Başarısını kanıtlayan sektör büyümeye odaklı
Küresel zorluklara rağmen Türkiye’nin ilaç endüstrisi 2015-2023 yılları arasında yüzde 102,9 büyüme gösterdi. İlaç endüstrisinde büyümeyi sürdürecek etkenler arasında tıbbi hizmetlere daha çok erişilmesi, nüfus artışı ve nüfusun yaşlanması gösteriliyor.
Küresel boyutta özellikle son beş yılda yaşanan gelişmeleri kısaca hatırlayacak olursak, 2019 yılında başlayan ve Dünya sağlık Örgütü’nün 5 Mayıs 2023 tarihinde sona erdiğini açıkladığı COVID-19 pandemisi ilk sırayı alıyor.
Halk sağlığını tehdit eden acil durumların geniş ölçekte meydana gelebildiğini gösteren bu olay, aynı zamanda tedavinin bir parçası olarak ilacın önemeni hatırlattı.
Pandemi, endüstriye yeni bir bakış açısı kazandırdı
Dikkatleri diğer bulaşıcı hastalıkların yanı sıra bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi ile tedavisine ve ilaçların küresel çapta kritik katkılarına kaymasına neden olan bu pandemi, ilaç endüstrisine yeni bir bakış geliştirdi.
Diğer yandan güçlü bir bağışıklık sisteminin önemine yapılan vurgular, ilaç kullanımının hastalarca önemsenmesine yol açtı ve mamalar, vitaminler ile gıda takviyelerinden oluşan sağlık ürünleri pazarına da kayda değer bir artış olarak yansıdı.
Bununla birlikte 2023 yılında yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremler ilaç ihtiyacının bir anda artış gösterebileceğini hatırlattı. 11 ilin afet kapsamına alındığı ve geniş bir coğrafyayı etkisi altına alan bu durumda, ilaç endüstrisinin doğal afet, savaş, salgın hastalık ya da ekonomik kriz gibi olağanüstü hallerde ilaç endüstrisinin üretimini devam ettirmesi gereken stratejik bir sektör olduğunu hatırlattı.
Türkiye’nin ilaç sektöründe tedarikçisinden başlayarak pazarlama ve tanıtım aşamasına kadar çok katı düzenlemeler ve yüksek standartlar bulunuyor. İnsan hayatı ve yaşam kalitesi ile doğrudan ilişkisi olan bu sektör, aynı zamanda yeni hastalıklar, bilimsel gelişmeler ve teknolojideki ilerlemeler çerçevesinde kendisini sürekli şekilde yenilemek zorunda olan dinamik bir yapıya sahip. Bu bakımdan sektörde Ar-Ge yatırımları ve Ar-Ge Merkezi kurulumu endüstrinin gelişimini destekleyecek bir unsur olarak öne çıkıyor.
Türkiye ilaç endüstrisine istikrarlı büyüme hakim
IQVIA Market Prognosis kaynaklı verilere göre küresel ölçekte ilaç pazarı 2023 yılında yaklaşık 1,6 trilyon dolar hacme ulaştı. ABD, Çin, Japonya, Almanya ve Fransa’nın ilk beş sıraya yerleştiği listede Türkiye 2023 yılında 19’uncu sırada yer aldı.
İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) verilerine göre Türkiye ilaç ve tıbbi sağlık ürünleri pazarı 2023 yılı hastane ve eczane kanalı değer ölçeği üzerinden yüzde 90,4 büyüme ile 231,5 milyar TL’ye, kutu ölçeğinde ise yüzde 3,6 büyüme ile 2,93 milyar kutuya ulaştı. Türkiye ilaç ihracatında 2022 yılına göre yüzde 16,2 artış kaydederek 2023 yılını tamamladı ve 2,23 milyar doları seviyesinde ihracat kaydetti.
Türkiye’de 2015-2023 yılları arasında toplam ihracat 69,4 büyüme gözlenirken, aynı dönemde ilaç endüstrisi yüzde 102,9 artış göstererek güçlü bir performans sergiledi. Söz konusu dönem incelendiğinde ilaç ve tıbbi sağlık ürünleri pazarı 12 kattan fazla büyüyerek 19 milyar TL’den 231,5 milyar TL seviyesine ulaştı.
Mayıs 2024 itibarıyla 12 aylık ortalamalara bakıldığında ilaç sanayisi üretimde yüzde 4,8 artış gösterdi. Türkiye’nin ilaç endüstrisi, 47 bin 500’ü aşkın çalışanıyla, 15 binden fazla ürün sunuyor. Ayrıca yaklaşık 185 ülkeye ulaşan sektör, yılda yaklaşık 2,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyor.
Bakanlık onaylı 43 Ar-Ge merkezi faaliyet gösteriyor
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından akretide edilmiş 43 Ar-Ge merkezinin faaliyet gösterdiği ilaç endüstrisinde yaklaşık 2 bin 320 Ar-Ge çalışanı bulunuyor. Türkiye’nin sanayi dönüşümüne önemli katkı sağlamakta öncelikli sektörler arasında yer alma iddiası taşıyan ilaç endüstrisi, Ar-Ge alanında gerçekleştirilecek ilerlemeyle ithalatına bağımlı olunan ürünlerin üretimini yerli imkanlarla gerçekleştirebilecek.
İlaç Ar-Ge merkezlerinin aldığı teşvik tutarlarının ise İEİS tarafından hazırlanan 2023 İlaç Endüstrisi Raporu’nda 2015 yılındaki 250,6 milyon TL düzeyinden 2022 yılında yüzde 731 artışla 2,08 milyar TL’ye yükseldi. Ayrıca yüksek üretim teknolojisine, kapasitesine ve nitelikli iş gücüne sahip sektör, küresel rekabette gücünü korumak için sürekli ileri teknolojilere yatırım yapıyor.