30 ülkeyi isyana sürükleyen 'gıda krizi' geri geliyor

ABD'de yaşanan 50 yılın en sert kuraklığın etkisiyle tarımsal emtia fiyatlarında yaşanan artış korkutuyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DIŞ HABERLER


ABD'deki kuraklığın 50 yıldan uzun sürenin en yüksek düzeyine ulaşması tarımsal emtia fiyatlarını rekor seviyelere taşıdı. Mısır ve soya fiyatları rekor kırarken, 30'dan fazla ülkede ayaklanmalara yol açan 2007-2008 krizindeki seviyelerin üzerine tırmandı. ABD'nin özellike Orta Batı kesimlerini vuran kuraklığın  yakın bir gelecekte ortadan kalkmayacağı belirtilirken, Financial Times gazetesi dünyanın yeni bir gıda kriziyle karşı karşıya kaldığını yazdı.

ABD'de vadeli işlemlerde önceki gün mısır ve soya fasulyesi fiyatları tüm zamanların en yüksek seviyesine yükseldi. Mısır fiyatları 1 Haziran'dan beri yüzde 50 oranında değer kazanarak 8 dolar/buşel seviyesini aştı, soya fasulyesinin fiyatı yüzde 26 oranında artışla 17 dolar/buşelin üzerine çıktı. Aynı süreçte, tüm zamanların rekor seviyesine çıkmamakla birlikte buğday fiyatları yüzde 48 arttı. Eylül vadeli mısır fiyatları dün itibariyle 10 yıl önceki ortalamasının 3.5 kat üzerine çıkarak 8.12 dolar olurken, Ağustos vadeli soya fasulyesi 17.49 dolardan satıldı. 9.38 dolara kadar çıkan buğday fiyatları ise son dört yılın en yüksek seviyesini test etti.

ABD'de Ulusal Hava durumu kurumu Great Plains ve Orta Batı bölgelerinde sıcaklığın mevsim normallerinin oldukça üstünde olduğunu belirtti. Yetkililer, kuraklığın ekim ayı sonlarına kadar sürebileceği uyarısı yapıyor. ABD Tarım Bakanlığı'nın haftalık ekin süreci raporu, kuru havanın ABD'nin Orta Batı ve Great Plains bölgelerinde ekinlere önemli derecede zarar verdiğini gösterdi.
Tarım Bakanlığı'nın verdiği bilgiye göre ülkenin en büyük mısır üretim bölgesi olması nedeniyle Mısır Kuşağı olarak adlandırılan bölgedeki ürünün yüzde 70'i 'kuraklık' çeken alanda. Geçtiğimiz hafta bu oran yüzde 63 idi. ABD'de mısır ekinlerinin durumu 1988'den beri en düşük seviyesine geriledi. ABD, geçtiğimiz yıl dünya mısırının yüzde 38'lik kısmının üretimini gerçekleştirmişti. Bu nedenle ülkedeki üretimin darbe almasının etkisi küresel olarak hissediliyor.
Soya fasulyesi fiyatları da son haftalarda sıcak ve kurak hava sebebiyle yükselişte. ABD Tarım Bakanlığı, soya fasulyesi ekinlerinin yalnızca yüzde 34'lük kısmının 'iyi' ile 'mükemmel' durumda olduğunu belirtti. Bakanlık, soya fasulyesi üretiminin gerilemesini bekliyor. Buğday henüz rekor kırmış değil ancak son beş haftada yüzde 50'den fazla prim yaptı. 2010 yılında Rusya'nın koyduğu ihracat yasağında erişilen seviyelerin üzerine çıktı.

Kuraklık ABD'nin snırlarını aştı
Dünyanın mısır, soya fasulyesi ve buğday ihracatının yüzde 50'sinden fazlasının yapıldığı ABD'deki kuraklığın kendi sınırlarını aşması ve Çin ve Mısır'a kadar da ulaşması bekleniyor. Borsada tarım ürünlerine yönelik yatırımlara danışmanlık yapan bir üst düzey bir uzman, "30 yılı aşkın bir süredir bu işin içindeyim ama bu kuraklık ve arz ve talep sorunu bu zamana kadar gördüğüm en ciddi problemlerden biri. 2007-2008 krizinde bile gıda kanalında bu kadar ciddi bir sıkıntı görmemiştim" diye konuştu.

