Baykal'dan Erdoğan'a 'TEKEL' uyarısı: Bu olayın altında kalırsın

CHP Genel Başkanı Baykal, TEKEL işçilerinin eylemiyle ilgili olarak "Bu olay hızla büyüyor, büyüyecek" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TEKEL işçilerinin eylemiyle ilgili, "Sayın Başbakan'a bir tavsiyede bulunmak istiyorum: Bu konudaki kızgınlığını, hırsını kontrol et. Derhal bu TEKEL işçilerinin sorunlarını çöz. Eğer bunu çözmezsen bu olay hızla büyüyor, büyüyecek. Bu olayın altında kalırsın Sayın Başbakan, bu işin altında kalırsın. Bir an önce bu konuyu tatlıya bağla" dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türk-İş Genel Merkezi önünde Tekel işçilerine seslendi. İşçileri "Gazanız mübarek olsun" diyerek selamlayan Baykal, işçilerin yanında olduklarını söyledi.

Tekel işçilerinin mücadelesini derin bir takdir, saygınlık ve hayranlıkla izlediğini ifade eden Baykal, işçilerin bu süreçte yasalara ve hukuka saygılı olduğunu belirtti.

İşçilerin büyük bir sorumluluk içinde kimseye zarar vermeyi akıllarından bile geçirmediğini, kendilerini tehlikeye attığını anlatan Baykal, işçilerin bu tavrının takdir gördüğünü, kamuoyunun işçilere kulak verdiğini söyledi.

Tekel işçisinin tüm milletin gönlünü kazandığının vurgulayan Baykal, herkesin işçilere sevgi ile baktığını ve destek verdiğini bildirdi.

Tekgıda İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel'in kendisinden sorunlarını anlatmak için randevu istediğini, işçileri bugün Genel Merkeze davet ettiğini dile getiren Baykal, işçilerin sendikanın temin ettiği otobüslerle ana muhalefet partisine sorunlarının anlatmak için Genel Merkeze gitmelerine izin verilmediğinin öğrendiklerini söyledi. Bu tutumu eleştiren Baykal, şöyle konuştu:

"Hangi çağda yaşıyoruz? Hangi ülkede yaşıyoruz? Burada gelecek olan insan bu memleketin evladı. Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşı. Bir yanlışı var mı? Bir kanunsuzluğu var mı? Bir hukuksuzluğu var mı? Ona buna bir zararı var mı? Elinde bomba elinde mayın var mı? Terörle ilgilisi var mı? Onun bunun posterini elinde taşıyor mu? Devlete millete ihanet ediyor mu? Niye izin vermiyorsun? Nereye gidecek, CHP Genel Merkezi'ne. Ne söyleyecek? Derdini anlatacak. Bu karda kışta niye buraya geldiğini anlatacak ve sen nasıl katkı, destek verirsin diyecek. Hak değil mi bu? Hayır olmaz. Dediler ki 'TEKEL işçisi CHP Genel Merkezine geçmesin kentin güvenliği açısından yetkililer uygun görmemişler, gelemiyorlar'. Arkadaşlarıma rica ettim 'İçişleri Bakanı'nı, Emniyet Müdürü'nü, Vali'yi, Cumhurbaşkanı'nı arayın' dedim. Nasıl olur da memleketin pırıl pırıl evlatları dertlerini ana muhalefet partisine anlatamaz. 'Bilginiz var mı sayın Cumhurbaşkanı bu yapılıyor şimdi söyleyin bunu sayın Cumhurbaşkanı'na dedim. Makul bir süre bekledik haber yok. Bunun üzerine dedim ki işçi arkadaşlarımın CHP Genel Merkezine bu ülkeyi yönetenler izin vermiyorsa, ben Deniz Baykal olarak bu işçi arkadaşlarımın ayağına giderim."

İşçilerin "tutsakmış gibi bulundukları yerden çıkarılmadığını" ileri süren Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TEKEL işçileri ile tutumunu değiştirmemesi halinde işin boyutunun daha da büyüyeceğini söyledi. Şu ana kadar yanlış yapıldığını savunan Baykal, bundan sonrası için yanlış yapılmaması gerektiğini belirtti.

"Türkiye bu 4/C ayıbıyla daha devam edemez"

4/C statüsünün "sosyal hukuk devletinde tasavvur edilemeyecek bir kölelik düzeni" olarak niteleyen Baykal, çalışanın bu statüde hukuku ve güvencesi bulunmadığının dile getirdi.

