12 gün süren bütçe mesaisinde son gün

Meclis Genel Kurulu, 2010 yılı Bütçe Kanunu Tasarısı üzerinde son konuşmalar için toplandı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - TBMM Genel Kurulunda 12 gün süren bütçe mesaisinde son güne gelindi.

Genel Kurul, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin başkanlığında saat 13.30'da toplandı.

Genel Kurulda, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı üzerinde ilk sözü, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural aldı.

Vural: Bu hayırsız bütçeye, hayır demek, hayırlı olacaktır

Vural, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2008 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kesinhesap Kanun Tasarısı üzerinde MHP grubunun görüşlerini açıkladı.

Bütçe görüşmeleri sırasında, işçilerin emeğini, esnafın siftahını, çiftçinin ürününü, emeklinin derdini anlattıklarını ifade eden Vural, "Ecdadımızın emaneti değerlere sahip çıktık, statükocu diyenlere inat... Kan üzerinden açılım reçetesi dayatmak isteyen vampirlere inat..." diye konuştu.

Vural, bin yıllık kardeşliği, tarihi ve kimliğini hazmetmeyen hazımsızlara karşı, inadına karşı durduklarını belirterek, şunları söyledi:

"Burada MHP olarak yine tekrarlıyorum: inadına kardeşlik, inadına huzur, inadına Türk milleti, inadına Türkiye Cumhuriyeti...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bütçenin tümü üzerindeki görüşmeleri sırasında, fona devredilen bankalarla ilgili sözlerini eleştiren Vural, "MHP olarak bizim, ne bu bankaların kuruluşunda, ne de bu bankalara verilen batık kredilerde imzamız vardı. Batıran biz değiliz. Bu bankalar dirençsiz bir mali sistemin parçasıydı. Biz sistemi güçlendirdik" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın, Merkez Bankası ile ilgili sözlerine de değinen Vural, Erdoğan'ı, eski defterleri karıştıran "müflis tüccara" benzetti. Vural, "Bundan medet bekleyen Başbakan'ın, 2009 yılına kadar bu konuda neden bir şey yapmadığını da açıklaması namus borcudur, vebalıdır. 2001'de soygun olduğunu söylüyorsun da sen ne yaptın sayın Erdoğan? Ne yaptın? Elini tutan mı vardı? Paçandan çeken mi vardı?" diye sordu.

Vural, 2010 yılı bütçesinin "hayırlı" olmadığını ileri sürerek, "Bu hayırsız bütçeye, hayır demek, hayırlı olacaktır" dedi.

Canikli: Esas sıkıntı ihracattaki düşüş

TBMM Genel Kurulunda, 2010 Yılı bütçesinin son gününde AK Parti Grubu adına konuşan Nurettin Canikli, krizin reel sektör üzerindeki etkisinin dolaylı olduğunu belirterek, iç talebe yönelik olumsuz işareteler ortaya çıkar çıkmaz KEY ödemeleri, yan ödeme alamayan memurlara yapılan ödeme gibi önlemleri alındığını, bugüne kadar 5 paketin devlete maliyetinin 40 milyar liranın üzerinde olduğunu söyledi. Canikli, sıkıntının kaynağının bu olmadığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

 "Bizi esas sıkıntıya sokan bunlar değil, ihracattaki düşüştür. İhracatımız 130 milyar dolardan, 100 milyara düştü. Özellikle AB ülkelerine yapılan ihracat düştü. Kriz nedeniyle Alman, İngiliz, Fransız vatandaşın satın alma gücü düştü, harcamalarını sıktı. Bununla Türk mallarına olan talep azaldı. Buna Türk Hükümetinin kısa dönemde yapacağı bir şey yok. Bizim bunu durdurmamız için İngiliz vatandaşına kaynak aktarmamız lazım. Böyle bir şey mümkün değil. Hızlı bir şekilde krizden etkilenmeyen, kapalı ekonomilere, Asya ve Afrika ülkelerine ihracat seferberliği başlatmak, yapılacak tek mantıklı şeydi.

Hükümetimiz de bunu yapıyor ve başarılı da oluyor. Nitekim düşüşü yaşayan ihracata rakamları, artışa geçmeye başladı."    

Yaşanan krizleri, geçmişteki krizlerle karşılaştırmanın anlamlı olduğuna işaret eden Canikli,  Canikli, şunları kaydetti:

"1994 ve 2001 krizleri tamamen içeriden kaynaklanıyor. Bütün krizlerde en çok dikkat çeken Merkez Bankasının döviz politikalarıdır. 1994 krizinde Merkez Bankası, Türk parasının yüzde 78 değer kaybetmeden bir gün önce, 1 milyar dolar döviz bankalara sattı. Türkiye o gün, 500-600 milyon dolar kaybetti. 2001 yılında tablo daha vahim. Dövizin patlayacağı bekleniyor. 3,5 milyar dolar döviz satıldı. 10, 20 yıl da geçse bunların unutulmaması lazım, ibreti alem olarak her zaman hatırlanması ve ders kitaplarında okutulması, doktora tezlerinde konu olması gerekir."

Kesici: Komikliğin dışında başka hiçbir anlamı yok

CHP Grubu adına söz alan CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, 2010 yılı bütçesinin, vergi gelirlerinde yüzde 18,2 artış öngördüğüne işaret ederek, "Eğer bu orana inanırsak, ya 1 Ocak 2010'dan itibaren yağmurdan boşalırmış, gökyüzünden taş yağıyormuş gibi Türk halkının üzerine zam, vergi yağacaktır veya bu sadece komiklik olarak ifade edilebilecektir. Komikliğin dışında da başka hiçbir anlamı yoktur" diye konuştu.

CHP'li Kesici, 2009'da yüzde 4'lük büyüme hızı öngörülürken, gerçekleşmenin eksi 6,5 olduğunu belirterek, bu rakamın dünyanın en düşük, en kötü büyüme hızı olduğunu söyledi. Kesici, bu nedenlerle Erdoğan, Şimşek ve Canikli'nin bugüne gelmediğini ve  2009 ile Türk halkının huzuruna çıkacak surata sahip olmadıklarını iddia etti.

Dünyada 2003-2008 yılları arasında en büyük büyüme hızlarının görüldüğünü anımsatan Kesici, dünya ortalamasının 5,5; Türkiye'nin de içinde bulunduğu adına "yükselen ekonomiler" denilen ekonomilerin büyüme hızının 7,2; uzak Asya, Pasifik kenarındaki ülkelerin ise 9 olduğunu anlattı.

Kesici, Türkiye'nin de büyüdüğünü, AK Parti'nin de krizin üstüne geldiğini dile getirerek, "Bu kriz olmasıydı, muhtemelen AKP burada ya da bu büyüklükte olmayabilirdi. O krizin ertesinde, krizin yönetiminde bulunan DSP, MHP, ANAP, yüzde 53'lük oyla seçimden çıkmıştı, krizin ertesinde yüzde 15 ile çıktılar. Türk halkı, kendisine o krizleri yaşatan bütün bu partileri parlamentonun dışına attılar. Parlamentonun dışına çıkmış olanlardan sadece, hem dersine iyi çalışmış hem de diğer gereklerini yerine getirmiş olan MHP ile bugün beraber çalışıyoruz. Ekonomiyle ilgili hadiselere en çok dikkat etmesi gereken parti; AK Parti'dir" diye konuştu.