Akgiray: Bağımsız üye öcü değil

Bağımsız yönetim kurulu üyesinin öcü, denetçi ya da hata arayıcı olmadığına vurgu yapan Akgiray, 'Bağımsız üye azınlığı korur' lafları bizi ilgilendirmiyor dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, Kurumsal Yönetim Zirvesi'ndeki konuşmasında, bağımsız yönetim kurulu üyeliğine değindi.

Bağımsız yönetim kurulu üyesinin öcü, denetçi ya da hata arayıcı olmadığına vurgu yapan Akgiray, "Kitapların yazdığı 'Bağımsız üye azınlığı korur' lafları bizi hakikaten ilgilendirmiyor. Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin tek misyonu vardır, o da şirketin toplam menfaatini kollamak" dedi.

Bağımsız yönetim kurulu üyeliğinin önemine işaret eden Akgiray, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin tek misyonu vardır, O da şirketin toplam menfaatini kollamak. Bağımsız yönetim kurulu üyesi büyük ortağa bağlı değildir, küçük ortağa hiç bağlı değildir. Azınlığın haklarını korumak için bağımsız üye getirilmesi kavramı demode olmuş bir kavram. Hatta eminim ki bir sürü hukukçu arkadaş bu tebliği, ilkeleri bekleyip, birkaç azınlık hissedardan vekaletname alıp birtakım paralar kazanma peşinde koşacaklar. Hiç istemiyoruz. O kapı bizde kapalı. Tersine bazı analizler yapılıyor. Yanlış, Öyle bir kasıt yok."

"Bağımsız üye öcü değil"

ABD'de halka açık şirketlerde 2005'e kadar 55 yılda halka açık şirketlerde bağımsız üye oranının yüzde 25'lerden yüzde 75'lere çıktığını kaydeden SPK Başkanı Akgiray, şu görüşleri paylaştı.

"Bağımsız yönetim kurulu üyesini şirket seçiyor. Bağımsız yönetim kurulu üyesi öcü değil, denetçi değil, hata arayıcı değil. Sadece yeri geldiğinde şirketin uzun vadeli toplam yararına zarar verecek bir karar söz konusu ise ikaz etme görevi var. OECD'nin yazdığı, kitapların yazdığı 'Bağımsız üye azınlığı korur' lafları bizi hakikaten ilgilendirmiyor. Biz inanmıyoruz SPK olarak. Tabii koruyacak ama tek işi o değil. Toplam işinin içinde bir parçası o."

"Bağımsız üye sıkıntıya yol açıyorsa, gereğini yapmak bizim işimiz"

Bir bağımsızlık kriteri listesi oluşturulsa da, bunu sağlayan ancak kökünden bağlı milyonlarca insan bulunacağını söyleyen Akgiray, bir firma da bunu tercih ediyorsa, kendi menfaatini kollamadığı anlamına geldiğini, kendilerinin yapacağı bir şey olmadığını dile getirdi.

Akgiray, birçok ülkede kanun zoruyla bağımsız yönetim kurulu üyeliğinin dayatıldığını, Batı Avrupa'da bağımsız olabilecek insanların listesinin oluşturulduğunu, kendilerinin böyle bir şeyi de istemediğini anlattı.

Bu sene uygulamanın başlayacağını, pratikte sıkıntıya yol açacak bazı sonuçlar olabileceğini, gelişmeleri izleyeceklerini, bunların değiştirilebileceğini ifade eden Akgiray, piyasa oyuncularından, bu kuralları şirketin daha iyi yönetilmesi için yorumlamaları talebinde bulundu. Akgiray, "Eğer herhangi bir bağımsız yönetim kurulu üyesi pratik bir sıkıntıya yol açıyorsa, onun gereğini yapmak da bizim işimiz. Hem büyük hem küçük ortak için" dedi.

Kısa vadecilik moda oldu

Şirketlerin yönetiminde kısa vadecilik sorununa da değinen Akgiray, fonların, yatırımcıların, piyasaların baskısıyla ya da yılı iyi kapatarak prim alma kaygılarıyla 3-5 yıl sonrasının düşünülmediğini, bunun da finans dünyasının yanı sıra ticaret ve sanayi sektöründe moda haline geldiğini ifade etti.

Vedat Akgiray, halka açık bir şirkette küçüklerin de büyüğünü sömürmemesi gerektiğini, bunun belki daha da tehlikeli sonuçları olabileceğini belirterek, "Kurumsal yönetim kısa vadeciliği engellemeyi vadeder. çünkü ortakların, şirketin ilerideki uzun vadedeki menfaatini maksimize etme hedefi iyi yönetimdir, basiretli yönetimdir" dedi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir