'Üç gün sussa ülkede huzur olur'

Başbakan Erdoğan'ı sürekli bir gerginlik ortamı yaratılmasına sebep olmakla eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Emin olun 3 gün sussa Türkiye’de huzur olur. Her gün konuşuyor her gün kavga" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümete yönelik eleştirilerini sürdürdü. Soma faciası üzerinde duran Kılıçdaroğlu, "Patron sendikacılığı yıkacağız. Onlardan da hesap soracağız" dedi. 

"Kendisiyle kavga eden bir siyasal anlayış olabilir mi?"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı her gün konuşarak her gün yeni bir kavgaya ortam hazırlamakla suçlayan Kılıçdaroğlu, "Emin olun 3 gün sussa Türkiye’de huzur olur. Sürekli bir gerginlik ortamı yaratılıyor ve belli siyasi partiler bunlardan beslenmeye çalışıyor. Biz muhalefet olarak görevimizi yapıyoruz. Hükümet ülkeyi akılla yönetmeli öfkeyle değil. Kendisiyle kavga eden bir siyasal anlayış olabilir mi?" ifadelerini kullandı.

Toplumda kutuplaşma gerginlik olmasın diye çok hassas davrandıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bazı hataları toplumda fazla kutuplaşma olmasın diye görmüyoruz. Soma olaylarında Gezi olaylarında toplumda kutuplaşma olmasın diye çok hassas davrandık.Biber gazını copları bizim milletvekillerimiz yedi. Neden? Vatandaşın çocuğu dövülmesin biber gazı yemesin diye. Yanlış mı yapıyoruz biz acaba?" dedi.

"Kızılay Şube Başkanı'nın tweetine Erdoğan'dan eleştiri gelmedi"

Kızılay Şube Başkanı Yıldırım'ın tartışma yaratan tweetine de değinen Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın Yıldırım'ı eleştiren bir açıklamada bulunmasını toplumu bölmek olarak değerlendirdi.

"İstanbul Kızılay Şube Başkanı İlhami Yıldırım “Ya bu ülkede eşek gibi sessizce yaşayacaksınız ya da defolup gideceksiniz” şeklinde bir tweet atıyor" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

Siz Erdoğan’ın bunu eleştirdiğini duydunuz mu? Bu kişi Kızılay’dan atılacak mutlaka dediğini duydunuz mu? İşte toplumu bölmek budur. Biz Uğur Kurt’a da üzülürüz Ayhan Yılmaz’a da üzülürüz. Bu topraklardaki her kişi bizim kardeşimizdir. Bize oy versin vermesin o bir insandır değerlidir ve biz ona saygı göstermek zorundayız.

"Senin defolup gitmen lazım"

Ne dedim? Toplumu bölüyor, renklere tahammül edemiyor. Senin defolup gitmen lazım. Yine söyledim söylüyorum. Devlet akılla yönetilir. Sabırla yönetilir. Polislerin sabrına şaşıyorum diyor. Alsınlar silahları hepsini tarasınlar. Bir başbakanı nasıl yönetebilir?

Grup toplantısında yaptığı konuşmada Soma'da yaşanan maden faciasına geniş yer veren Kılıçdaroğlu, maden ocağı işçilerine "Sizin yeriniz CHP" mesajı verdi.

Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

"Emeğinizi satan sendikacılara sakın güvenmeyin"

"Taşeron işçiliğin kaldırılmasını isteyen tek parti CHP’dir. Taşeron işçilik döneminin bitmesi lazım. Defalarca bütün mitinglerde bunu dile getirdim. TBMM binası dahil bütün kamu kurumlarında taşeron işçi çalıştırılıyor. Sendikalara sesleniyorum. Taşeronluğa karşıysanız adresiniz CHP’dir. Taşeronluğu Türkiye’ye bela eden bu düzeni savunacak mısınız savunmayacak mısınız? Soma eylem yapan bütün işçi kardeşlerimizi yürekten kutluyorum. Sizin emeğinizi satan sendikacılara sakın güvenmeyin. Her zaman sizin yanınızda olacağız.

