Biga, kaderini master planla çözecek

Çanakkale'nin Biga İlçesi, kaliteli üretimiyle tanındığı et ve süt sektöründe katma değerli üretime geçmek, markalaşmaya yoğunlaşmak için master plan desteği istiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
SULTAN AZİZOĞLU– BAHADIR DEMİRÇEVİREN
ÇANAKKALE - Günlük 240 ton süt üreten Çanakkale'nin Biga İlçesi, tarım ve  hayvancılık sektörünü geliştirmek, ortak akıl ile markalaşmaya hız vermek için master plan istiyor. Bölge iş çevreleri ilçe sürdürülen tarım ve hayvancılık faaliyetleri ile haddehanecilik, termik santral gibi sanayi yatırımlarının birbirlerine ters düştüğünü  düşünüyor. Biga Ticaret ve Sanayi Odası'nın DÜNYA Gazetesi ile birlikte düzenlediği et-süt sektörü yuvarlak masa toplantısında ilçe hayvancılığının sorunları ele alındı. 
Biga Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (BİSİAD) Başkanı Serten Güremen'in daveti ile sabah iş dünyası temsilcileriyle kahvaltıda  bir araya gelen DÜNYA Gazetesi Başyazarı Osman Saffet Arolat ve DÜNYA Gazetesi Yazarı Dr Rüştü Bozkurt'un moderatörlüğünü yaptığı yuvarlak masa toplantısında Biga'nın iddialı olduğu et ve süt üretiminde markalaşması gerektiği vurgulandı. Büyük çoğunluğu orman arazisinde bulunan Biga köylerinde öne çıkan hayvancılığın teşvik uygulamalarında geri plana atıldığını vurgulayan iş çevreleri, bölgede özellikle besi sığırcılığının teşvik edilmesini istiyor. 
Hayvancılığı bırakarak çeltik ekmeye başlayan köylülerin bir süre sonra borçlarını ödeyemez duruma geldiğini ifade eden iş çevreleri, önemli gelir kaynaklarından süt soğutma bedeli hizmetinin riske girme olasılığından da endişeli. Köy kooperatiflerinin yaygınlığı nedeniyle üretici birliklerinin bölge sütünün sadece yüzde 30'unu pazarlayabildiğine dikkat çeken iş çevreleri, süt üretimindeki düşüşe, fiyatlardaki aşırı dalgalanmaya da çözüm bulunmasını talep ediyor. 
Çoğunlukla hammadde olarak başka bölgelere gönderilen Biga sütünün katma değerli üretimle değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden iş çevrelerinin bir talebi de sütte kaliteye dayalı fiyat politikasının hayata geçirilmesi.
2 sulama barajı olan ilçenin önüne sanayileşme geldi
Biga Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tuncay Yaşar: 
Biga, tarım, hayvancılık ve sütte şu anki yerini hak etmiyor. 2004 yılında süt festivali adı altında başlayan organizasyon tarım hayvancılık festivaline dönüştü. 5 yıldan beri ticaret ve sanayi festivali yapıyoruz. Bu sene de ilk defa, borsa ve belediye ile tarım hayvancılık fuarı yaptık. 2 sulama barajı olan bir ilçenin, önüne sanayileşme geldi. Bu 2 yatırımın birbirine ters düştüğünü düşünüyorum. Master plan eksikliği var. Biga’nın 72 kilometre denize sahili olması ulaşım noktasında önemli, ayrıca demiryolu projesi var. İç Anadolu’dan İzmir Bölgesi’nden buraya sevkiyat gelecek. OSB var, doğalgaz yok. Burada master plan şart. Tarım ve hayvancılık ile  haddehanecilik, termik santral hepsi bir arada.
Sütte günlük 280 ton kapasitemiz var. Örgütlerin kesintileri Biga çiftçisine geri dönmüyor. Sütçülerin eğitiminde kullanabilir. Tarım müdürlüğündeki ziraat mühendisleri masa başında iş yapmamalı, sahaya inmeli.  Süt sektöründe katma değeri fazla olan ürünleri değerlendirmeliyiz. Süt ihaleleri oluyor, üretici de mandıracı da benim üyem. Pazarlık noktasında sektörün fiyatı neyse oraya gidiyor. 40 günde dönen fiyatlar, süt tozunda 7 günde dönüyor. TR 22 de Balıkesir ile birlikteyiz. Balıkesir’de fabrikalar daha yoğun. Biz bunu kullanmalı ve entegre olmalıyız.
