TL pozisyon almalı mı, uzak mı durmalı?

TL hala kırılgan ve Türkiye'nin kendine özgü riskleri toparlanma çabalarını akamete uğratıyor. Peki pozisyon mu almalı, uzak mı durmalı?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Geçen yıl yaklaşık yirmi yılın en kötü performansını sergileyen Türk Lirası, yatırımcıların politika yapıcılara bir şans daha vermeleri ve küresel döviz piyasalarının istikrar kazanmasıyla birlikte bu yılın "gözde çocuğu" olacak gibi görünüyor.

TL bu beklentilere rağmen ocak ayını pek de rahat geçirmiyor. Türkiye'nin kendine özgü riskleri TL'deki toparlanma çabalarını akamete uğratıyor. Türkiye'ye özgü riskler arasında bölgesindeki gerilimler ile para ve maliye politikasında belirsizlik bulunuyor.

TL'nin geçen yılki baş döndürücü değer kaybının etkileri ekonomi üzerinde tüm tesirini henüz göstermiş değil. TL'deki değer kaybının bir sonucu olarak enflasyonun yükselmesi, merkez bankasının şu anda adeta cezalandırıcı seviyelerde olan borçlanma maliyetlerini bu seviyelerde tutma kararlılığını da test ediyor.

NATO müttefiki ABD ile gerilimin artması, TCMB'nin beklenenden erken faiz indirimine gideceği endişeleri ve mart ayında yapılacak yerel seçimler öncesinde hükümetin harcamaları artıracağına yönelik kaygılar TL'nin diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine göre daha düşük performans göstermesine yol açtı.

Nomura ekonomisti İnan Demir "Piyasa endişeleri ilerleyen günlerde azalırsa, TL belki o zaman istikrar kazanır. Ama bence daha önemli olan bu faktörlerin devam etmesi; bazıları en azından bir süre daha bizimle olacak" dedi.

Cansız TL

TL art arda altı yılı değer kaybıyla kapattıktan sonra bu yılın başından beri yüzde 3 değer kaybederek, 2019'da bugüne kadar en kötü performans gösteren gelişmekte olan ülke para birimi oldu.

Son değer kayıpları 2018 sonlarında tekrar Türk Lirası'na yatırım yapan Japon bireysel yatırımcılarının 3 Ocak'taki satışlarıyla başladı. Bu tarihte TL'nin yen karşısındaki anlık değer kaybı yüzde 10'u buldu. Tokyo Financial Exchange verilerine göre, Japon perakende yatırımcıları net uzun TL pozisyonlarını Ağustos 2018'deki satış baskısından bu yana en düşük seviye olan 42,743 kontrata düşürdüler.

Ateşli hisseler

Türkiye'nin 109 milyar dolarlık hisse senedi piyasası 2018'de zor bir yıl geçirerek TL bazında yüzde 20 düştü.

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) verilerine göre yabancı yatırımcılar geçen yıl hisse senetleri ve tahvillerde net satış yaptılar. En son 2015'de bu iki varlık sınıfında birden çıkış görülmüştü. Geçen yıl hisse piyasasından net 1 milyar dolar çıkış oldu.

Merkez Bankası verileri, 2019'da bu trendin sürdüğünü gösterdi. Yurt içinde yerleşik olmayanlar 4 Ocak'ta sona eren haftada hisse ve iç borçlanma senetlerinden çıktılar.

Dünyanın en pahalı tahvilleri

Türk devlet tahvillerinin uzun vadeli ortalamalardan sapmaları değerlendiren J.P. Morgan, Türkiye'nin 10 yıllık devlet tahvillerinin dünyanın en pahalı tahvili olduğu tespit etti. Deutsche Bank, bu hafta Türk tahvillerinin kaçınılması gerekenler listesinde olduğu konusunda uyarı yaptı.

Türkiye'de 10 yıllık devlet tahvilinin getirisi yüzde 15.7 enflasyon ise yüzde 20'nin üzerinde bulunuyor. Yani tahvilin reel getirisi ekside.

Not indirimleri olasılık dahilinde

Türkiye'nin karşılaştığı sorunlar arttıkça, önde gelen kredi derecelendirme kuruluşları geçen yıl Türkiye'nin kredi notunu düşürdüler.

Geleneksel olarak not değiştirirken en sert adımları atan S&P de, Moody's gibi üç ayda iki kez Türkiye'nin kredi notunu indirdi.

Ancak Moody's ve Fitch'in verdikleri notlar S&P'nin verdiği B+'nın üzerinde. Bu yüzden yeni not indirimleri olasılık dahilinde.

Peki Türkiye'nin yaşadığı şok geçti mi? Fitch'in ülke kredi notları baş analisti James McCormack'e göre "makro açıdan bakıldığında belki biraz daha fazlası yaşanabilir" McCormack, Kamu maliyesi göstergelerine bakacağız" dedi.

Türev piyasalar sakinliğe işaret ediyor

İşlemcilerin kurdaki dalgalanmalarda pozisyon almak veya bu riskten korunmak amacıyla kullandıkları türev piyasalar, bu yıl TL için daha sakin bir döneme işaret ediyor, ancak tümüyle de sütliman değil.

Gelecek haftadan gelecek yıla kadarki dönemi kapsayan oynaklık kontratları, TL'nin rekor seviyede değer kaybettiği ağustosta gördüğü seviyelerin yarısından daha düşük düzeylerde. Ancak geçen yıl bu zamanlardaki seviyelerin iki katı düzeyde kalmayı sürdürüyor.

Faiz beklentileri

TCMB, bugünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini yüzde 24 seviyesinde sabit tuttu.

Ancak Türkiye'yi uzun süredir izleyen deneyimli isimler, enflasyonun hızlı bir şekilde düşmesiyle birlikte geçmişte piyasaları şaşırtan kararlar alan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın düşük faiz çağrılarıyla karşı karşıya kalan merkez bankasının bugün olmasa bile yakında faizleri düşürebileceğinden endişe ediyor.

Faizlerin ne kadar yakın zamanda ve ne oranda düşürüleceği hem TL, hem de bono piyasası performansları için belirleyici olacak.

TCMB'nin geçen hafta yayımladığı beklenti anketi, tahminlerin politika faizinin bu yıl 4.5 puan indirilerek yüzde 19.5'e düşeceği şeklinde olduğunu gösterdi. Ani hareketlerin görülebildiği para piyasalarında ise böyle çarpıcı bir faiz indirimi fiyatlanmıyor. Fiyatlamalar faizlerin yüzde 22-23'e düşürüleceğine işaret ediyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir