'Turizm'in ve 'Gümrük'ün bütçesi tamam

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Avrupa Birliği Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile bağlı kurumların bütçeleri TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - 2014 Yılı Bütçesi'nin görüşüldüğü Genel Kurul'da Avrupa Birliği Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile bağlı kurumların bütçeleri kabul edildi.

Genel Kurul'da konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, çözüm sürecinin getirdiği noktada, Güneydoğu Anadolu'ya ve Doğu Anadolu'ya yatırım konusunda büyük bir ilgi olduğunu söyledi.

Bütçe görüşmesi sırasında söz alan Çelik, bir milletin ordusunun mağlup olabileceğini, sahip olduğu bazı toprakları kaybedebileceğini, sanayisinin tahrip edilebileceğini, ekonomisinin çökertilebileceğini, ancak tarih içinde varlığını sürdüren milletlerin, kültürü bir varoluş kodu olarak algılayarak bunu gelecek nesillere aktaran milletler olduğunu ifade etti.    

Çözüm süreci doğuya yatırımı artırdı

Ömer Çelik, çözüm sürecinin getirdiği noktada, Güneydoğu Anadolu'ya ve Doğu Anadolu'ya yatırım konusunda çok büyük bir ilginin söz konusu olduğunu, bu nedenle özellikle tur operatörleriyle konuşarak buralara dönük yatırımların, yabancıların turistik ziyaretlerinin artması konusunda özel bir perspektif geliştirdiklerini ifade etti.  

Kaleler ve diğer alanlarla ilgili restorasyon projelerine değinen Çelik, "Bunlara genel bir restorasyon projesi değil ama her birinin kendi kriteri içerisinde değerlendirildiği bir perspektifle yaklaşmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki dönem bunların hem kültürel varlık olarak korunması ama kültürel varlık olarak korunmasının ötesinde de buraların turizm alanına açılarak insani diplomasi açısından, oradaki hareketliliğin artırılması açısından da aynı zamanda kültürel varlıklarının dünyaya tanıtılması ve kıymetlendirilmesi bakımından çok önemli olacaktır" diye konuştu. 

Devlet sanat üretimi ilişkisi yeniden yapılandırılmalı

Bakanlık olarak, Türkiye'de bütün kimliklerin varlığını milli miras olarak kabul ettiklerini belirten Çelik, bu nedenle kültürler arasında, kültürel mirasın korunması konusunda hiçbir ayrım gözetmediklerini kaydetti. 

Türkiye'nin daha fazla ilerlemesi için özellikle kültür ve sanat alanlarında yüksek üretimlere imza atması gerektiğine işaret eden Çelik, şöyle devam etti: 

"Bu yüksek üretimlere imza atılması için şimdiye kadar emek vermiş bundan sonra da emek verecek olan sanatçılarımızın kıymeti konusunda bir tartışma yoktur. Cumhuriyetin daha ilk kurulduğu yıllarda kültür ve sanat kurumlarına verilen destek, cumhuriyeti kuranların büyük vizyonunu göstermektedir. Bugün geldiğimiz nokta da bunların daha da büyütülmesi, bu ülkenin geleceği açısından vazgeçilmez bir durumdur. 

'Kültür sanat kurumları kapatılıyor' gibi bir yaklaşım, bizim vizyonumuzun dışındadır. Bahsettiğimiz şey, Türkiye'de devlet sanat üretimi ilişkisi yeniden yapılandırılması ve çağdaşlaştırılmasıdır. Sanatçının memur olduğu, devletin bu kadar kültür ve sanat alanı içinde mali bir güce sahip olduğu kültür sanat ortamı, hiçbir şekilde çoğulcu ve özgürlükçü olmaz.  

Tiyatroların ödenekleri kesilmedi

Tiyatroların ödeneklerinin kesildiğine yönelik eleştirileri yanıtlayan Çelik, "Külliyen yanlış bir bilgidir. Anadolu'da, şimdiye kadar dışlanmış, fırsat verilmemiş genç tiyatrolara, hiç destek almamış tiyatrolara, sanat kurumlarına verilen destek bu sene yüzde 80 oranında artırılmıştır. Burası ideolojik bir alan değildir" diye konuştu. 

