'34 işçinin yakınına ölüm geliri bağlandı'

Maden faciasında hayatını kaybedenlerden 282 işçinin dosyasında kimlik doğrulaması yapıldı, 169'una ölüm geliri bağlanması için çalışmalar tamamlandı, bu kişilerden 34'üne ölüm geliri bağlandı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MANİSA - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumu Manisa İl Müdürlüğü'nde düzenlediği basın toplantısında, maden faciasında hayatını kaybedenlerden 282 kişinin dosyasında kimlik doğrulamasının yapıldığı, 169'una ölüm geliri bağlanması için çalışmaların tamamlandığı, bu kişilerden 34'üne ise ölüm gelirinin bağlandığı bilgisini verdi. 

Şehit eşlerine bin 175 ile 776 lira arasında ölüm geliri bağlandı

Ölüm geliri bağlanan işçi yakınlarından örnek veren Çelik, bir şehidin eşine bin 175 lira, bir başkasına bin 702 lira, birinin eşine 776, iki çocuğuna da 338'er lira ölüm geliri bağlandığını belirtti. 

Bu gelirin sürekli olduğunu, miktarın ise maden faciasında hayatını kaybeden işçinin son aylıkları çerçevesinde bin 100-bin 200 lira ile bin 700 lira arasında değiştiğini ifade eden Çelik, yine sürekli ödenecek olan ölüm aylığı bağlanmasıyla ilgili çalışmaların da devam ettiğini kaydetti. 

"Bu evlatlar hepimizin evlatları, bu anneler hepimizin anneleri. Devletimiz güçlü, bunlara sahip çıkar" diyen Çelik, maden faciasının yürekleri dağladığını, tek üzücü noktanın ise hayatlarını kaybedenlerin bir daha getirilemeyecek olması olduğunu söyledi. 

Bir gazetecinin "maden firmasınca hayatını kaybeden işçi yakınlarına tazminat istememeleri için kağıt imzalattırıldığı" yönündeki iddiaların kendilerine ulaşıp ulaşmadığı yönündeki soruya Bakan Çelik, kendisine bu yönde bir duyum gelmediğini ifade etti. 

Dün maden ocağında işçilerle görüştüğünü, birebir görüşmelerinin de olduğunu ancak genel bir görüşmeyi adli ve idari soruşturma döneminde yapmayı doğru bulmadığını dile getiren Çelik, tehlikeli iş yerlerinde çalışanların bir beden gibi hareket etmesi, herkesin gördüğü eksikliği mutlaka bildirmesi gerektiğini, devletin, kurumların bir telefon kadar yakın olduğunu, isim vermeden konuların gerekli yerlere bildirilebileceğini kaydetti. 

Çelik, "SGK uzmanlarımız ve müdürlerimiz bizzat aileleri evlerinde ziyaret edecekler. Onların kendilerine söylediklerine, gösterdikleri yola itibar etsinler. Devletimiz onların, ailenin tümünün yanında. Başka bir türlü yönlendirmeye girmesinler. Kanuni hakları neyse gerek sosyal güvenlik boyutuyla gerek çalışma hayatı, tazminatlar boyutuyla tabi ki zaten alacaklar. Bu arada farklı anlayışlarla onlara yaklaşanlara itibar etmesinler" dedi. 

"Yanlışlık nerede üzerine gidilecek"

Bir basın mensubunun "soruşturmayı yapacak savcının AK Partili" olduğuna yönelik iddialara da yanıt veren Çelik, "Bu savcılarımızı bu şekilde şey altına almak doğru değil. Bir değil birçok savcı görevlendirildi. Çok sayıda şu anda adli açıdan soruşturma devam ediyor. Asıl olan teknik heyetlerimizin bu olayın neden kaynaklandığını ortaya çıkarmaları son derece önemli. Bu raporu beklememiz gerekiyor. Ondan sonra olayın iç yüzüyle ilgili daha net şeyler konuşmak mümkün. Çünkü teknik heyetlerimizin ifade ettiği, yapılan tüm teftişler, tüm çalışmalarda bu 'ezber bozan tablo' diyorlar. Meydana gelen olayla ilgili farklı farklı şeyler söyleniyor da ortada netleşmiş bir şey olmadığı için bu tablo nedir bunu teknik olarak mutlaka gün yüzüne çıkarmamız gerekiyor. Ondan sonra suçlu kim, yanlışlık nerede bunların üzerine zerre kadar kimsenin tereddütü olmasın gidilecek" diye konuştu. 