Rabobank'ın küresel stratejistlerinden David Nelson, "Bugün ABD'deki hububat sorunu gerçek bir felaket. 2008'deki fiyat artışları bir ölçüde spekülatif söylemlerin etkisinde de kalmıştı" dedi.
Ancak ABD Tarım Bakanlığı'nın başekonomisti Joseph Glauber ise şu anki durumun 2008'den daha iyi olduğuna dikkat çekti. Glauber, "Evet fiyatlar yüksek ama 2007-2008 döneminde buğdayda ciddi bir kıtlık söz konusuydu. Şu anda öyle bir durum yok" dedi.  Save the Children şirketinin CEO'su Justin Forsyth, gıda fiyatlarındaki yükselişi fakir kesim üzerinde büyük etkisi olacak.

FAO, temmuzda fiyat artışı bekliyor
Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Organizasyonu Genel Sekreteri José Graziano da Silva ise, Financial Times gazetesine yaptığı açıklamada, "Gıda fiyatlarında son zamanlarda görülen yükselişten tedirginim. Bu durumun gelirinin yüzde 75'inden fazlasını gıdaya harcayan fakir kesimine etkisi beni korkutuyor" dedi. FAO,  üç aydır düşüş kaydeden dünya gıda fiyatlarının ABD'deki kuru hava koşullarının mısır ve soya üretimine etkileri nedeniyle bu aydan itbaren yükseleceğini açıklamıştı. FAO'nun kıdemli ekonomisti ve tahıl analisti Abdolreza Abbasian, Reuters'a yaptığı açıklamada "ABD'deki hasata kadar fiyat artışları veya fiyat volatilite ihtimalini gözardı edemeyiz. Gelecek birkaç ay oldukça hareketli olacak" demişti.

Tahıllar, yağlı tohumlar, süt ve süt ürünleri, et ve şekerden oluşan sepetteki aylık fiyat değişimlerini ölçen FAO Gıda Fiyatları Endeksi, Haziran'da 201 puana geriledi. Mayıs ayı seviyesi ise 205 puana revize edildi. FAO, 2012 dünya tahıl üretimi tahminini ise bir önceki tahmine göre 23 milyon ton düşürerek 2.396 milyar tona indirdi.

2007-2008'de ayaklanmalar çıkmıştı
2007-2008 yılındaki ekonomik kriz nedeniyle baş gösteren gıda fiyatları yükselişi, Bangladeş ve Haiti gibi Uzakdoğu ülkelerinde ayaklanmaların yaşanmasına neden olmuştu.  O tarihte açlık sınırının altındaki insan sayısı tüm dünyada 1 milyarı geçmişti.  Ekonomistler pirinç ve buğday arzının büyük ölçüde azaldığına dikkat çekiyor.

Rogers'a göre daha büyük sıkıntılar var
Piyasaların emtia konusundaki uzman yatırımcılarından Doktor Kıyamet olarak bilinen Jim Rogers, ABD'de emtia fiyatlarını yukarı çeken kuraklığa rağmen tarım sektöründe çok daha ciddi sıkıntıların olduğunu söyledi. Rogers, "Kuraklık elbette önemli bir sorun ancak her yıl her yerde havaların herkese uygun olmasını bekleyemezsiniz. Tarım sektöründe çok daha büyük sorunlar var" dedi. Rogers tarım sektöründeki sıkıntıları, İngiliz çiftçiler arasında intihar oranının yüksek olması, Japonya'da çiftçilerin yaş ortalamasının 66, ABD'de 58 olması, Hindistan'da son yıllarda binlerce çiftçinin intihar etmesi olarak sıraladı.
 

