ATO'dan Başbakan'a vergi ve prim barışı için çağrı

ATO Başkanı Aygün, 100 milyar lirayı aşan birikmiş vergi ve sigorta primi borçları için ödeme kolaylığı sağlanmasını talep etti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bir mektup yazarak, 100 milyar lirayı aşan birikmiş vergi ve sigorta primi borçları için ödeme kolaylığı sağlanmasını talep etti.

Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, işletmelerin yaşanan kriz koşullarında ayakta kalıp istihdam ve üretimlerini sürdürebilmek için, devlete olan yükümlülüklerini zamanında yerine getirmekte zorlandıklarını bildirdi.

Sinan Aygün, devletin vergi alacakları için 2009 yılı sonuna kadar yıllık yüzde 30, sigorta primi borçlarına ise ilk üç ay için toplam yüzde 12 olmak üzere, yıllık bazda yüzde 20'nin üzerinde faiz uygulandığına dikkat çekti.

Enflasyonun yüzde 6'ya kadar gerilediği bir dönemde devletin bu ölçüde yüksek faiz uygulamasının bir süre sonra bu borçların ödenemez noktaya gelmesine yol açtığını ifade eden Aygün, "Yüksek faiz yüzünden kartopu gibi her geçen gün katlanarak büyüyen bu borçlar, reel sektörün önüne set çekiyor, ayağına çelme takıyor" dedi.

Başbakan Erdoğan'a mektup

Aygün, vergi ve sigorta borçlarıyla ilgili olarak Başbakan Erdoğan'a bir mektup gönderdi. ATO Başkanı Aygün mektubunda, tüccar, esnaf, sanayici ve diğer üreten kesimlerin önemli sorunlarla karşı karşıya kaldığını bildirdi.

Sinan Aygün, mektubunda şunlara dikkat çekti:

"Geride bırakmış olmayı umduğumuz krizin, tüm dünyada yatırım ve tüketim talebini daraltması, işletmelerimizin üretim ve satışlarının da azalmasına yol açtı. İşletmelerimiz 2009 yılında gerek iç pazara, gerekse dış pazara yönelik olarak önceki yıllara göre daha az iş yapmak zorunda kaldılar. Bankacılık sektörünün reel sektöre yönelik kredileri azaltması, işletmelerimizi güç durumda bıraktı. Bu olumsuz tablo karşısında ayakta kalabilmek ve istihdamlarını devam ettirebilmek için işletmelerimizin büyük bir bölümü, devlete olan vergi ve sigorta primi gibi yükümlülüklerini zamanında yerine getiremediler. Devletin gerek vergi gerekse de sigorta primi alacaklarına, yüksek oranlı gecikme cezası ve gecikme faizleri uygulaması, birkaç aylık bir gecikmeden sonra söz konusu borçların ödenemez bir noktaya gelmesine yol açtı."

"İşverenlerin SGK'ya toplam borcu 22,8 milyar lira"

Aygün, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun açıkladığı son verilere göre "işçi çalıştıran işverenlerin", çalıştırdıkları işçiler nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu'na 14,4 milyar lirasının anapara, 8,4 milyar lirasının da faiz olmak üzere toplam 22,8 milyar lira borcu bulunduğunu ifade etti.

Esnaf, sanatkar, tüccar ve benzeri bağımsız çalışanlarla çiftçilerin kendi sigortaları nedeniyle SGK'ya olan toplam pirim borcunun 20,6 milyar lira düzeyinde bulunduğunu vurgulayan Aygün, söz konusu borcun faizinin ise 10-12 milyar liraya yükseldiğinin tahmin edildiğini anlattı.

Maliye'nin de 28,2 milyar lira vergi aslı, 7,1 milyar liralık gecikme faizi ve 12,1 milyar liralık vergi cezası olmak üzere mükelleflerden toplam 47,4 milyar lira alacağı olduğuna dikkat çeken Aygün, reel sektörün devlete olan bu birikmiş borçlarının ekonomideki büyüme sürecinin önünde büyük bir engel oluşturduğunu savundu.

"Bütçe açığı yarı yarıya azalır"

Her an SGK ya da Maliye'nin haciz işlemiyle karşı karşıya kalma riski altında bulunan esnaf, sanayici, tüccar, zanaatkar ve diğer üreten kesimlerin önünü göremediği için ne işletmesini büyütmeye, ne üretimini artırmaya, ne de yeni yatırımlara başlamaya dönük kararlar alabildiğini kaydeden Aygün, mektubunda şu görüşleri dile getirdi:

"Banka hesaplarına uygulanan elektronik hacizler yüzünden, işletmelerimiz normal ticari işlemlerine ilişkin çeklerini, senetlerini ve çalışanlarının ücretlerini dahi zamanında ödeyememektedirler. Eğer, birikmiş vergi ve sigorta primi borçlarıyla ilgili olarak gündeme yeni bir (barış projesi) getirirseniz hem iş dünyasının önündeki önemli engellerden birini kaldırmış hem de sosyal güvenlik primi ve vergi tahsilatında çok büyük artışlar sağlayarak kamu maliyesini önemli ölçüde rahatlatırsınız. Devletin bu alacaklarının 63 milyar lirayı bulan anapara kısmının yarısı bile tahsil edilebilirse, 2010 yılı bütçe açığının yarı yarıya azalacağı malumunuzdur. Uygulanacak ödeme kolaylığı, 2010 bütçe açığını yarı yarıya azaltır, üretim ve istihdamın artırılmasına büyük katkı sağlar."

"Üretim ve istihdamı artırır"

Başbakan Erdoğan'dan vadesi geçmiş kamu alacaklarının, uygulanan yüksek oranlardaki faiz ve gecikme zamları kaldırarak, anapara kısmının makul bir faiz oranıyla 24 veya 36 ay taksitle ödenmesine yönelik bir kolaylık sağlanmasını talep etti.

Yeni bir ödeme kolaylığı sağlanabilirse nakit akışı açısından rahatlayacak olan işletmelerin devlete, çalışanlarına ve diğer alacaklılarına olan yükümlülüklerini zamanında yerine getirme olanağına kavuşacaklarını belirten Aygün, "Milyonlarca tüccar ve esnafın elini kolunu bağlayan bu sorunun çözümüne yönelik olarak atılacak bir adımın, kamu maliyesine yapacağı katkının yanı sıra kısa sürede üretimin ve istihdamın artırılmasında çok büyük bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir