Balyoz'da yakalama kararlarına itiraz

Aralarında Çetin Doğan, Süha Tanyeli ile Dursun Çiçek'in de bulunduğu 102 sanıktan 53'ü yakalama kararına itiraz etti. 15'iyse reddi hakim talebinde bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - "Balyoz Planı" davası kapsamında aralarında Emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Tuğgeneral Süha Tanyeli ile Albay Dursun Çiçek'inde bulunduğu haklarında yakalama emri çıkarılan 102 kişiden şu ana kadar 53'nün bu karara itiraz ettiği, 15'inin de reddi hakim talebinde bulunduğu kaydedildi.

Alınan bilgiye göre, haklarında yakalama emri çıkarılan 38 kişi İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesine, 15'i de İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine dilekçe vererek itiraz etti. İtiraz eden sanıklardan 15'inin reddi hakim talebinin de olduğu bildirildi.

Deniz Saha Komutanı'na tebligat ulaşmadı

Bu arada, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç'ın tebligat ulaşmadığı için görevinin başında bulunduğu, avukatının ise sadece reddi hakim talep ettiği, yakalama emrine ise şu ana kadar itiraz başvurusu yapmadığı öğrenildi.

Örnek'in avukatı da itiraz etti

"Balyoz Planı" davası kapsamında hakkında yakalama emri çıkarılan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek'in avukatı, itiraz ve reddi hakim talebinde bulundu.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek'in avukatı Dinçer Eskiyerli, yakalama emrine ilişkin itirazını içeren dilekçesini İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine verdi. Avukat Eskiyerli, reddi hakim talebini içeren dilekçesini de İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesine sundu.

"Mahkeme tarafsızlığını yitirdi"

Eskiyerli, müvekkili hakkında çıkarılan yakalama kararının hukuka aykırı olduğunu söyledi.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen avukat Eskiyerli, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesine reddi hakim, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine de yakalama emrine itiraz taleplerini içeren dilekçelerini verdikten sonra basın mensuplarına açıklama yaptı.

Mahkemenin kararında, açıkça hukuk ihlali olduğunu belirten Eskiyerli, "Yakalama kararı tatbikata aykırı. Örnek, ilk ifadesinin ardından, Savcılık tarafından sabit ikametgah sahibi olması ve davete icabet etmesi dolayısıyla serbest bırakıldı. Aradan geçen süre içerisinde tüm deliller toplandıktan sonra, suçun vasfında hiçbir değişiklik olmamasına rağmen tensip kararıyla yakalama kararı alınması hukuka aykırıdır. Hata tabiri biraz hafif kalır. Bu şekildeki bir kararla mahkeme tarafsızlığını bizce yitirdi" dedi.

Reddi hakim taleplerine ilişkin mahkemelerin vereceği kararları bekleyeceklerini ifade eden Eskiyerli, bu süre sonunda gerekeni yapacaklarını söyledi.

Otuzbiroğlu'nun avukatından itiraz

Bu arada, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu'nun avukatlarınca da yakalama emrine itiraz edildiği öğrenildi. Yakalama emrine ilişkin tebligat ulaşmayan Otuzbiroğlu'nun görevinin başında olduğu kaydedildi.

Yine, Korgeneral Yurdaer Olcan'ın avukatı Armağan Güner tarafından da yakalama emrine itiraz edildi.

Güner, müvekkilinin boyun fıtığı ameliyatı olduktan sonra 3 ay hava değişimi aldığını ve istirahatte olduğunu kaydetti.

"Karar AİH sözlemesinin ihlalidir"

Çetin Doğan, Süha Tanyeri ile Dursun Çiçek hakkındaki yakalama emirlerine yapılan itiraz dilekçesinde, mahkemelerin kısa aralıklarla tahliye ve tutukluluk gibi farklı kararlar vermesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlali olduğu belirtildi.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde itiraz dilekçesini verdikten sonra basın mensuplarına açıklama yapan avukat Celal Ülgen, müvekkili Çetin Doğan'ın dün saat 17.45'te İstanbul'a gelmek üzere gittiği Bodrum Havaalanında polisler tarafından "Hakkınızda yakalama emri var, bu nedenle sizi uçakla gönderemeyiz, sizi alıkoyacağız" diyerek durdurulduğunu hatırlattı.

Ülgen, "Çetin Paşa da 'Kardeşim bunu sağır sultan biliyor.  İstanbul'a gidiyorum. Biletim İstanbul'a. Haber verin gelsin alsınlar. Kaldı ki ben sabah adliyeye gideceğim' dedi. Bu itiraza rağmen polis alıkoymaya devam edince devreye Milas Başsavcısı giriyor ve savcı polis nezaretinde uçakla İstanbul'a gönderilmesini sağlıyor" diye konuştu.

@page@

"Polis korumalara saldırdı"

Havaalanında bazı polislerin Doğan'ın asker olan korumalarına saldırdığını ve korumalardan birinin yumruklandığını ifade eden Ülgen, Dr. Siyami Ersek Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine gönderilen müvekkilinin gece saat 03.00'ten itibaren yoğun bakım servisinde tutulduğunu söyledi.

Hakkında yakalama emri bulunan diğer müvekkili emekli tuğgeneral Süha Tanyeri'nin de İstanbul'a geldiğini ifade eden Ülgen, yaptıkları itirazlara ilişkin gelişmeleri takip ettiklerini, bunların sonuçlarına göre teslim edeceklerini kaydetti.

Dursun Çiçek zaten içeride

Ülgen, diğer müvekkili Albay Dursun Çiçek hakkında çıkarılan yakalama emrine de değinerek, "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davası kapsamında tutuklu olduğu için, cezaevinde olan bir kişi hakkında çıkarılan yakalama emrinin anlamsız olduğunu ifade etti.

Bu kişilerin kamuoyunda sahip oldukları saygınlık ve geçmişte yaptığı görevler ile düzenli bir aile yaşantısı bulunması hususlarının da tutuklama tedbiri için koşulların oluşmadığını gösterdiği belirtilen dilekçede, mahkemenin kararının keyfi olduğu iddia edildi.

Dilekçenin sonunda, söz konusu kişiler hakkında çıkarılan yakalama emrinin kaldırılması, bu talebin reddedilmesi durumunda dilekçenin bir üst mahkemeye gönderilmesi istendi.

Aynı avukatlar tarafından mahkemeye verilen reddihakim talebini içeren dilekçede ise soruşturmanın başlangıç aşamasında sorguladığı tüm sanıklar hakkında tutuklama kararı veren İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin üye hakimi Ali Efendi Peksak'ın tarafsız ve bağımsız hareket etmediği hususunda kuvvetli şüphe oluştuğu kaydedildi.

Kılıf gerekçe

Dilekçede, mahkemenin tensip zaptının hukuka aykırı olduğu ifade edilerek, "İhsas-ı reyde bulunan, dosyaya mahkemece salıverilme tarihinden sonra tutuklamayı gerektiren herhangi bir yeni kanıt ve belge girmemiş olmasına karşın tutuklama koşulları ile yakalama emri düzenleyen, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun hükümlerini bilerek uygulamayan, tutuklama kararına somut, açık ve doyurucu gerekçe göstermeyip 'kılıf gerekçe' gösteren, hukukun gücünü değil gücün hukukunu uygulayan, böylece yargıçların yansız olması ilkesini çiğneyen hakimler Davut Bedir, Ali Efendi Peksak ve Murat Üründü'yü toplu olarak reddediyoruz" denildi.

Bu arada, sanık tümgeneraller İhsan Balabanlı ve Bulut Ömer Mirmiroğlu hakkında çıkarılan yakalama emrine de avukatları tarafından itiraz edildi.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen Yalçın, Balta ve Çakan'ın avukatı Salim Şen, itiraz dilekçesini verdikten sonra basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 102 sanık hakkında yakalama emri çıkarttığını hatırlatarak, "Bu yakalama emrinin, gerek CMK'nın içeriğine gerekse ruhuna aykırı olması nedeniyle 11. Ağır Ceza Mahkemesine itirazda bulunduk" dedi.

"102 sanıktan hiçbiri kaçak değil"

Mahkemenin CMK'nın 98/3 maddesi gereğince yakalama emri çıkardığını belirttiğini söyleyen Şen, şöyle devam etti:

"Bu madde, ancak kaçak olan sanıklar hakkında çıkarılabilecek bir yakalama emrine izin verir. Bizim dosyamızda 102 sanıktan hiçbirisi kaçak durumunda değildir. CMK'nın 247. maddesi kaçak sanıktan ne anlaşılacağını açıklamıştır. Madde, yargılamaya gelmemesi, yargılamayı sürüncemede bırakması durumunda, ancak kaçak sayılacağını, bu çerçevede ancak yakalama emri düzenleneceğine amirdir. Benim müvekkillerimin ve diğerlerinin ellerine ulaşmış bir duruşma tebligatı yoktur. Tebligat yapılmadan, davetiye çıkarılmadan, duruşmada bulunmadıkları hususunda önceden peşin bir önyargı ile mahkemede olmayacakları yönünde yakalama emri çıkarmaları, açıkça yasalara aykırıdır."

Salim Şen, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, "Bu karar, İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarındaki adil yargılama haklarının tamamına aykırıdır. İnşallah 11. Ağır Ceza Mahkemesi, itirazımızı değerlendirir. Hukuka uygun, hukukun ruhuna, yasalara, adalete uygun bir karar vererek bu yanlışı düzeltir, bunu bekliyoruz" diye konuştu.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir