var. Sadece memur ve işçinin değil. Tabii ki kamu hizmetlerini memurumuz ve işçimizin eliyle yapıyoruz. Hizmetlerinden dolayı da Allah razı olsun. Ama sonuçta bu bütçede herkesin hakkı var. Bütçenin üçte biri memura gidiyor. İmkanlarımızın çok ötesine taştı. Onun için de oturup şimdi bütçeyle ilgili ne tür tedbirler alacağız, ona bakacağız"
 
THY eylemi
Bir gazetecinin, Türk Hava Yolları'ndaki (THY) eyleme ilişkin sorusu üzerine Şimşek, "Dün olan yasa dışı eylem kabul edilebilir bir eylem değildir. Sonuçta, THY ülkemizin çok başarılı, son yıllarda yüz akı, büyük performans gösteren bir şirketi. Tabii ki biz çalışanlarımızın haklarına saygılıyız. Ama bu haklarını yasalar çerçevesinde kullanmaları lazım. Türkiye'nin turizmine, havacılık sektörüne, Türkiye ekonomisine darbe vuracak hiçbir girişime biz izin vermeyiz. Bunun için ne gerekiyorsa yaparız" diye konuştu.
 
"Vergilendirmeyle ilgili yeni düzenlemeler var mı?" sorusu üzerine Şimşek, şunları söyledi:
"Şu anda o konu ile ilgili yorum yapmayacağım. Mali disiplini korumamız lazım. Harcamalar arttığı zaman bunu ya borçlanma ile finanse edeceğiz ya da yeni vergilerle finanse edeceğiz. Bunun başka bir yolu yok. Yoktan var etmek sadece Allah'a mahsustur. Bu ülkenin uzun vadeli dengelerini koruyacaksak oturup, bakmamız lazım. Maliye olarak vergiyi tabana yayarak, vergi oranlarını artırmadan, yeni vergiler getirmeden memleketin kamu finansman dengelerini bir şekilde belli bir dengede götürmeye çalışıyoruz. Harcamaları yaparken tabii ki hassasız. Diğer düzenlemeleri yaparken de aynı hassasiyeti gösteriyoruz. Şu aşama başka bir şey söyleyemeyeceğim."
 
Maliye Bakanı Şimşek, Beşiktaş Spor Kulübü'ne ilişkin mali yapısı nedeniyle UEFA'nın verdiği kararla ilgili bir soruyu ise "Bu çok üzücü. Futbol, dünyada büyük bir endüstri, Türkiye açısından da çok önemli bir sektör. Beşiktaş, güzide bir takımımız. Beşiktaş'ın mali sorunlar nedeniyle Avrupa'da oynayamayacak olması tabii ki bizi çok üzer. Ama burada bizim yapabileceğimiz bir şey söz konusu değil. Nasıl ki Türkiye olarak kamu finansman dengelerini düzeltme çabasındayız, nasıl ki evimizi düzene koyuyoruz, kulüplerimizin de bu konuda hassas olmasını temenni ederiz. Gerek ülke olarak, gerekse bütün sektörler olarak bu konularda, özellikle borç, açıklar konusunda hassas olmamız lazım diye düşünüyorum" şeklinde yanıtladı.
 
Konferansta İngilizce yaptığı konuşmasına ilişkin de Şimşek, toplantının, özellikle altyapı yatırımlarının finansmanı için yeni modeller üzerinde güzel bir platform olduğunu belirterek, şunları söyledi:
 
"Özellikle son yıllarda, ulaştırma, eğitim, sağlık, enerjide gerçekten özel sektörün dinamizminden faydalandığı bir gerçek. Özel sektörün bu alanlardaki katkısı giderek artıyor. Bu katkıyı devam ettirmemiz lazım. Kamu özel sektör ortaklığını geliştirmemiz lazım. Fakat tabii ki biz hükümet olarak önemli projeler geliştirdik. Avrupa'daki borç krizi onun finansmanını olumsuz yönde etkiliyor ama yine de Türkiye'nin cazibesi ortada. Türkiye'nin orta ve uzun vadeli geleceği parlak. Türkiye'nin diğer ülkelerden bu anlamda ayrışması yüksek. Dolayısıyla biz yine de bu projeleri kısmen kamu kaynaklarıyla kısmen de özel sektör imkanlarıyla tamamlanacağına inanıyoruz. Dün 3. köprü konusunda gereken adım atıldı. Şu ana kadar bir problem yok. Bundan sonrasına ilişkin de sermaye piyasası enstrümanları üzerinde bir çaba söz konusu olacak."
 
Şimşek, bu projenin, Türkiye'nin finans sektörünün derinleştirilmesi ve geliştirilmesi için önemli olduğunu ifade ederek, "Hükümet olarak, yeni SPK Kanunu, portföy yönetiminin İstanbul'dan yapılması, İstanbul'un finans merkezi haline getirilmesi, yurt içi tasarrufların artırılması gibi çok yönlü bir şekilde aslında bütün bu sorunlara çözüm üretme konusunda adımlar atıyoruz" diye konuştu.
 
Bu konularda ilginizi çekebilir