Batı Karadeniz'in büyük limana ihtiyacı var
KARADENİZ EREĞLİ'DEN / Sabiha TOPRAK
Bundan önce Türkiye'de yaşanan krizlerden neredeyse hiç etkilenmeyen Batı Karadeniz Bölgesi, bu defa krizin küresel olmasından dolayı had safhada etkilendi. Bu nedenle bölge insanı 2009 yılının bitmesine az bir zamanın kaldığı bugünlerde bile hâlâ korkulu, hâlâ tedirgin ve umutsuz bekleyiş içerisinde. Batı Karadeniz Bölgesi bilindiği gibi yatırım yoğunluğu açısından demir- çelik sektörüne bağlı. Bölgemizde demir-çelik sektörü ile bağlantılı olarak boru ve profil üretimi, tersanecilik gelişmiş durumda. Kriz, bölgemizi öylesine etkiledi ki, Karadeniz Ereğli'deki tersane işçilerinin taşeronlardan paralarını alamadıkları için düzenlediği eylemlerin önüne ne kaymakam, ne emniyet müdürü geçebildi. Bu insanlar
aylardır maaş alamadıkları için evlerine ekmek götüremez hale gelmişti çünkü. Bölgedeki sac tüccarları krizden dolayı birer ikişer işyerlerini kapatmaya başladı. Bu tüccarlar kara kara bundan sonraki süreçte ne iş yapabileceklerini düşünür oldular. Krizde ayakta kalanlar ise öncelikle yatırım kararlarını yeniden gözden geçirerek küçülme kararı alıyorlar.
Hükümetin uygulamaya başladığı yeni teşvik sisteminde 3'üncü bölge illeri arasında yer alan Karabük ise yatırımcılarını birer birer kaybediyor. Örnek vermek gerekirse Karabük'te demir-çelik yatırımı bulunan Yolbulan Ailesi, kentteki mevcut yatırımını çevre illere değil, Akdeniz Bölgesi'nde Osmaniye'ye taşıyor.
Yolbulan, Osmaniye'de dünyanın 3'üncü izaba ocağını kurmak için gerekli çalışmaları yapacak.
Bu süreçte kente yatırımcı çekmeye çalışan Karabük Ticaret ve Sanayi Odası, valilik ve belediye bir yandan da varolan yatırımcıları koruyamamanın endişesi içinde.
Batı Karadeniz Bölgesi'nin en büyük ortak sorunu, bölge ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir limanın olmaması. Mevcut limanlar yetersiz. Yetkililer acilen ortak bir karar almalı. Bu bölgeye yapacakları en büyük yatırım limana yönelik olmalı. Çünkü Batı Karadeniz, demir-çelik sektöründe dev yatırımcılarının gelecekte en önemli bölgesi olacak. Zonguldak, Bartın, Karabük, Düzce ve Bolu'daki demir-çelik yatırımcısı, yan sanayici krizden etkilendi. Ayakta kalan, mücadele veren ve yatırım yapmaya çalışanları da bölgemizden kaçırmamalıyız. Yeni, yeni il olan, sanayisini geliştiren kentlerimizi tekrar köyleştirmeyelim.
Gönül ister ki bölgedeki her ilin kendi limanı olsun ama bu kriz ortamında mümkün değil. En çok faydalanılabilecek yere liman kurulmalı. Limanın kurulacağı il konusunda da ortak akılla, birlik ve beraberlik içinde karar vermek gerekiyor. Bu sağlanırsa Batı Karadeniz Bölgesi'nin kendine yeten, yatırımcıları memnun eden bir limanı olur. Böylece yatırımcı bölgeden kaçmaz. Tersine yatırım yarışı başlar. Piyasalardaki olumlu gelişmelerden umutluyuz. 2010 yılına daha huzurlu, daha emin adımlarla krizsiz gireceğimize inanıyorum.