Altının ömrü
Burak DEMİRPEHLİVAN / SAXO CAPİTAL MARKETS
Bir süredir atağı ile dikkat çeken altının bu performansını ne kadar süreceği merak konusu.
Yaz başından bu yana, yakın geçmiş incelendiğinde jeopolitik gelişmelerin dışında destekleyici olabilecek pek bir etken yok. Rusya-Ukrayna gerginliği, Irak ve Gazze-İsrail gelişmeleri ana etkenler olarak takip edilse de aslında bu gelişmelerin etkisinin hafiflediğini söylemek yanlış olmaz. İşin köküne baktığımızda küresel volatilite seviyesinde oluşan bir dönüşüm testi karşımıza çıkıyor. Bu konuyu biraz açarsak kısa vadeli volatilitenin yükseliş denemeleri, uzun vadeli volatiliteyi –ki uzun bir süredir düşük seviyelerdeydi- yukarı çekmeye çalışıyor. Bunu hem kurlarda hem de endekslerde görmek mümkün.
Altın ise payını ABD 10 yıllık faizlerinin volatilitesinde bu seyrin oluşmasından alıyor.
Şimdi bunun kısa vadeli altını nasıl doğurabileceğini analiz edelim: Kısa vadede volatilite artışının ilk hissedileceği yer opsiyon piyasası. Altının 12 günlük opsiyonlarına bakıldığında bu periyotta özellikle alım opsiyonlarının primlendiği gözlemlendi. Bu fiyat artışı ile paralel ancak primlenmenin ivmesine baktığımızda satış tarafındaki düşüşe daha hızlı olduğu görülüyor. Bu durum piyasanın kısa vadeli opsiyonlarda riskini ödediği primle sınırlayan stratejilerin tercih edilebilmiş olduğunu düşündürüyor. Yani kısa vadeli bir yükseliş ihtimali ağrı basıyor. Opsiyonlarda en çok tercih edilen fiyatlara baktığımızda ise alım tarafında 1400 satım tarafında ise 1200 seviyelerinin öne çıktığını görüyoruz. Bir önceki vadede daha belirgin olan 1150 ve 1175 seviyeleri bu kısa vadeli volatilite dönüşü ile biraz geri planda kalmış. 42 günlük vade de şimdilik benzer bir görüntü mevcut. Bu durum bir ay kadar daha yukarı yönlü tepkilerin devam edebileceği anlamına gelebilir.
Peki nereye kadar? 2 Haziran’da başlayan yükselişin düzeltmesi momentumu bozacak kadar kalıcı olmadığından 1345 yeniden ana direnç seviyesi olarak takip edilebilir. Fakat unutmayalım, artık FED başkanlarının sesinin daha çok duyulacağı ve FED’in Eylül toplantısının fiyatlanmaya başlanabileceği bir takvime giriyoruz.
Önümüzdeki hafta ile birlikte gözüm faiz volatilitesinde ve altının 1292,70 üzerinde kalıcı olup olmayacağında. Şimdilik hareket uzun soluklu bir yükselişi teyit etmiyor.