Ekonomiye ikinci çeyrekte de MB yön verecek
Uzmanlar, Türkiye ekonomisinin gelecek aylarda izleyeceği yön hakkındaki fikirlerini açıkladılar.
İSTANBUL - İş Yatırım Kıdemli Ekonomisti Burcu Ünüvar, "İkinci çeyrekte iç talepte sınırlı ve kademeli bir iyileşme öngörüyoruz. Dış talep yatay bir seyir izleyecektir. Bu nedenle büyümede sadece sınırlı bir toparlanma öngörüyoruz" dedi.
Ekonomistler Türkiye ekonomisinin ilk çeyreğini ve ikinci çeyreğe ilişkin beklentilerini AA muhabirine değerlendirdi.
İş Yatırım Kıdemli Ekonomisti Burcu Ünüvar, Türkiye ekonomisinin 2013'ün ilk çeyreğinde 2012'nin son çeyreğine göre oldukça sınırlı bir iyileşme kaydettiğini belirterek, kredilerde gözlenen büyümenin geçmişte olduğu kadar kuvvetli bir biçimde tüketime yansımadığını ve tüketici güveninin de oldukça sınırlı bir iyileşme gösterdiğini söyledi.
İç talepte gözlenen sınırlı iyileşmeye karşın, dış talebin önündeki aşağı yönlü risklere dikkati çeken Ünüvar, yatırım iştahının düşük faiz ortamında zayıf seyrettiğini bu nedenle yılın ilk çeyreğinin "sınırlı" bir iyileşme performansıyla geçtiğini ve büyümenin önündeki risklerin varlığını koruduğunu dile getirdi.
Büyümeye ilişkin öncü göstergelerin karışık sinyaller verdiğini belirten Ünüvar, tüketici güveninin zayıf seyrettiğini, düşük enflasyon beklentisine karşın reel ücret artışının enflasyonun altında kalacağına dair öngörünün, hane halkının borçlanarak tüketim iştahını zayıflattığını ve bunun da düşük faiz ortamının büyümeye marjinal katkısının sınırlı olacağını kaydetti.
"2013 yılı içinde gözler bir kez daha kamuda ve inşaat yatırımlarında olacak"
[PAGE]
"2013 yılı içinde gözler bir kez daha kamuda ve inşaat yatırımlarında olacak"
Ünüvar, küresel ekonomideki sorunların devam etmesinin, beklenti kanalının üzerinden iç talep üzerinde bir baskı yaratacağını, dış talebin zayıf seyrinin de bu çerçeveye eklenince büyümeye ilişkin endişe oluşturduğuna dikkati çekerek, büyük altyapı projelerinin olduğu 2013'te büyümenin desteklenmesi için gözlerin kamuda ve inşaat yatırımlarında olacağını ifade etti.
TCMB'nin, özellikle Japon Merkez Bankası'nın son kuvvetli genişleme adımlarının ardından finansal istikrara yoğunlaşmaya devam edeceğini belirten Ünüvar, son Enflasyon Raporu'nda faizlerin düşük kalacağını ancak faiz dışı araçlarla kendi cephesinde kontrollü bir büyümenin şekillendirileceği bir resim çizildiğini ve kısa vadede küresel sermaye girişlerindeki resme göre TCMB'nin para politikalarının şekillenmesini beklediklerini kaydetti.
Moody's'in not arttırımı hakkında tüm piyasa gibi kendilerinin de kararın çıkmasını beklediklerini ifade eden Ünüvar, "Beklentinin gerçekleşmesi çok keskin bir değişiklik yaratacak olmasa da olumlu beklentileri desteklemesi açısından önemli. Bunun dışında piyasa algısında istikrarı destekleyecek her adım, küresel istikrarsızlığın yüksek olduğu bu dönemde olumlu karşılanacaktır" diye konuştu.
