'Cambaza bak' siyaseti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri devam eden Büyükşehir Belediyesi Kanunu Tasarısı'nı eleştirirken, "Bu yasanın Oslo'da yapılan pazarlıklar neticesinde AKP ve BDP'nin iş birliğinde Meclis'e getirildiği açığa çıkmıştır" dedi.

Vural, Meclis'te, partisinin bir grup milletvekili ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Büyükşehir Belediyesi Kanunu Tasarısı'nın, Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünü bozacak, bölgesel yönetim taleplerinin önünü açacak bir düzenleme olduğunu savundu.

"Bu yasanın Oslo'da yapılan pazarlıklar neticesinde AKP ve BDP'nin iş birliğinde Meclis'e getirildiği açığa çıkmıştır" diyen Vural, BDP'nin, "demokratik özerklik" adını verdikleri taleplerinin önünü açacağı için bu yasadan umut beklediğini ifade etti.

Tasarının milletin, İçişleri Bakanlığı'nın talebi olmadığını belirten Vural, "Bu yasa, doğrudan doğruya dış merkezlerde hazırlanmış, özerklik taleplerinin önünü açmak amacıyla getirilmiş bir yasadır" diye konuştu.

MHP olarak tasarıya ilişkin itirazlarını her zeminde dile getirdiklerini kaydeden Vural, şunları söyledi:

"Mücadelemizi sürdürürken, bizim bu endişelerimize cevap veremeyenler, Meclis zemininde MHP'nin sözünü kesmeye yeltenmişler, İçtüzük'ten kaynaklanan haklarımızı kullanamaz duruma düşürmek istemişlerdir.

Yetmemiştir, Meclis kürsüsünde olan milletvekilimize 200 AKP'li saldırmaya yeltenmiş ama bunlara karşı MHP milletvekilleri dimdik ayakta durmuştur. Tehdide, şantaja, silaha boyun eğen, onların istekleri doğrultusunda demokratik özerklik talebinin önünü açan AKP, milletin hakkını, hukukunu savunan milliyetçi ve ülkücü harekete Meclis kürsüsünde saldırmıştır. Bu bile büyük milletimizin, aslında oynanan oyunu, kurulan tuzakları fark etmesi için yeterlidir. Milliyetçi ve ülkücü hareketin temsilcisi MHP milletvekillerini susturmak isteyenler, onlara saldırmak isteyenlerin yeri esfel-i safilindir.

Silah, tehdit ve şantajla, PKK'nın, İmralı'nın, Kandil'in ve BDP'nin istek ve arzularını TBMM'de yerine getirmek isteyenlere karşı MHP'li milletvekilleri, millet egemenliğini ve üniter yapıyı savunmaya kararlıdır.

Despot, hukuk tanımayan AKP zihniyeti Meclis'te MHP'yi susturamamıştır. Saldırmaya yeltenmişler ama hevesleri kursaklarında kalmıştır. MHP kale gibi dimdik ayakta durmuştur. MHP olarak Meclis zemininde bu uyarılarımızı yapmaya devam edeceğiz. Bunlar ancak silahla, tehdide ve şantaja boyun eğenlerdir.

Bu parmak çoğunluğunun vicdanı, hukuku ve etiği yoktur. Bu parmak çoğunluğu, millete hakaret edenleri aklamıştır. Vicdanı olmayan, hukuk tanımayan bu parmak çoğunluğunun millet iradesinden uzaklaştığını bütün millete şikayet ediyorum. Bu irade milletin iradesi değildir. Bu parmaklar milletin hukukunun parmakları değildir.

Bugün eğer Oslo isteklerine göre büyükşehir tasarısı getiriliyorsa, BDP'nin, Kandil'in, KCK'nın istekleriyle ana dilde savunma hakkı Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılıyorsa bilin ki bu irade teslim alınmış bir iradedir."

"Açlık grevi de AKP ile danışıklı dövüşle mi yapılıyor?"

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, idam konusundaki açıklamalarına ilişkin şunları söyledi:

"İdam cezasını kaldıranlar kendileri. MHP olarak biz idam cezasının kaldırılmasına 'hayır' demiş bir partiyiz. 'Terör, savaş ve yakın savaş tehdidine idam cezası verilebilir' Anayasa hükmünü getiren MHP'dir, bunu Anayasa'dan çıkaran AKP'dir. Başbakan Erdoğan'ın idamla ilgili ifadeleri, 'cambaza bak' siyasetidir. Konuşmaya gerek yok. Oslo'nun isteğine göre büyükşehir yasasısını getiriyorsun, BDP'nin, Kandil ve KCK'nın isteğine göre ana dilde savunmayı getiriyorsun da... Madem öyle getir.

O anlı şanlı uçağına aldığı genel yayın yönetmenleri söylemiyor mu kendisine, 'Bunu kaldıran sensin. Neden kaldırdın?' diye kimsenin soru sorma cesareti yok mu? 'Malum birilerinin baskısıyla idam cezası kaldırıldı' diyor. O zaman sorun ona: 'Bu malum çevreler, birileri kimler?' Niye bu soruları soracak yürekli gazeteciler yok?

Milletin gündeminden PKK, BDP, Oslo'nun taleplerini yerine getirdiklerini kaçırmak istiyorlar. MHP işte onun mücadelesini sürdürüyor. Şunu da düşünmeden edemiyorum: Acaba bu açlık grevi de AKP ile danışıklı dövüşle mi yapılıyor?"