Avrupa Birliği’nde yeni KDV sistemi ve diğer ülkelere yansıması
Soner ALTAŞ / Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müfettişi
Avrupa Birliği (AB), 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren, dijital ürünlerin katma değer vergisinde yeni bir sisteme geçti. Avrupa Birliği Konseyi’nin uygulamaya koyduğu 1042/2013 sayılı düzenlemesi ile telekomünikasyon, yayım ve elektronik hizmetlerde, satıcının bulunduğu yere göre KDV alınmasından vazgeçiliyor ve vergilendirmede tüketicinin bulunduğu ülke esas alınıyor. Bu düzenleme, GSM, telefon, internet sağlama, televizyon ve radyo yayımcılığı, yazılım, bulut teknolojisi, online oyun, e-öğrenme, e-kurs, e-kitap, müzik ve video yükleme, hosting, online ödeme sistemleri gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketleri kapsıyor. Örneğin; Polonya’da yaşayan bir tüketici Finlandiya’da faaliyet gösteren şirketten cep telefonuna bir uygulama indirdiğinde, Finli şirketin tüketiciye Polonya’da geçerli KDV’yi uygulaması gerekiyor. Ya da İspanya’da yaşayan bir tüketici Amerikan kanallarına erişim için ödeme yaptığında, Amerikalı şirketin İspanya için geçerli KDV’yi tahsil etmesi gerekiyor.
Yeni düzenlemenin bizi ilgilendiren yönü, tüketicinin AB’de yaşaması ve yukarıda sayılan telekomünikasyon, radyo/televizyon yayımı ve elektronik hizmetlerinden satın alması durumunda, anılan düzenlemenin AB dışındaki şirketleri de kapsıyor olmasıdır. Bu itibarla, AB’de yaşayan bir tüketici, Türkiye’de kurulu bir internet sitesinden yazılım yüklediğinde, Türk şirketinin tüketicinin yaşadığı ülkenin KDV oranını uygulaması gerekmektedir. Yazılımın AB’de faaliyet gösteren bir şirkete satılması halinde ise KDV uygulanmamakta, AB’deki şirket KDV’yi kendisi ödemektedir. AB, bu konuda yaşanacak idarî yükü hafifletmek üzere de, kısa adı MOSS olan ve Türkçeye Mini Tek Durak Mağazası olarak çevirebileceğimiz Mini-One-Stop-Store adlı bir sistemi kurmuştur. Buna göre, satıcılar AB üyesi ülkelerden herhangi birisinde MOSS’a kaydolabilecek, üçer aylık dönemler itibariyle elektronik ortamda KDV beyanında bulunacak ve topladıkları KDV’leri MOSS’a aktaracak, MOSS da bunları ilgili ülkelere elektronik ortamda transfer edecektir. MOSS’a üye olmayan satıcılar ise üçer aylık dönemler itibariyle doğrudan ilgili ülkeye KDV beyanında bulunup ödeme yapacaklardır.
Burada önem arz eden hususlardan birisi, satıcının ürününü sattığı tüketicinin bulunduğu ülkeyi sözleşme veya IP adresinden belirmesi ve bu kayıtları on yıl boyunca saklamakla yükümlü olmasıdır. AB’de 28 ülkenin farklı KDV oranlarının bulunması, dolayısıyla satıcıların bu oranları ayrı ayrı uygulayacak olmaları yeni sistemin zorluklarından birisi gibi görünüyor. Ayrıca, KDV avantajı nedeniyle belirli AB ülkelerini tercih eden yabancı şirketlerin de bu avantajının ortadan kalktığı anlaşılıyor.
Ülkemizde teknolojiye erişimin ucuzlaması ve internet kullanımın yaygınlaşması ile birlikte artan e-ticaret hacmi dikkate alındığında, yabancı ülkelerde faaliyet gösteren şirketlerden elektronik ortamda yapılacak dijital ürün satın alımlarında benzer bir sistemin uygulanabilirliğinin müzakere edilmesinin ve ülkemizde de hayata geçirilmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir.
Kaynak : http://ec.europa.eu/taxation_customs/taxation/vat/how_vat_works/telecom/index_en.htm