İkinci çeyrekte, iç talepte sınırlı ve kademeli bir iyileşme öngördüklerini vurgulayan Ünüvar, dış talebin yatay bir seyir izleyeceğini bu nedenle büyümede sadece sınırlı bir toparlanma öngördüğünü, piyasalar açısından ise gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının atacağı adımların önemli olacağını kaydetti.
"TCMB, çok cephede savaşıyor"
T-Bank Baş Ekonomisti Veyis Fertekligil de büyümede ilk çeyreğin geçen yılın son çeyreğine göre daha iyi olduğunu ifade ederek, "Hafif bir toparlanma var ama yine de düşük büyüme hızı devam ediyor. Ekonomide çok fazla toparlanma var diyemeyiz" dedi.
TCMB'nin büyümeyi desteklemek için elinden geleni yaptığına dikkati çeken Fertekligil, "Son enflasyon raporunda TCMB'nin faizi düşürmeye devam edeceğini görüyoruz. TCMB, hem büyümeyi destekliyor hem kurda belirli bir istikrar kazanmayı istiyor hem de cari açığı önlemeye çalışıyor. Çok cephede savaşıyor" dedi.
"Merkez Bankası faizi düşürdükçe teşvikleyici politikalar azalıyor. Dolayısıyla ters etki yapıyor. Bir yandan tüketim artacaktır ancak yatırım tarafı ne olur bilinmez" değerlendirmesini yapan Fertekligil, ikinci çeyrekte gerçekleşecek bu iyileşmenin yeterli olmayacağını savundu.
Fertekligil, Moody's'in not artırımı, çözüm süreci ve Varlık Barışı'nın da ekonomiyi olumlu etkileyeceğine işaret ederek, cari açığın artma tehlikesinin çok olmadığını ve Moody's'in ise sonbahara kadar Türkiye'nin notunu artırabileceğini söyledi.
Fertekligil, kötü bir ilk çeyrekten sonra ikinci çeyreğin biraz daha iyi olabileceğini belirterek büyüme beklentilerinin yılın ikinci yarısına kaydığını söyledi.
"TCMB'nin toparlanma sürecini yöneten en önemli aktör olacağını düşünmekteyim"
Ata Yatırım Baş Ekonomisti Gülay Elif Girgin ise, Türkiye ekonomisinin ilk çeyreğinin geçen yılın son çeyreğine göre oldukça ılımlı bir toparlanma kaydederek tamamlamış göründüğünü ve 2012'de kaydedilen yüzde 2,2'lik GSYH büyümesi sonrasında TCMB'nin 2013'de yüzde 4'lük hedefine ulaşmak adına hızlanması gereken toparlanma sürecinin en önde gelen politika uygulayıcısı olarak öne çıktığını söyledi.
Özellikle geçen yıl yaz ayları ile başlayan faiz indirim sürecinin tüm gücüyle ekonomiye henüz yansımadığının görüldüğünü ifade eden Girgin, "Bundan sonraki dönemde yine TCMB'nin toparlanma sürecini yöneten en önemli aktör olacağını düşünmekteyim" dedi.
Küresel düşük faiz ortamının ve ucuz paranın da TCMB'nin yüzde 6,5-7 seviyelerinde seyreden enflasyona rağmen faiz indirimlerine devam etmede elini kolaylaştırmakta olduğuna dikkati çeken Girgin, şunları belirtti:
"Merkez Bankası'nın hem TL'deki aşırı değerlenmeyi limitlemek hem de büyümeyi desteklemek adına önümüzdeki dönemde küresel likidite olanaklarının da yardımıyla genişlemeci para politikası uygulamalarına devam edeceğini düşünüyoruz. Birinci çeyrekte henüz yansımalarını göremediğimiz iç talepteki kıpırdanmanın devamının ikinci çeyrekte üretim tarafına da yansıması yüzde 4 büyüme hedefine ulaşmak adına önemlidir. Buna ek olarak seçim maratonuna girecek olmamız nedeniyle kamu harcamaları da bir noktada ekonomik büyümeye yardımcı olmaya başlayacaktır diye düşünüyoruz."