'Olsa olsa bunlardan paraşütçü olur'
Başbakan Erdoğan, muhalefet partilerinin cumhurbaşkanlığı seçimi için çatı aday arayışlarını eleştirerek, "Bunlar havada duran çatı arıyorlar. Olsa olsa bunlardan paraşütçü olur" dedi
ARTVİN - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerinin cumhurbaşkanlığı seçimi için "çatı aday" arayışlarını eleştirerek, "Bunlar havada duran çatı arıyorlar. Olsa olsa bunlardan ancak paraşütçü olur" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Artvin Valiliği önünde düzenlenen toplu açılış töreninde halka seslendi.
Erdoğan, "Halkın seçtiği cumhurbaşkanı inşallah Türkiye'yi daha yükseklere ulaştıracak, çok daha yeni rekorlarla buluşturacak" şeklinde konuştu.
"Yatırım yaptık"
Erdoğan, eğitimden sağlığa, spordan altyapıya kadar pek çok alanda Artvin'e kazandırılan 159 milyon liralık 33 eser ve yatırımın açılışını gerçekleştirdiklerini söyledi.
Muratlı, Borçka, Deriner barajlarının daha önce yapıldığını, Artvin ve Yusufeli barajlarının inşasının da devam ettiğini bildiren Erdoğan, "Su hayattır, medeniyettir" ifadesini kullandı.
Artvin'in adeta suyun, enerjinin merkezi haline geldiğini, bu sularla şehrin adeta sıçrama yapacağını dile getiren Erdoğan, eğitim, çevre, şehircilik, sağlık ve spor alanlarında Artvin'e yaptıkları yatırımlar hakkında bilgi verdi.
"Laf üretmiyoruz, iş üretiyoruz iş " diyen Erdoğan, KÖYDES kapsamında tamamlanan yol ve içme suyu projesinin de hizmete alındığını belirtti.
Yusufeli Barajı'nın inşası sürüyor
Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en büyük barajlarından biri olan Yusufeli Barajı'nın inşasının hızla devam ettiğini belirten Erdoğan, "Yusufeli'nde aynı zamanda bir de şehir kuruyoruz. Yusufeli halkı denize nazır evlerde oturacak. Bu barajın bağlantı yollarının inşası, 32 trilyonluk yatırımla tamamlandı. Onları da bugün hizmete alıyoruz" dedi.
Yapılan yatırım ve hizmetlerin Artvinlilere hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, özel sektör tarafından ülkeye kazandırılan Arkun Barajı ve Hidroelektrik Santrali'nin de açılışını gerçekleştireceklerini bildirdi.
Erdoğan, bunun yatırımı yüklü, işletmesi halka ucuza gelen bir enerji santrali olduğu dile getirerek, "Eskiden 'su akar, Türk bakar' derlerdi. Biz geldik, 'su akar, Türk yapar' dedik. Çünkü bu sular boşu boşuna akıp nereye gidiyordu, Karadeniz'e. Olur mu, dedik. Allah birilerine petrol vermiş, bize de su vermiş. Bu suyun kadru kıymetini niye bilmiyoruz? 'Bunu değerlendirmemiz lazım' dedik. Şimdi bunu değerlendiriyoruz" şeklinde konuştu.
Hidroelektrik santrallerine yönelik eleştiriler
Zaman zaman özel sektörün yaptığı hidroelektrik santrallerine tepkiler geldiğini dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Halbuki bu santraller yenilenebilir bir kaynak olarak dünyanın en çevreci ve temiz enerji üretim tesisleridir. Hidroelektrik santrallerden derelere verilen suyun oksijen oranı daha yüksektir, daha temizdir, daha durudur. İnşası boyunca ortaya çıkardığı katma değerler bölge halkının ekonomisine ciddi katkı sağlayan bu tesisler ülkemizin de enerji ihtiyacının karşılanmasında stratejik öneme haiz. Bizim petrol kuyularımız yok. Elektriksiz yaşayabilir miyiz? Geçmişte insanlar yaşamış, 'öyle devam edelim' diyorsanız ayrı mesele. Enerjisiz yaşayabilir miyiz? Fabrikalar, sanayi neyle çalışacak, neyle yaşayacağız. Buna ihtiyacımız var. Öyleyse bu enerjiyi üretmemiz lazım. Bunu ya termik santrallerden üreteceğiz ya hidroelektrik santrallerden üreteceğiz ya çevrim santrallerinden. Bu doğalgazdır, bu fulloildir vs. Ya bunlardan üreteceğiz ya güneş enerjisi, ki bu çok düşüktür oran itibarıyla, şimdi bir de RES'ler çıktı, rüzgar enerjisi santralleri. Bunlar da çok yüksek oranda değildir. Bunlardan en güçlü olanları eğer doğalgazınız varsa o güçlüdür ama maliyeti yüksek olduğu kadar halka da tüketiciye de maliyeti yüksektir."
Hidroelektrik santrallerinin, yatırımları itibarıyla pahalı olduğunu ancak vatandaşa ucuza yansıdığını vurgulayan Erdoğan, o yüzden çeşitlendirme yaptıklarını anlattı.
