Başörtülü vekiller Meclis'te

TBMM Genel Kurulu bugün tarihi bir ana ev sahipliği yapıyor... AK Parti'li kadın milletvekilleri TBMM Genel Kurulu'na başörtülü olarak girdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - TBMM Genel Kurulu'na AK Parti'li 4 kadın milletvekili başörtülü olarak girdi.

AK Parti Konya Milletvekili Gülay Samancı, Kahramanmaraş Milletvekili Sevde Beyazıt Kaçar, Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak ve Mardin Milletvekili Gönül Bekin Şahkulubey, TBMM Genel Kurulu çalışmalarına başörtülü olarak katıldı.

Genel Kurul toplanmadan 5 dakika önce salona ilk olarak AK Parti'li Samancı, ardından Kaçar ve Şahkulubey, başörtülü olarak girdi. Salona en son giren başörtülü milletvekili ise AK Parti'li Dalbudak oldu.

Bazı AK Parti'li milletvekilleri, başörtülü milletvekillerini tebrik ederek tokalaştı. Bir süre başörtülü milletvekilleriyle sohbet eden AK Parti'li milletvekilleri, hatıra fotoğrafı da çektirdi.

Genel Kurul ise TBMM Başkanvekili Meral Akşener'in başkanlığında toplandı. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, ayağa kalkarak, Akşener'den söz istedi. Genel Kurul'da farklı bir uygulama olduğunu dile getiren İnce, gruplara 10'ar dakika, kıyafet uygulamasının mağduru olarak belirttiği CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey'e de 10 dakika konuşma süresi verilmesini istedi.

Bunun üzerine Akşener, birleşime ara vererek, grup başkanvekillerini toplantıya çağırdı.

Bu arada, CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz da üzerindeki ceketi çıkardı. Yılmaz, üzerinde Atatürk resmi ve Türk Bayrağı baskılı tişörtle Genel Kurul'da oturmaya başladı.

[PAGE]

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce:
Mağdur edebiyatı yapmanıza izin vermeyeceğiz

Açılan usul tartışmasının ardından konuşan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “Camileri hazineye satarak belediyelerin borcunu ödeyenler siz değil misiniz? Örtünmek dinin emridir, diyor Başbakan. Peki, dinin emri ise sadece dinin bir tane mi emri var, yetimin hakkını yememek, milletin içine nifak sokmamak, milleti ayrıştırmamak dinin emri değil mi? Siz madem dinin emrini yerine getiriyorsunuz, miras konusunda da bu emri yerine getirecek misiniz?” diye sordu.

Hacdan dönen AK Partili kadın vekillere seslenen İnce, “Örtünen kardeşlerime sesleniyorum, babanızın mirasından bir pay, erkek kardeşinize iki pay verecek misiniz?
Bir sayın milletvekili ‘resetlendiğini’ söylüyor. İslam anlayışını bu kadar dejenere eden bir açıklamadır. Kişi Allah katında resetlendiğine karar veremez, ancak tövbe eder, af diler, onun resetlenip resetlenmediğine kişi kendisi karar veremez. Siz Allah karşısında resetlendiğinize karar veremezsiniz. Ama Tayyip Erdoğan karşısında resetlenmiş olabilirsiniz” diye konuştu.

“İnşallah bundan sonra Başbakan’a Kevser süresini öğretirsiniz ve Başbakan da artık Kevser süresini öğrendikten sonra seçim meydanlarında soy önemli soy demez” diyen İnce, şöyle devam etti:
“Seçim yaklaşırken sizin üzerinizden siyaset yapılmasına, mağdur edebiyatı yapmanıza izin vermeyeceğiz. Sizin bir tane sermayeniz var.
Türkiye’de bütün özgürlükleri yok ettiniz. Kamu İhale Kanunu neyle örteceksiniz.
Siz dinin emrinden bahsediyorsunuz şans topunu kim buldu, mucitler, içinizdeki mucit kim, beygirler 2 gün koşuyordu, beygirleri 7 gün koşturuyorsunuz.
Siz mücahitlik taslayıp aslında gerçekte müteahhit olanlar siz değil misiniz?”

Ak Partili türbanlı vekiller alkışladı

“Siz bu insanları yıllarca kandırdınız. Size bu sefer bunu yaptırmayacağız” diyen İnce, “Meydanlarda ‘benim başörtülü bacım’, başörtüsüz senin bacın değil mi? Başörtülülerde bizim bacımız, başörtüsüzler de bizim bacımız” diye konuştu.
İnce’nin bu sözlerini AK Partili vekiller ve türbanlı vekillerin alkışlaması dikkat çekti.
İnce de, “Benim bir tane bacım var, bir tane kız kardeşim var, o da kapalı, sizin gibi açık değil, yani 4 arkadaşımız resetlenmiş ya benim kız kardeşim 12 yaşından beri resetlenmiş, yani başörtülü bacım dediğim zaman benim ağzıma yakışır bu, ama ben bunu siyaset için kullanmam, oy için kullanmam, rant için kullanmam size de kullandırmayacağız” diye konuştu.

[PAGE]


BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan:
Bütün özgürlükler bizim olsun

TBMM Genel Kurulu'nda partisi adına konuşan BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, ilk olarak yıllar önce Merve Kavakçı olayında yaşananların, tekrarlanmamasından duyduğu memnuniyetini dile getirdi. Bu kazanımın "Bu yıllardır kadınların meydanlarda verdiği mücadelenin sonucudur" diyen Buldan şöyle devam etti.
"Çünkü AKP 11 yıldır türban konusunu gündemine almamıştır. Geçen yıl vekilimiz Altan Tan'ın verdiği türbana ilişkin kanun teklifi AKP'li milletvekilleri tarafından rededilmiştir. Türkiye de sadece türban yasaklı değildir. Türkiye'de diller, inançlar yasaktır. Artık herkesin Türkiye'nin özgürce yaşayabileceği bir ülke yaratmak zorundayız. Kadınların ne takacağına, ne giyeceğine ilişkin erkekler konuşmasın. Biz kadınlar nasıl giyineceğimizi nasıl yaşayacağımızı sizden öğrenmek istemiyoruz. Kadına yönelik her türlü haksızlığa karşı biz kadınlar biraraya gelmemiz gerekir.
Kadınlar tek ses olduğu ve tek yürek oldukça mücadelemiz daha da büyütecek, Türkiye'de kadına bakış açısı değişecektir. Birlikte mücadeleye çağırıyorum. Bütün özgürlükler bizim olsun diyorum."

[PAGE]

MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel:
Burada mobbing yapılıyor

MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel, inançları nedeniyle başlarını örten milletvekillerinin mikroskop altına alındığını belirterek, "Burada mobbing yapılıyor. İnsanların kılık kıyafetleri üzerinden değerlendirilmesini kabul etmiyoruz" dedi.

Partisi adına, açılan usul tartışmasında konuşma yapan Demirel, Türkiye'de kadınlara yönelik erkeklerin kararlar vermesinin yanlış olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

"Burada mobbing yapılıyor. Burada inançları nedeniyle başlarını kapatanların mikroskop altına alındı. 4 hanım efendiye mobbing yapılıyor. İnsanları kılık kıyafetleri üzerinden değerlendirilmesine kabul etmiyoruz. 2008 yılında getirdik. Eğitim hakkı için 411 el kalkmadı. 2010 yılında da aynısı oldu. Kadınlar üzerinden siyaset yapmayın.

91 bin tane çocuk anne var bu ülkede. Bizim ne giydiğimiz değil, onların ne yiyemediği önemlidir. Bizim kılık kıyafetimiz sorun değildir, memleketin sorunlarını çözmek için konuşmalıyız. Bizi buraya konuşmak ve sorunları çözmek için yolladılar. Rabbim kavga etmemizi isteseydi, bize pençeler verirdi. Bizler konuşmak için buradayız. farklılıklarımızın altını çizmek bize bir fayda getirmiyor. İnsanları inançlarının uzantılarını değerlendirmemek lazım. Bunlar bizim mahremimiz, ne giyeceğimizi, kaç çocuk doğuracağımıza karışmayın. Bizim mahrem alanımızdan çıkınız. Biz sizlerin ne yeyip, ne içtiğinize karışıyor muyuz?

Siyaset tercihler alanıdır ama bu millet içindir. İnanç bir özgürlüktür. Devletin özgürlükleri geliştirmesi gerekir. Devlet bugün hayatımızın çok içinde. Bize hep yapmamamız gerekenler öğretildi. MHP için bugün yaşananlarda normal bir şeydir. cinsiyet üzerinden yapılan mobbingi kabul etmiyoruz."

[PAGE]

CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey:
İçtüzük değişmeden asla pantolon giymeyeceğim

Meclis Genel Kurulu’nda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey, “Size bu konuşmayı; her şeyin yasak olduğu Genel Kurul’da yapıyorum. Meclis’te pantolon giymesi, bir erkek vekil tarafından engellenmiş, bir kadın vekil olarak yapıyorum. Olmayan bacağı, erkekler tarafından siyaset sohbetine dönüştürülen biri olarak yapıyorum” diyerek başladı.

Pavey, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ve artık AKP’nin başı açık vitrin vekillerinin; emanet oyları, gerçek sahibelerine geri verme zamanının gelip çattığını düşünüyorum. AKP’yi iktidara taşımış asıl kadınlarının Meclis koltuklarını almalarının hakları olduğuna inanıyorum.
Elbette ülkemde sekülerizmin geleceği ile ilgili muazzam endişelerim var. Ama kaygım türbanla, kırmızı ruj arasına sıkıştırılmış semboller değildir.
Demokrasi paketinde aynı ideolojiyi paylaşan erkek polis doğal karşılanırken; türbanlı kadın polise yasak gelmesine çok şaşırmıştım. Daha vahim bir cinsiyet ayrımcılığı olabilir mi? Ben polisin başındaki türbandan değil, bana vaat ettiği şiddet geleceğinden korkarım.”
Türbanlı kadın vekillerden beklentisinin büyük olduğunu ifade eden Pavey, “Mesela, ülkemin neden, kadın hakları konusunda dünyanın yüz yirmincisi olduğunu anlatmalarını bekliyorum. Neden, 57 İslam ülkesindeki toplam kadın hakları ortalamasının, tek başına Birleşmiş Milletlerde bile yer alamayan Tayvan seviyesine erişemediğini açıklamalarını bekliyorum. Bundan böyle; mini etek giydiği için işten atılan, sol kulağı küpeli olduğu için dövülen, dekoltesi bakanın hoşuna gitmediği için linç edilen, oruç tutmadığı için öldürülen, Hıristiyan olduğunu gizlemek için isimlerini değiştirenlerin güvenlikleri, herkesten çok bu kadın vekillere emanettir” diye konuştu.

“Başkalarının özgürlüklerine dair tek bir kelime kullandıklarına rastlayamadım”

Genel Kurul'a gelmeden önce, türbanlı vekillerin konuşmalarını taradığına dikkat çeken Pavey, “Başkalarının özgürlüklerine dair tek bir kelime kullandıklarına rastlayamadım” dedi.

“Gerçekten bu ülkeyi korkunç bir akıbete sürüklemekten kaçınmaya niyetliyseniz; adaletle öç almak arasındaki farkı en kısa zamanda öğrenmelisiniz” diye seslenen Pavey, “Türkiye Cumhuriyetinin gelmiş geçmiş en otoriter hükümeti nasıl oldu da, birkaç dakikasını almayacak olan İçtüzük değişikliğini yapmadı. Acaba planladığı gösterinin kavgaya dönüşmesini hayal ederek kazanacağı politik kar mı cazip geldi? Bunu bilemiyorum ama bir kanun yapıcı olarak ben İçtüzük değişmeden asla pantolon giymeyeceğim.
Bizden çatışma bekleyenler için altını çiziyorum: Biz çatışmıyoruz, var olmak için direniyoruz” diye konuştu.