"Teknik heyet dün ocağa indi" 

Bazı gazetelerde ön raporun oluşturulduğu yönündeki haberler hatırlatılan Bakan Çelik, teknik heyetin henüz ilk kez dün maden ocağına indiğini, şu anda ocağın, ilgili galerilerin incelemeye müsait hale gelmesi ve içerideki şehitlerin çıkarılmasının önce olduğunu ifade etti. Çelik, "Çalışma başladı fakat olay yerinde incelememiz henüz istediğimiz düzeyde değil. Bununla ilgili Bakanlık müfettişlerinin herhangi bir raporu şu an itibariyle söz konusu değil" ifadelerini kullandı. 

Çıkacak olan inceleme sonrasında suçluyu bulmak, yakalamak ve cezalandırmanın önemli olduğuna işaret eden Çelik, şu noktada bir bilgi, delil elde olmadığına göre bütün değerlendirmelerin bireysellikten genel değerlendirmeye dönüştüğünü ve sanki doğruymuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldığını ifade etti. 

"Suçlusu kimse en ağır şekilde cezasını ödemeli"

Bakan Çelik, "300 kişinin hayatını kaybettiği bir yerde kimin kimin adamı, kim kimin yanında görülmüş gibi şeyler sorulabilir mi? 300 kişiye az çok saygısı olan bir insan böyle bir şeyi aklında bile geçirmez. Kimse bunun müsebbibi, suçlusu en ağır şekilde cezasını ödemeli. Kolaycılığa kaçıp olayı siyasi yöne çekip, olayı başka noktalara taşımak hayatlarını kaybedenlere karşı yapmamız gereken asli görevden bizi uzaklaştırma gibi bir şey oluyor. O tartışmalar ilgili zeminde yapılsın ama işin sorumlusunu, işin yanlış boyutunu bütün çıplaklığıyla ortaya çıkarmamız gerekiyor" şeklinde konuştu. 

Maden ocağı yeniden işlettirilecek mi?

Maden ocağı yetkililerinin yeniden buranın işletileceğine yönelik açıklamaları hatırlatılan Bakan Çelik, "Çalışma açısından sağlıklı bir ortam, zemin olmadığı sürece tabi ki çalışma yapılmayacak. Ama güvenlik önlemlerinin alındığı bir ortamda bütün işletmelerde olduğu gibi burada da çalışma gerçekleşebilir. Ama önce eksikliklerin ve şu andaki teknik çalışmaların tamamlanması sürecindeyiz" dedi. 

"Taşeron bildirgesi yok" 

Kurumlarında olan resmi bildirgelere göre, maden ocağı işletmesinde taşeron, kayıt dışı ve 18 yaşın altında bir çalıştırmanın söz konusu olmadığını belirten Çelik, "18 yaşından önce çalıştırılmış" yönündeki iddiaların yapılan incelemeler sonucunda netleşeceğini söyledi. 

Çelik, "Taşeron bildirgesi yok, taşeron çalışan yok, kayıt dışı şu an itibariyle yok, 18 yaşın altında bir çalışma söz konusu değil. Fakat bunlar bizim kurumlarımızda olan resmi bildirgeler. Şimdi inceleme yapılıyor. Bizdeki kayıtlar 18 yaşından sonra sigortalı olduğunu gösteriyor. '18 yaşından önce çalıştırılmış' iddialarının doğru olup olmadığı incelemede çıkacak. Buna göre değerlendirme yapılacak. İncelemeden çıkacak tablo ne ise orada ifadeler verilecek, işçiler, çalışanlar, aileler, sendika konuşacak. Onu beklememiz lazım" diye konuştu. 

Bu konularda ilginizi çekebilir