Hindistan'da zayıf Muson yağmurları pirinci tehdit ediyor
Hindistan'da zayıf geçen Muson mevsiminin  pirinç üretimini olumsuz etkileyeceği uyarısı yapılıyor. Son üç yılın en zayıf Muson yağmurları nedeniyle dünyanın ikinci büyük pirinç üreticisi olan Hindistan'da üretimin gerileyerek, pirinç fiyatlarında artış potansiyeli yaratabileceği ifade ediliyor. Uzmanlar, Hindistan'da geçen yıl gerçekleşen 104.3 milyon tonluk rekor pirinç üretimini yakalamanın bu yıl zor olacağı uyarısı yapıyor. Muson yağmurlarının yüzde 22 azalması pirincin yanında pamuk gibi diğer birçok ürünün ekiminin ertelenmesine yol açtığı da bildiriliyor. Tarım Bakanlığı'nın verdiği bilgiye göre Hindistan'da bu yıl pirinç ekimi yüzde 19 azalarak 9.68 milyon hektara indi. Hindistan'ın 2011-12 döneminde 8 milyon ton pirinç ihraç etmesi bekleniyor. ABD Tarım Bakanlığı'nın verilerine göre, bu küresel pirinç ticaretinin yüzde 25'ine denk geliyor.
Diğer yandan Asya'nın artan pirinç stokunun fiyat artışlarını sınırlandırması bekleniyor. Msır, soya ve buğday fiyatları haziran ayından bu yana sert bir şekilde yükselirken, Asya'da artan stoklar ve en büyük alımı yapan ülkelerin talebinde görülen azalmanın ithalatçılara biraz nefes aldıracağı belirtiliyor. Reuters'ın analizine göre en büyük ihracatçılar Hindistan ve Tayland, yüklü stoklar sahipken, önde gelen alıcılar Filipinler ve Endonezya'nın içeride rekoltenin artması nedeniyle ithalatlarını azaltması bekleniyor. Fiyat artışlarının snırlı olmasının Asya ve Afrika'daki bazı yoksul ülkeler için yeterli tedarikin sağlanabileceği anlamına geldiğini belirten uzmanlara göre, fiyatların 1000 dolar/ton ulaşmasına neden olan 2008 yılındaki gibi panik alımlar yaşanmayacak.

"Dünyada rekolte düşüklüğü nedeniylefiyatlar artarsa, Türkiye bundan etkilenmez"

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, "Tarımda dünya fiyatları dünyadaki rekolte düşüklüğü nedeniyle artarsa, Türkiye bundan etkilenmez" dedi. Mirmahmutoğulları, dünyanın büyük gıda ihracatçılarından olan ABD'de yaşanan kuraklığın önümüzdeki günlerde Türkiye'ye olası yansımasını değerlendirdi. Türkiye'de kışın kar yağışlarının iyi olduğunu, fakat ilk bahar yağışlarının nisanda yağması gerekirken, mayısa kaydığını hatırlatan Mirmahmutoğulları, "Bundan dolayı rekoltede yüzde 10 oranında bir azalma var ama, Türkiye'deki rekolte ülke ihtiyacının çok üzerinde bir üretimle sonuçlandı. Türkiye kendi ihtiyaç fazlası olan buğdaydan çok ciddi miktarda una dönüştürüp, un ihraç ediyor. Eğer tarımda dünya fiyatları dünyadaki rekolte düşüklüğü nedeniyle artarsa Türkiye bundan etkilenmez. Çünkü Türkiye kendi kendine yeten bir ülke" diye konuştu.

Türkiye'deki genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) tartışmalarına da değinen Mirmahmutoğulları, Avrupa Birliği'nin (AB) GDO eşiğini üründe binde dokuz olarak gördüğünü, yani yok saydığını ifade etti.
Mirmahmutoğullar, "Binde dokuz herhangi bir negatif etki oluşturmayan değerdir. Şuanda Türkiye'de yasak olduğundan gıdada GDO diye bir şey yok. Yasağa rağmen iş yapıldığı takdirde 12 yıl hapis cezası var. Dolayısıyla Türkiye'nin gündeminde yok" dedi.