Arınç basına sert çıktı

Başbakan Yardımcısı, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Cihaner’in makam odasındaki aramayla ilgili olarak "Adliye basıldı diyorlar. Böyle baskın mı olur. Tuh size" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in makam odasındaki aramayla ilgili olarak "Türkiye'de en önemli TV kanallarından birisi bunu bilerek istismar ediyor. 'Başsavcılık basıldı' diyor. 'Adliye basıldı' diyor. Tuh sana! Böyle basılma olmaz. ifadesini kullandı.

Arınç, Haliç Kongre Merkezi'ndeki konferansında, Anayasa'dan kaynaklanan erki kullanan mahkemelere, bağımsız yargıya güvendiklerini dile getirdi.

Bazı TV kanalları ve Baykal'ın, bu konuya yönelik "Bir başsavcı, öbür başsavcıyı bastı" ifadesini kullandığına işaret eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Arkadaşlar 'basmak' tabiri, çirkin bir tabirdir. Hiç kimse hiç kimsenin evini, sokağını basmaz. Bu arama yetkisi soruşturma yapan savcıya hakim kararıyla verilen yetki, arama kararıdır. Bu arama kararı varken hem evinde olur, hem iş yerinde olur. İş yerinde yapılacaksa, onun iş yeri de mahkemenin içinde bir odaysa, burayı 'bastı' denmez. Türkiye'de en önemli TV kanallarından birisi bunu bilerek istismar ediyor. 'Başsavcılık basıldı' diyor. 'Adliye basıldı' diyor. Tuh sana! Böyle basılma olmaz. Onun yapması gereken şudur, 'Arama kararıyla başsavcının evinde ve iş yerinde arama yapıldı'. Hukuk dili budur; 'arama yapıldı', ama berduş dili nedir? 'Basmak.' Bunlar hep basmaya alışmışlar. Darbe geleneğinden geliyor, baskınlardan geliyor.

Peki bunun hukuka aykırı neresi var? 'Yapmamalı. Çünkü o şöyle, şöyle bir isim.' Başka ne var. Yine Erzincan, ne gariptir. Bir ordu komutanı şüpheli sıfatıyla Erzurum'a ifade vermeye çağrılıyor. İşte bu da büyük suçlardan birisi. Başka ne var, o Erzincan'daki savcı bir cemaatle ilişkili soruşturma yapıyormuş, bu soruşturmadan sonra bütün bu zulüm kendisine yapılıyormuş. Oysa iddia edilenler başka şeyler. Yani bu olayı büyütürken, hukuktan dışarıya taşarak içine başka şeyler karıştırırsanız, ve onu hükümet aleyhinde kullanmaya kalkarsanız, çok yanlış olur ve halk buna inanmaz. "

"Cevap alamadım"

Arınç, HSYK'ya özel görevli savcıların yetkilerinin alınmasına yönelik, "soruşturma yapılmadan bu savcıların görevden alınmasını gerektirecek bilgileri nereden öğrendiklerini" de içeren 6 soru sorduğunu, ancak 4 gün geçmesine rağmen hala bir cevap alamadığını belirtti.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, şöyle devam etti:

"Soruşturmanın gizliliği şudur; onu ancak savcı bilir. Tutuklama olmuşsa hakim de onları okur ki delillerin durumuna bakar. Peki siz Ankara'dasınız, hangi yetkiyle bu soruşturmayı okudunuz. İçinde ne olduğunu nereden biliyorsunuz? Mesela ben bilmiyorum.

 HSYK'yla bizim bir kavgamız yok. İstiyoruz ki HSYK, günlük politik çekişmelerin dışında, tamamen yargısal bir görev yapsın. İstiyoruz ki Yargıtay, sadece kendisine Anayasa'nın tanıdığı o üstün, hukuk, yargıçlık ve yüksek yargı konusunu yerine getirsin.

Ortada bir ihsası rey meselesi var. Adalet Bakanımız Yargıtay'ın bildirisine karşı 'bu bir ihsası reydir' diyor. Sayın Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker de, 'asıl ihsası reyi Adalet Bakanı yapıyor' diyor. İhsası reyin ne olduğunu anlamak için Yargıtay Başkanı olmaya, Adalet Bakanı olmaya gerek yok.

İhsası rey demek, reyini, düşüncesini, kararını önceden belli etmek demek. Kararın önce vicdanları tatmin etmesi lazım. O zaman biz diyoruz ki; ey Yargıtay sen şimdi konuşma, sen kararlarınla konuş."

Yüksek yargıyı bulunduğu önemli görevin gereğini yapan bir konumda görmek istediklerini dile getiren Arınç, şunları söyledi:

"Hiçbir zaman bizden yana olmayın, hiçbir zaman başkasından yana alkış tutmayın. Siz hukukun gereğini yapın. Hukuk herkese lazımdır. Sayın Cumhurbaşkanımız, uzun bir konuşmanın bir tek cümlesi, 'derin devlet, devlet tartışmaları varsa bu ülkede bilin ki, devletin iki yüzü olmaz, devletin bir yüzü olur. O da hukuktur' diyor. Biz hukuktan yana olacağız. Bize yapılan eziyetler, haksızlıklar nereden gelirse gelsin biz yine onlara hukuku hatırlatacağız.

Bizi hiç bir şeyle korkutamazsınız siz. Biz her şeyi görerek geldik. Her şeyi bilerek geldik. Kuştan korkan darı ekmez. Her şeyi göze alarak geldik. Bu millet böyle cesaretli bir hükümet gördüğü için arkasından gidiyor."

Bu konularda ilginizi çekebilir