2017’de halka arz piyasası yüksek potansiyel taşıyor

TSKB Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aygen, özellikle yılın ikinci yarısında halka arzlarda hareketlenmenin olacağını düşünüyor. Aygen, Türkiye’nin halka arz açısından yüksek bir potansiyele sahip olduğuna inandıklarını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BORSA / FİNANS SERVİSİ - Yılın ilk halka arzını Mistral GYO ile gerçekleştiren TSKB'nin Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aygen, “Olağanüstü gelişmelerin yaşanmaması durumunda halka arz yoğunluğunun yılın ikinci çeyreğinden sonuna doğru başlayacağını söyleyebiliriz. Özellikle yurtdışı yatırımcılar açısından güven ortamının sağlanmasıyla birlikte bekleyen önemli halka arzlar da gündeme gelecektir. Biz 2017 yılını Türkiye’de halka arz piyasasının tekrar ayağa kalktığı bir dönem olarak göreceğimizi düşünüyoruz” dedi.

Yılın ilk yarısında ekonomik ve siyasal açıdan oldukça yoğun bir gündem olduğuna işaret eden Hakan Aygen, “2017 yılının ikinci yarısı itibarıyla halka arzlarda hareketlenmelerin olacağı kanısındayız” ifadelerini kullandı.

Aygen halka arzlardaki canlanma beklentilerini anlatırken de şöyle konuştu: “Makro bakış açısıyla ise hisse senetleri piyasasına pozitif bakışımızı koruyoruz. Bunun birkaç nedeni var. Bunlar BIST-100 endeksinin son iki buçuk yılda dolar bazında kaydettiği yüzde 45 düşüş ve son durumda gelişen ülke borsaları arasında en cazip değerlemeye sahip olmasıdır. Ayrıca, 2017 yılında alınan tedbirler ve teşvik paketleriyle ekonomide olası toparlanmanın hisse senetleri piyasamıza pozitif yansıyacağını tahmin ediyoruz. Diğer taraftan yurtdışında Brexit sürecinin ve ABD’nin yeni başkanıyla birlikte uygulamaya girecek politikaların piyasamız ve halka arzlar üzerinde önemli bir etkisinin olacağını düşünmüyoruz. ABD Başkanı Trump’ın sermaye kontrolü çabası daha çok doğrudan yatırımlar üzerinde etkili olacaktır.”

Yüksek getiri kendi talebini yaratır

Ekonomik büyüme için yurtdışı sermaye akışının önemine işaret eden Aygen, bu noktada da Fed’in faiz artırım sürecinin önemine değindi. Aygen, “Eğer son birkaç yılda olduğu gibi yılın başlarındaki faiz artış beklentisi yılın devamında karşılanmazsa halka arzlar açısından yılın ikinci yarısı global dinamikler açısından da daha elverişli hal alır. FED, Brexit ve ABD’nin yeni politikalarının etkilerine rağmen, gelişmekte olan ülkelerin yüksek getiri cazibesi kendi talebini yaratabilecek potansiyeldedir. Bu nedenle küresel anlamda çok büyük şokların olmaması şartıyla iç dinamiklerimizin normale dönmesi halka arzlara olan talebi artıracaktır” değerlendirmesinde bulundu.

TSKB liderliğinde gerçekleşen Mistral GYO’nun halka arzına yatırımcılardan 3 kat talep geldiğine işaret eden Hakan Aygen, “TSKB olarak, önemli markaların yetkilendirmeleri ile halka arz sürecine hazırladığımız şirketler var” dedi.

Bu halka arzların gerçekleşmesi için şirketlerin ve piyasa koşullarının uygun olması gerektğine işaret eden Aygen, “Şirketlerin büyümeden temettü politikasına, kurumsal yönetişim ilkelerinden yönetim kadrolarına kadar birçok alanda kendilerini hazırlamış olması önem taşıyor. Artık şirketlerimiz de konjonktüre bağlı risk primlerinin yüksek olacağının farkındalar. Bundan dolayı halka arz planlaması içinde olan şirketlerin sayısı artsa da zamanlama hususunda bilinçli bir müşteri kitlesiyle karşı karşıyayız” diye konuştu.