Hayvancılığın en büyük rakibi çeltik oldu
Biga Ticaret Borsası Başkanı Mesut Okyay: 
Bölgemizin bir numaralı gelir kaynağı hayvancılıkta son yıllarda bir terslik var. Bölgede hayvana uygun ortam oluşmuş. Bölgemizi teşvikte geri plana alıp, hayvancılığın olmadığı yere teşvik verilmiş. Bu kutupta muz yetiştirmeye benzer. Son yıllarda hayvancılığın en büyük rakibi çeltik sektörü. Çeltik bize hayvancılığı terk ettiriyor. Çeltik ekim alanı arttı. Bundan ders alınmalı. Çeltikçilik yapan köyler borç batağında. Niye? Çünkü hayvancılığı terk etti.  Hayvancılığın en güzel yanı her ay para kazandırıyor ve bütçe tutturma kolaylığı sağlıyor olması. Bin 500 TL süt geliri alan köylü bu ay bin 300 TL alabilir. Bu aradaki nakit dengesini köylü sağlayabilir. Çeltikten 100 bin lira ciro yapıyoruz. Bu bir kerede geldi mi planlama olmuyor. 
Bölgemiz, 41. paralelde. Bu güneş ışığının mahsule en ideal vurduğu açı. Çok nadide bir yeriz tarım için. İyi etüt edilmeli. Biga’nın 112 köyü var. Türkiye’nin en fazla köyü olan ikinci ilçesiyiz. Büyük bölümü orman arazisi. Köylere düşen arazi miktarı az olduğu için hububat ürünleri ile köylünün geçimini sağlaması zor. Mecburen bir işletme kurması lazım. Hayvancılık bu açıdan da çok önemli.. 20 dekar arazi ve bunun yanında sığır ile geçimini sağlayabiliyor insanlar. Bölgemizdeki sorun hububat ekiminin azalması. Gıdada denetleme eksikliği haksız rekabeti körüklüyor. 
En önemli şey planlama. Biga’da sivil toplum platformu diye bir örgütlenme var ve herkes var burada. Herkesin masada olması ile planlamanın daha iyi olacağına inanıyorum. Biga’nın dünyaya açılan tek penceresi Karabiga Limanı kapalı gibi. Oranın daha faal, sanayicinin görüşünü değiştirecek hale bürünmesi gerekiyor.
Köyde 100 hane 200 hayvana bakıyor
Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Feridun Şeker: 
Bölgemizde et ve süt ayrılmaz bir bütün. Burada besicilik yapan 10 yer yok. Maliyetler kendiliğinden artıyor. Köyümde 100 hane var 80’i hayvancılık yapıyor. Toplasanız 200 hayvan çıkar. İşletmelerde ise 200 hayvana bir kişi bakıyor. Biz, birlik olarak 2011 yılında destekleme programında olduğumuz için örgütlendik. 
Bizim bölgemizde daha çok besi sığırcılığı teşvik edilmeli. Üyelerimize veya diğer üreticilere bilgilendirmek gerekli. Biga besicisini artırmalı, gerçek besiciler ortaya çıkartılmalı. Bu eti pazarlamamız gerekiyor. Diğer illerde 350 kilogram karkas et olarak gelen hayvandan zarar ettiklerini söylüyorlar, burada 300 kilogramı  geçen hayvan satılamıyor. Biz hayvanı buğday ve arpa ağırlıklı besleriz. Bu da kaliteyi arttırıyor. 
Planlama olmayınca sütü hammadde olarak satıyoruz 
Biga Süt Üreticileri Birliği Adil Can: 
Pazarlama örgütlerinde kargaşa var. Üretici ile tüketiciyi buluşturmak bizim işimiz. Biz sütü Biga’da planlamaya çalıştık. Biga sütünün ancak yüzde 30’nu pazarlayabiliyoruz. Bu da yasal boşluklardan kaynaklanıyor. Köy Kooperatifleri hala yasada olmamasına rağmen süt pazarlamayı sürdürüyor.  Bizim finansal yapımız büyümüyor. Bu yüzden planlama yapamıyoruz. Planlama olmayınca malı hammadde olarak dışa satıyoruz. Biga sütünün yüzde 100’nü pazarlarsak finansal yapımız büyüyecek. 
Sütte kaliteye dayalı fiyat politikası olmaması bizi zorluyor
Biga Ziraat Odası Genel Sekreteri Arif Ödül: 
Bölgemizde kooperatifleşme var. Tarımsal kuruluşlarımız kurumsallaşmayı tamamlayamadı. Politika belirleme konusunda eksik kalıyorlar. Kurumların stratejik planlarının olmaması bizi belirsizliğe doğru itiyor. Tereddütlerimiz var. Bölge ile ilgili hükümetimiz ne düşünüyor bunu bilmiyoruz. Biga sütü, Biga eti ve diğer tarımsal ürünlerde markalaşma yok, ürünlerimizi piyasaya sunamıyoruz. Ulusal Süt Konseyi kuruldu ama fiyat, politikalardan planlama aşamasına getirilemiyor. Fiyatlarda aşırı derecede dalgalanma var. Sütte kaliteye dayalı fiyat politikasının olmaması.  bizleri çok zorluyor. 