Halka ucuz enerji ulaştırma gayreti içerisinde olduklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hidroelektrik santrallerinden elde ettiğimiz enerjinin alternatifi dışardan ithal ettiğimiz doğalgaz veya petroldür. Şu ana kadar devreye aldığımız hidroelektrik santraller olmasaydı yılda 15 milyar dolar dışarıya ilave para ödemek zorunda kalacaktık. Bugün ülkemizde çok fazla hidroelektrik santral inşaatı var. Çünkü gelişmiş ülkelerin 30-40 yıl önce tamamladıkları bir süreci biz henüz yeni tamamlıyoruz. Bunca yatırıma rağmen hala bu alandaki potansiyelimizi tam olarak kullanabiliyor değiliz. 2015 sonu artık dünyada sınır aşan sularda bir risk dönemi başlayacak. Dolayısıyla sınır aşan sularda uluslararası engeller başlayacak. Onun için bizim bir an önce bu konuda adımımızı atmamız lazım. Dolayısıyla suyumuzu da değerlendirmemiz lazım."
Dik duracağız
Sadece ülkenin değil dünyanın en muhteşem tabiat güzelliklerine sahip Artvin'i turizm alanında da hak ettiği seviyeye taşımak için var güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, Atabarı turizm bölgesinde yaptıkları yatırımlarla, şehir genelinde inşa ettikleri spor tesisleriyle bu konuda önemli mesafe aldıklarına inandığını kaydetti. Erdoğan, "İnşallah bu alanda yapacağımız yatırımlarla Artvin'i ülkemizin en önemli turizm markalarından biri haline getireceğiz" ifadesini kullandı.
Erdoğan, vatandaşların "Dik dur eğilme, Artvin seninle" sloganları üzerine, "Zaten yolculuğumuzun başından beri ne diyoruz? Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Hiç ondan endişe etmeyin. Biz insanoğlu karşısında eğilenlerden olmadık, biz sadece Hakk'ın karşısında eğildik, Hakk'ın karşısında rükudayız" dedi.
"Her alanda ülkemizin çehresini değiştirdik"
Başbakan Erdoğan, şu değerledirmelerde bulundu:
"12 yıldır Allah'a hamdolsun, açılıştan açılışa koşuyoruz. Büyük projeler istisna olmak üzere temel atma törenlerine katılmıyorum. Temel atma törenlerine katılacak fırsat bulamıyor ancak bunlar tamamlandığında toplu açılışlarına iştirak ediyoruz. 81 vilayetin 81'ine, bütün ilçelerimize, köylerimize, hatta yayla ve mezralarımıza kadar eser ve hizmet götürdük. 12 yılda her alanda ülkemizin çehresini değiştirdik, görünümünü değiştirdik, hamdolsun talihini değiştirdik, nereye giderseniz bizim eserlerimizi görürsünüz.
Artvin'de aldığımız oy oranlarına bakmadan, 12 yılda 11 katrilyon lira yatırım yapmışız. Biz burada siyaseten ne kadar oy aldık, bunların hiç birisi bizim için önemli değil. Önemli olan burası bizim vatan topraklarımızdır, burada benim vatandaşım vardır, dolayısıyla bunlara biz hizmeti en güzel şekilde ulaştıracağız. Erzurum'a gidin yatırımlarımızı göreceksiniz, Karadeniz sahil şeridine gidin, her yerde yatırımlarımızı göreceksiniz."
"Laf üretmedik, gerilim üretmedik, Türkiye'nin enerjisi, kaynaklarını heba etmedik, heba edilmesine müsaade etmedik. 12 yıl boyunca muhalefet kriz üretmenin, kaos üretmenin mücadelesini verdi. Biz iş üretmenin, eser üretmenin, hizmet üretmenin mücadelesini verdik" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şunu çok açık, net ifade ediyorum. Bizim, yani Türkiye'nin dünyanın hiç bir ülkesinden hamdolsun eksiğimiz yok. Hatta bizim bir çok ülkeden, çoğundan fazlamız var. Biz genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz ve bununla da avantajlıyız. Bulunduğumuz coğrafi konumda avantajlıyız. Medeniyet birikimiyle avantajlıyız. En önemlisi de çok renkli bir sosyal yapıyla avantajlıyız. Bu avantajlar bugüne kadar hep bir dezavantaj gibi görüldü. Gençler bir zenginlik değil, bir tehdit olarak algılandı. Tarih bir birikim olarak değil, bir yük olarak görüldü. Medeniyetimiz bir hazine olarak değil, utanılacak bir geçmiş gibi görüldü. Renkli sosyal yapımız büyük bir değer olarak, zenginlik olarak değil, ayrıştırıcı bir eser olarak görüldü. İşte biz dezavantaj gibi görülen tüm bu unsurları avantaj haline getirdik. Olması gereken yere taşıdık ve taşımaya da devam ediyoruz. 12 yıldır bu avantajlar sayesinde Türkiye'yi büyütüyoruz, yüceltiyoruz, Türkiye'nin itibarına itibar katıyoruz."