'Pişman olacaklar'

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Manisa'nın Soma ilçesi Yırca Mahallesi'nde termik santral yapmak üzere binlerce zeytin ağacını keserek geleceği karartmaya teşebbüs edenler ve vatandaşı dövenlerin pişman olacaklarını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İZMİR - Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Bursa, Balıkesir, Manisa, Aydın, Muğla, Denizli, Sakarya Barosu Başkanları ile yeni seçilen İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti. İzmir Barosu Başkanı Özcan, söz verdikleri gibi TBB ve 89 baroyla İzmir Barosunu tekrar kucaklaştıracaklarını söyledi. Özcan, "Meslektaşlarımızın sorunları ve mesleğin sorularıyla ilgili ortak çalışma yaparak, Türkiye'de hukukun üstünlüğünü yargı bağımsızlığına inanan barolar olarak ülkede hukuksuzluğa karşı hep birlikte mücadele edeceğiz" dedi. 

"Barolar hiç bir partinin arka bahçesi olmayacak"

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, baro başkanlarının biraraya geldiği tablonun hukukun üstünlüğü çevresinde tek yumruk olma azmi olduğunu söyledi. Türkiye'nin bir taraftan duygusal bir kırılma içinde olduğunu belirten Feyzioğlu, “Diğer taraftan hukukun üstünlüğü yerini üstünlerin hukukunu egemen olduğu, işlerin tanıdık ve iş takipçileriyle yürütülme çalışmasının tercih edilmeye başlandığı hukukun evrenselleşmiş kavramlarının ayaklar altına alındığı bir dönemden geçmektedir. Türkiye'yi derleyip toplamak, ortak paydada buluşturabilmek biz barolar birliği, barolar ve avukatların görev alanına girmektedir. Bu ülkede yatırım yapılacaksa hukukun üstünlüğüne ihtiyaç vardır. Yerin yedi kat altından maden mi çıkaracaksın? Hukukun üstünlüğüne ihtiyacın var. Zeytin mi yetiştireceksin? Hukukun üstünlüğüne ihtiyacın var. Emekli mi olacaksın? Müktesep haklarının korunması için hukukun üstünlüğüne ihtiyacın var. Üstünlerin hukuku yerine hukukun üstünlüğünü savunmak elbette bizim görevimizdir. Bunu söylemek siyasetse evet hepimiz sonuna kadar, dibine kadar siyaset yapıyoruz. Ama siyasi parti siyaseti yapmıyoruz. Baro başkanlarının hiçbiri hiçbir siyasi partinin asla sözcüsü değildir. Barolar hiçbir şekilde bir siyasi partinin ön yada arka bahçesi olmayacaktır. Gücümüzü aldığımız tek yer hukuktur. Hukukun üstünlüğünün siyasetini yapıyoruz. Seçimleri kazandık. Kazanmaya devam ediyoruz. Rahatsız olanlar istedikleri kadar rahatsız olmaya devam etsinler" dedi. 

"Pişman olacaklar"

Feyzioğlu, Karaman ve Soma'da üç can alıcı, cayır cayır yanan konu olduğunu söyledi. Soma'daki maden faciasından sonra ilgili mühendisler ve hukukçularla koordineli çalışma başlattıklarını, ciddi bir tecrübeleri olduğunu Karaman'da benzer koordinasyon heyetini kurduklarını belirten Feyzioğlu, "Şu anda 150'ye yakın davayı Manisa ve Soma'da Manisa Barosu adli yardımıyla yürütüyoruz. Mağdurların arkasında Baro ve TBB gücünü Karaman'da da koymaya kararlıyız. Bu şekilde suistimal o denli az oluyor. Baro işin içinde olunca bilirkişi raporları o denli itinalı hazırlanıyor" açıklamasını yaptı. 

Soma'nın Yırca Mahallesi'nde termik santral kurmak için ağaçların kesilmesini 'Zeytin katliamı' olarak niteleyen Metin Feyzioğlu, Manisa Barosu'na kayıtlı avukatın özel güvenlik görevlilerince ters kelepçelenerek, bu şekilde işkence görmesiyle ilgili bugün suç duyusunda bulunduklarını hatırlatıp şunları söyledi: "Aynı zamanda zeytin ağaçlarının kesilmesiyle ilgili suç duyurusu yaptık. Manisa Barosu ve TBB olarak takipçisiyiz. O ağaçları kestikleri, geleceğimizi karartmaya teşebbüs ettikleri ve vatandaşı dövdükleri için pişman olacaklar." 

"Yargı tarafsız olmalı"

Basın mensuplarının sorusu üzerine HSYK seçimleriyle ilgili değerlendirmede bulunan Feyzioğlu, "Tavrımız şu: Yargının en üstünde yer alan hakim ve savcıların özlük haklarını düzenleyen tarafsız ve bağımsız kuruluşun siyaset yada cemaat tarafından şekillendirilmesine elbette karşıyız. Ama zaten 2010 referandumu öncesinde yanlış yapıldığı uyarısında bulunmuştuk. Sanki biz söylememişiz gibi ilk kez bu yanlışı dile getiriyormuşuz gibi bizzat iktidar mensupları veya sözcüleri referandum maddelerinin yanlış olduğunu ifade ediyorlar. İlk kez keşfetmiş gibi! Yargının özlük işlerinin yönetimi ne cemaat ne tarikat ne de siyasi iktidara bırakılabilir. Yargı tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Bağımsız olmak keyfilik anlamına gelmez. Yargı kendi işine bakar siyasete karışmaz. Siyaseti şekillendirmeye kalkışmaz" diye konuştu. (DHA)