Dev şirketler, tahvilde 800 milyar dolarlık güç oldu!

Aralarında Apple, Microsoft, Coca Cola ve Ford’un da bulunduğu 30 Amerikan şirketi nakitlerini tahvil piyasalarında değerlendiriyor. Bu şirketler, tahvilde dünyanın en büyük portföy yöneticilerinden bile daha büyük bir yatırımcı haline geldi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Evrim KÜÇÜK

Finans sektörü dışındaki dev şirketler küresel tahvil piyasasında en büyük oyunculardan biri haline geldi. Uluslarası şirketler ABD dışında elde ettikleri geliri, vergilerden dolayı kendi ülkelerine getirmekte isteksiz davranıyor ve 2 trilyon doları aşan bu para havuzunu sabit getirili yatırımlara yönlendiriyor. Son veriler aralarında Apple, Alphabet ve Microsoft gibi devlerin olduğu büyük şirketlerin hem kurumsal hem de devlet tahvili piyasalarında önemli bir cephaye sahip olduğunu gösteriyor.

Moody’s tarafından geçtiğimiz aylarda hazırlanan bir raporda finans sektöründe bulunmayan şirketlerin geçen senenin sonunda gelecekte yapabilecekleri yatırımlar için yaklaşık 1.84 trilyon dolar para tuttukları belirtilmişti. Bu verilere göre şirketlerin tuttukları paralarda 2015’ten bu yana yaklaşık yüzde 11, 2008’e göre 2.5 katı artış görüldü. Bu paraların yaklaşık 1.3 trilyonu yurt dışında bulunuyor.

Portföy yöneticilerinden bile daha büyükler

Bunun nedeni ise Amerika’daki ağır vergilere maruz kalmamak. Apple, Microsoft, Cisco, Oracle ve Google gibi büyük şirketler, bu dönemde paralarının yüzde 88’ini yurt dışında tuttular. ABD Merkez Bankası da (Fed) Amerikan şirketlerinin tuttuğu nakitin son 10 yılda yüzde 50 artarak 2 trilyon dolara yaklaştığını hesaplıyor.

Büyük bir nakitin üzerinde oturan Amerikan şirketleri kurumsal tahvil pazarında önemli bir yatırımcı haline geldi. Financial Times’ın Amerikan Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun verilerine dayanarak yaptığı bir analize göre, 1.2 trilyon dolarlık 30 Amerikan şirketinin sabit getirili yatırımlarının büyüklüğü 800 milyar dolara ulaştı. Bu 30 şirketin arasında Apple, Alphabet, Microsoft, Coca Cola, Ford, Boeing bulunuyor.

Söz konusu şirketlerin Hazine kağıtları, kurumsal tahvil ve mortgage’a dayalı tahvillerdeki birikimi; borç ve kredi piyasalarında Alliance Bernstein, Invesco ve Franklin Templeton gibi büyük portföy yöneticilerinden bile daha fazla ateş gücüne kavuştukları anlamına geliyor. JP Morgan’ın kurumsal finans danışma grubundan Ramaswamy Variankaval, konuya ilişkin değerlendirmesinde, bu şirketlerin bir çeşit varlık yöneticileri haline geldiğini belirtiyor.

Kurumsal tahvilde getiri yüzde 3.1'in altına indi

Amerikan devlerin, kurumsal tahvilde önemli bir yatırımcı haline dönüşmeleri, tahvil piyasalarında bir balon oluştuğu yönündeki endişelerin arttığı bir döneme denk geliyor. Şirketlerin de bu piyasada yatırımcı olması ralliyi hızlandırıyor ve borçlanma maliyetini azaltıyor.

Analistler, enflasyonun geri gelmesi veya büyümenin hızlanması gibi durumların satışları tetiklemesi halinde bu trendin tersine dönebileceği ve getirilerin artacağı uyarısı yapıyor. ABD’de yüksek yatırım yapılabilir notuna sahip kurumsal tahvillerin getirisi bu yıl yüzde 3.1’in altına geriledi ve Donald Trump’ın ABD başkanı seçilmesinden bu yana en düşük seviyeye indi.