 "Bakanlığım müddetince bir kere uğradım" 

Çelik, İkinci Meclis binasında kendisine ait makam odası yaptırdığı yönündeki iddialara da yanıt verdi. Bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirten Çelik, şunları söyledi: 

"Yüce Meclis'e arz ederim ki benden önceki bakanlar hangi makam odalarını kullanıyorsa ben de onları kullanıyorum. Ama tam tersine, kültürel varlığımızı korumak için bir işlem yaptım ve burada tam tersi anlatılıyor. Üstelik bu, soru önergelerine konu oldu, bu kürsüde dile getirildi".

[PAGE]

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, TBMM Genel Kurulu'nda, bakanlığının bütçesi üzerinde yaptığı sunumda, ülkelerin büyüklüğünün, gücünün, ekonomik performanslarıyla ölçüldüğünü belirterek, Türkiye'nin, dünyanın 16. Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olduğunu hatırlattı.

Türkiye'nin 2012 yılında ticaretinin 389 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirten Yazıcı, bütün bu faaliyetin gümrük kapılarında gerçekleştiğini kaydetti.

Hedeflerinin, Türkiye'yi "ticaretin en kolay ve güvenilir yapıldığı ülke" haline getirmek olduğunu ifade eden Yazıcı, bütün çalışmaların, bu iki anahtar sözcüğün odak noktasında sürdürüldüğünü dile getirdi.

OECD’ye göre dünya ticaretinde maliyetlerin yaklaşık yüzde 15’ini gümrük işlemlerinin oluşturduğunu, bu orandaki yüzde 1’lik bir azalmanın, dünya ekonomisine yaklaşık 40 milyar dolarlık bir katkı sağladığını söyleyen Yazıcı, bir ülkede ihracat maliyetlerindeki yüzde 10’luk bir azalmanın, ülkenin toplam ihracatında yüzde 4,7’lik bir artış sağladığını kaydetti.

Bakanlığının teşkilat yapısıyla ilgili bilgi veren Yazıcı, bakanlığında 14 bin 756 personel görev yaptığını, personelin yüzde 85’inin lisans ve lisansüstü eğitime sahip olduğunu ve personelin yüzde 43’ünün 30 yaşın altında olduğunu bildirdi. Yazıcı, "Böylesine genç dinamik bir kadroyla hizmetlerimizi sürdürüyoruz" dedi.

"2013'te vergi 50 milyarı geçti"-

Belli özelliklere sahip ticaret erbaplarına "Onaylanmış Kişi Statüsü" vererek gümrüklerde beklemeyi azalttıklarını ve gümrük işlemlerini kolaylaştırdıklarını belirten Yazıcı, bugüne kadar gerekli şartları sağlayan 1847 ticaret erbabına “Onaylanmış Kişi Statüsü” verdiklerini söyledi.

Bu yıl uygulamaya başlanan "Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü" ile güvenilir firmalara önemli kolaylıklar tanındığını ifade eden Yazıcı, bu statüye sahip firmaların, ihracat işlemlerini gümrüğe gelmeden, kendi fabrikalarından yaptıklarını dile getirdi. 

Ocak-Kasım 2013 döneminde 5 milyon 10 bin 809 adet beyanname kapsamında dış ticaret işlemi yapıldığını aktaran Yazıcı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak, 2012 yılında, merkezi yönetim vergi gelirlerinin yüzde 20,84'ini sağladıklarını, 2013 yılı ilk 10 ayında tahsil edilen vergi miktarının da 50 milyar lirayı geçtiğini bildirdi.

Ortak Transit Sözleşmesi’ne taraf olarak; transit işlemleri açısından AB üyesi bir ülke gibi işlem yapabilecek konuma gelindiğini anlatan Yazıcı, "TIR Elektronik Ön Beyan Sistemi" getirdiklerini; "Hızlı Geçiş Hattı Uygulaması" başlattıklarını; "Tek Pencere Sistemi" ile de dış ticaret işlemleri için farklı kamu kurumlarından alınması gereken izin ve onaylar tek bir noktadan başvuru yaparak alınacağını kaydetti.