Şirketlerin ‘halka arz hikayesi’nin de üzerinde titizlikle çalışılması gereken önemli bir nokta olarak ön plana çıktığına da değinen Aygen, şu uyarılarda bulundu: “Şirketin büyüklüğü hem kurumsal hem ikinci piyasada spekülatif olmaması hem de yatırımcı çeşitliliği açısından önemli bir unsur. Ancak büyüklüğe ciro anlamında değil, şirket değeri yani karlılık açısından bakmak gerekir. Şirket neden halka arz oluyor, yatırımcısına ne sunuyor, temettü dağıtım politikası ve zamanlaması nasıl olmalı gibi soruların etkin bir şekilde cevaplaması ve yatırımcı kitlesi ile iletişimi gerekiyor. Şirketlerin şeff af olmaları, raporlama kaliteleri, yönetim kadroları ve sürdürülebilirlik politikaları da diğer önemli konular olarak sıralanabilir. Halka arzlarda şirketlerin ihtisaslaşmış kurumlarla çalışmaları mevcut gereksinimlerine cevap verecek en uygun çözümlerin doğru bir yapı ve zaman planı içinde tesis edilmesi açısından büyük önem taşıyor.”

Hindistan ve Çin ile Hong Kong ayrıştı

Hakan Aygen, 2016 yılının sadece Türkiye'de değil, bazı Asya ülkeleri hariç tüm dünyada verimsiz geçtiğine de işaret etti. Aygen, "Dünya genelinde arz büyüklüğünde yüzde 30, arz sayısında ise yüzde 12 civarında düşüş meydana geldi. Güçlü iç dinamikleri olan Hindistan ve Çin’in dalgasına kapılmış Hong Kong bir istisna olarak öne çıktı" dedi ve ekledi: "Ancak Asya dışında, ABD gibi bir piyasa da dahil, önemli daralmalar olduğunu söyleyebiliriz. Endonezya 2016 yılını 14 halka arz ve 1 milyar ABD Doları halka arz geliriyle kapatmasına rağmen yılı başarısız olarak tanımladı. Gelişmekte olan piyasalardan Meksika’da ise 11 halka arz gerçekleşti. Türkiye’nin de bu seviyeleri başarısız olarak tanımlayacak bir potansiyeli var. Biliyoruz ki halka arz için doğru zaman bekleyen onlarca şirketimiz var. Fakat Türkiye’de 2016 yılı, işlem görmeye devam eden tek pay arzıyla beklentinin oldukça altında kapandı. Diğer yandan 2016 yılında özel sermaye/girişim fonlarına doğru bir yönelmenin yaşandığını söyleyebiliriz. Tahvilde de durum çok farklı değildi. Özel Sektör Tahvilleri (ÖST) ihraçları genelde nitelikli yatırımcıya yapıldı, az sayıda ÖST halka arzı bankalar ve finansal kurumlar tarafından gerçekleştirildi."

Halka arzda altın kural 'kazan-kazan'

Türkiye büyüyen ve daha da büyümesi gereken bir ekonomi" diyen TSKB Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aygen bu potansiyeli ortaya çıkarma konusunda ise girişimcilerin sermayeye erişiminin büyük önem taşıdığını aktardı. Aygen şöyle konuştu: "Uzun vadeye odaklanma fırsatı tanıyan, şirketler açısından daha az risk taşıyan sermaye piyasalarının canlanması Türkiye için önemli. Buradaki altın kural hem şirketlerin ve hem yatırımcıların kazandığı bir formülü tesis etmek. Bunu yapmanın temel yolu da şirkete değer katacak halka arz yapısı ve zamanlamasının kurgulanarak yaratılan değerin yatırımcıyla paylaşılmasından geçiyor. Bahsettiğimiz kurgu, halka açılacak yapının değerlemesi, sermaye artırımı olup olmayacağı, olacaksa halka arz gelirinin nerede kullanılacağı ve bunun fizibilitesi, temettü politikası, yönetim yapısı, sürdürülebilirliği, halka arzın zamanlaması ve bunun gibi birçok etkene göre şekilleniyor. Piyasalarla bir tanışma niteliği taşıyan halka arzda ilk izlenim çok belirleyici oluyor."

Bu konularda ilginizi çekebilir