"Türkiye bu 4/C ayıbıyla daha devam edemez, bu 4/C işine son vermek zorunludur" diyen Baykal, devletin kaçak sigortasız işçi çalıştırır gibi 4/C içinde güvencesiz asgari ücrette işçi çalıştırdığını öne sürdü.

TEKEL işçilerinin eylemi ile özelleştirmelerin de tartışılır hale geldiğini anlatan Baykal, TEKEL'in özelleştirilmesi sürecinde yanlışlar yapıldığını öne sürdü. Baykal, "Bu özelleştirmenin içinde yer alan 12 bin işçiyi kurbanlık koyun mu bellediniz ki Satana canıyla bütün mesleki birikimiyle kazanımıyla teslim etmek hakkını kendine buluyorsun. Ne hakla bunu devrediyorsun? Satarken orada çalışan insanları hakkını güvence altına almak senin sorumluluğun değil mi? Önce sattılar sonra kapattılar. Satarken bir darbe, kapatırken başka bir darbe. Bütün bu yanlışların, haksız kazançların devlete verilen zararların faturasının 12 bin tekel işçisi mi ödeyecek? Onların omzuna mı yükleyeceksin bunu?" dedi.

"Bu süreçte iktidarın insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü çalışanların hakkı, emek, emeğin örgütlenmesi, sendikaların yetkileri hakları konularında nasıl bir ikiyüzlülük içinde olduğu, ağzından demokrasi lafını düşürmediği halde uygulamada en zorba anlayışla insanların çalışanların, emekçilerin, işçilerin sendikaların üzerine yürüyebildiği ortaya çıktı" diyen Baykal, "Bir ikiyüzlülüğe son verdiniz. Kendin davet edip Abdi İpekçi Parkı'na götürdüğün çalışanları orada coplayarak, gazlayarak, havuza atarak onlara zulüm etmek demokratik rejimde var mı? Hukuk da var mı?" dedi.

"Sayın Başbakan kızgınlığını, hırsını kontrol et"

Polisin TEKEL işçilerine müdahalesi sırasında bir milletvekilinin gözüne 15 santimetreden hedef gözetilerek gaz kullanıldığını iddia eden Baykal, "Böyle bir şey olabilir mi? Bu nasıl bir vicdansızlıktır" diye konuştu.

Olayın artık TEKEL'i aştığını söyleyen Baykal, işçilerin, sosyal haksızlık ve yanlışlıkların, çalışanların sorunlarına duyarsızlığın, sessizliğin yırtılmasına, ortadan kalkmasına vesile olduklarını ifade etti.

TEKEL işçilerinin olayının bir sembol olduğunu vurgulayan Baykal, TEKEL işçileri toplumun yüreğiyle kurduğu bağ ile çalışanların yaşadığı tüm sorunların gündeme geldiğini belirtti. Baykal, şunları kaydetti:

"Sayın Başbakan'a bir tavsiyede bulunmak istiyorum: Bu konudaki kızgınlığını, hırsını kontrol et. Derhal bu TEKEL işçilerinin sorunlarını çöz. Eğer bunu çözmezsen bu olay hızla büyüyor, büyüyecek. Bu olayın altında kalırsın Sayın Başbakan, bu işin altında kalırsın. Bir an önce bu konuyu tatlıya bağla, seni anlayışla dinleyecek sendika yöneticileri var, onlarla bir araya gel çalış, işini yap, bir çözüm bul ve bu işi tatlıya bağla. Eğer olmazsa bu iş büyür, bu yükün altında bu iktidar kalır."

Emeğin, alın terinin, çalışanların itilip kakılmasının son bulması gerektiğini ifade eden Baykal, artık namuslu, alın teriyle geçimini sağlayan insanların yüzlerinin gülmesi gerektiğini vurguladı. Baykal, "Dileğim, bu iktidar giderayak bu sorunu da gelecek döneme bırakmasın. Kendi dönemi içinde bunu bitirsin" dedi.

Baykal, TEKEL işçilerinin eyleminin herkese ders olması gerektiğini söyledi.

Deniz Baykal ve beraberindeki milletvekillerinin TÜRK-İŞ Genel Merkezi'ne gelişinde yoğunluk nedeniyle izdiham yaşandı. İşçiler Baykal ve milletvekillerine limon verdi. Baykal da işçilere kırmızı karanfiller dağıttı.

Baykal'ın konuşması sırasında hükümeti protesto eden sloganlar atıldı.

Deniz Baykal, konuşmasının ardından işçileri çay içmek için CHP Genel Merkezi'ne davet etti. İşçilerden bazıları, otobüslere binerek genel merkeze gitti.