Kara sınır kapılarında, gümrük işlemleri ile diğer kurumların kontrollerinin aynı yerde yapılmasını sağlamak için "Tek Durakta Kontrol" projesini hazırladıklarını dile getiren Yazıcı, "Ortak Kapı Projesi’nin; Türkiye ile komşu ülkenin kara gümrük kapılarında, gümrük kontrollerinin tek aşamalı hale getirilmesini kapsadığını söyledi.

Gümrüklerde ihracat işlemlerinin yüzde 61’inin sadece 1 dakikada tamamlandığını vurgulayan Yazıcı, ortalama işlem süresi 2002 yılında 10 saatin üzerindeyken, 2013 yılının ilk 11 ayında bu sürenin 3 saat 57 dakikaya indiğini kaydetti.

Yazıcı, biri çok taraflı olmak üzere, 61 ülke ile Gümrük Alanında İşbirliği ve Karşılıklı İdari Yardım Anlaşmasının bulunduğunu ifade etti.

"Dünyada ikinci"

Türkiye'nin coğrafi ve jeostratejik konumu itibariyle kaçakçılık açısından önemli bir kavşakta olduğunu belirten Yazıcı, "Ancak kaçakçılıkla son derece etkili bir mücadele sürdürüyoruz" dedi.

2012 yılında uyuşturucu madde ve ticari eşyada toplam 743 milyon 732 bin lira değerinde kaçak yakalaması;  2013 yılında Kasım sonu itibariyle toplam 1 milyar 7 milyon lira değerinde kaçak eşya ve uyuşturucu yakalaması gerçekleştirildiğini bildiren Yazıcı, Türkiye'nin, dünya eroin yakalamasında da 2. sırada olduğunu bildirdi.

Yazıcı, Güneydoğu Avrupa Bölgesi’nde 2012’de yakalanan eroinin yüzde 94’ünün Türkiye'de ele geçirildiğini dile getirdi.

Sayıştay tartışması

Bazı milletvekillerinin Sayıştay raporları üzerinden eleştiride bulunduğunu belirten Yazıcı, Sayıştay denetçilerinin yaptıkları çalışmanın yer aldığı dokümanın "Sayıştay raporu" olmadığını kaydetti. Milletvekillerince ifade edilen dokümanın böyle bir çalışma notu olduğunu belirten Yazıcı, şöyle konuştu:

"Bu notta bakanlığıma yaptığı eleştirilerden biri şu: Gümrük Kanunu'nun 218. Maddesi'nde 'Gümrüklü yerler ve sahalarda, Gümrük Müsteşarlığı'nın ihtiyaç duyduğu alet, edevat, makine aksamını temin etmek zorundadır' deniliyor. Düşünebiliyor musunuz, bu kanun 1999'da yazılmış. Bir hukuk devletinde böyle kanun olmaz. Özel sektöre, kanun gücüyle, mükellefi olmadığı bir hususu yaptıramazsınız, bu angaryadır ve anayasaya aykırıdır. Mesela x-ray cihazı alınacak, 2,5 milyon Avro tutuyor bunlar, gelin bunu aldırın, nasıl aldıracaksınız? Sizin sunduğunuz rapor da bunu söylüyor. O notlar bu maddeyi değiştirmemize vesile olacak. Bu madde yürürlükten kalkacak, uygulama kabiliyeti yok." 

Yazıcı'nın  konuşmasının ardından söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Kurt, "Bu ihaleler verilirken bu kanunun 218. maddesi yürürlükteydi. Alan firma, teklifini bu kanun hükümlerini bilerek verdi. Dolayısıyla 'biz o kanuna göre x-ray cihazı aldıramazdık' demek kollamadır, kayırmadır, yandaşa kıyak yapılmasının somut kanıtıdır. Sayıştay denetçisi bunu yakalamış, Rapor ve Denetleme Kurumu da bunu tıraşlamıştır, olay budur" dedi.

Yazıcı, yeniden söz alarak, "İhale şartnamesinde olmayan bir yükümlülüğü, 'bu kanun öyle diyor' diyemezsiniz, uygulatamazsınız. Bu, anayasa aykırıdır" diye konuştu.