"Sizin yeriniz, sizin ocağınız CHP’dir"

Ama hala gidip de sizin emeğinizi sömüren, örgütlenmenize engel olan bir siyasal partiye destek verirseniz başınıza daha çok şey gelecek. Hep beraber ağlayacağız ama ağlamak çözüm değil. Çözümü beraber üreteceğiz. AB’de, ABD’de, Japonya’da hangi haklar varsa Türkiye’de de o haklar olsun diyoruz biz. 2 milyon taşeron işçiye tekrar sesleniyorum. Kimse kusura bakmasın. Sizin yeriniz, sizin ocağınız CHP’dir. Siz halktan birisiniz. Sizin haklarınızı arıyoruz. Ne arıyorsunuz sağda solda. Umut mu bekliyorsunuz. Onlardan size umut yok. onların kendisi köşeyi dönmeyi istiyor.

Ölen kardeşlerinizin mücadelesini yapmak zorundasınız. Onlar da işçiydi siz de işçisiniz. Onlar da çalışıyorsunuz siz de çalışıyorsunuz ama emeğinizi sömürtmeden. Yeriniz artık bellidir. Geleceksizin. eliniz mahkum. Ya sömürülmeye katlanacaksınız ya da ben de emeğimin hakkını almak istiyorum diyeceksiniz."

"1860’da Abdülmecit tahtta ve ampul icat edilmemiş"

Başbakan Erdoğan'ın facia sonrası Soma ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın daha önce dünya genelinde yaşanan maden kazalarına dair verdiği örnekleri, "1860’da Abdülmecit tahtta ve ampul icat edilmemiş" diyerek eleştirdi.

Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti: 

Bu ülkenin başbakanlık koltuğunda oturan zat da Soma'ya gitti. Evet gitmesi gerekir. Gayet güzel, bakın 301 kişi hayatını kaybetmiş. Yaş ortalaması 10 olan 432 çocuk yetim kalmış. Eşler yok, evlatlar yok. Büyük acı yaşanıyor. Bu gidiyor, sanki miting meydanı gibi kürsüyü koyuyor, başlıyor konuşmaya. Doğal bir ölüm kabul ediyor. Madenciliğin fıtratında doğasında böyle ölümler var diyor ve 1870’in 60’ın İngiltere’sinden örnek veriyor. 1860’da Abdülmecit tahtta ve ampul icat edilmemiş. Sen nasıl bu örneği verirsin. Bundan sonra Soma ayağa kalıyor. Herkes itiraz ediyor, yuh çekiyor. Efelenerek vatandaşın üzerine yürüyor. Yuh çekersen tokadı yersin diyor.

"Seni tokatlayan adamın hala arkasındaysan oraya ben üç nokta koyuyorum" 

“Yahudi dölü” diye ona hakaret ediyor. Sonra 4 bin polisle gidiyor ve de markete sığınmak zorunda kalıyor. Sonra marketteki bir vatandaşı da tokatlıyor. İlk kez bizim tarihimizde, bir ülkenin başbakanı kendi vatandaşını tokatlıyor. Bu ülkenin insanlarının 76 milyonun vicdanına sesleniyorum. Seni tokatlayan adamın hala arkasındaysan oraya ben üç nokta koyuyorum. Kimse kusura bakmasın.

Böyle bir şey olabilir mi? Bu şu demek, gidiyorsunuz cenaze evine başsağlığı dilemeye. Cenaze sahibine hakaret ediyorsunuz, bir de dövüyorsunuz. Biz oraya acıları paylaşmak için gittik. Onlar itiraz eder elbette eder. Düne kadar kim dinledi onları? Adam yerine bile koymadılar. Gideceksiniz çalışacaksınız dediler.

Bu konularda ilginizi çekebilir