İlçede doğalgaz var, OSB'de yok
Biga Ticaret Odası Meclis Başkanı Hasan Pırnal: 
Biga’nın master plana ihtiyacı var. Yatırımlar buna göre yönlenmeli. Önümüzü görmemiz lazım. Nereye ne kadar yapılmalı onu bilmeliyiz. Tarım reformu yapılması lazım. Belediyecilik ve imar yönünden Biga kendi önünü açmalı. OSB'ye doğalgazın gelmesi önemli. Yatırımcı doğalgaz istiyor. Biga’da var OSB'de yok
Komşu ilçe peynirinin sütü % 80  burdan gidiyor
Biga Yağlı Tohumlar Kooperatifi Başkanı Mehmet Tınaz: 
Biga’nın eti Türkiye çapında ünlü Etimiz İstanbul’da isteniyor ve Biga eti bulunur diye afişler var. Biga Ziraat Odası bunu tescilledi. Aynı şeyi sütte de yapmalıyız. Komşu ilçeler peynir üretiyor,  sütün yüzde 80'ini buradan gidiyor. Süt üretimi düşüyor. Köyümüzde günde 11 ton süt üretilirken, şimdi 6 tona kadar indi. 
Hayvan başına ortalama 15 litre. Bunun sebebi vatandaşın başka yerlere yönelmesi. Hayvan sayısı düşürülmesin. Sütte üretim düşüşüne önlem alınsın. Ben, buğday, ayçiçeği, biber, çeltik ekiyorum üstüne hayvancılık yapıyorum. Hepsinde başarılı olmam mümkün değil. İnsanlara anlatılmalı bu. Hayvanı satıp çeltiğe yönelenler fiyatlar açısından sıkıntı yaşadı. 1 litre süte 3 kilo yem alınırken, şuan o rakamlar yok. 
Yılbaşında Biga ihale yapamazsa geleceğimiz kötü
Yeni Çiftlik Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hüseyin Bulut: 
1964 yılında kurulduk.  Belki Çanakkale’de olmayan yanımız kar dağıtmamız Süt olarak istenen seviyede olmasak da Türkiye’nin en iyi bölgesiyiz. Kooperatifleri ayakta tutan süt soğutma bedeli. Eğer bu hizmet bedeli riske giderse kooperatifler kapanır. Bana göre o risk var. Bugüne kadar sütün fiyatı Biga’da belirleniyordu, şimdi fiyat Süt Konseyi’nden yani Ankara’dan çıktı. Yılbaşında Biga ihale yapamazsa geleceğimiz kötü. Başka bölgelerdeki kalitesiz sütün fiyatı bize örnek gösterilecek. 
Biga’da kalitesiz kaba yem üretimi var. Bir kilogram süt ile 1,5 kilogram yem alınmalı. Yem fiyatı ortalama 70 kuruş, sütün 1 lira olması gerekir. Ülke süt ve et miktarını arttırmalı. Geçen yıl gelen ithal kurbanlıklar çiftçiye ihanettir. Gebe kalmayan inekler, kesime gidiyor, hayvancılığı gerileten döl tutmama sorunu en üst düzeyde araştırılmalı. Yemlerde vitamin eksikliği olabilir. Aynı protein yem farklı fiyatlarda oluyor. 
Totalde iyi destekler veriyoruz
Biga İlçe Tarım Müdürü Ümit Ortan: 
Çiftçileri bilgilendirmek ve eğitim vermek amacı ile çalışıyoruz. .  Çiftçilik meslek olarak kabul edilmezse, o işten verim alınması da güç. Totalde bakarsak iyi destekler veriyoruz. Mesela AB bize kapıları tamamen açın diyor. Biz hem kendi gerçeklerimizi görüyoruz hem de AB’ye bakıyoruz. Biga’da kooperatifler ve birlikler daha kurumsal hale gelmeli.  Gerek eğitim gerekse diğer girdiler açısından kooperatifler birer işletme olarak düşünülebilir. Kooperatifçilik daha da geliştirilirse daha iyi olur.
Bölgeye acilen analiz laboratuvarı kurulmalı
Köşe Bucak Tarım Danışmanı Hasan Sepici: 
Et  ve süt üretimi bu bölge için önemli. Hayvancılıkta  temel sorun sağlık problemleri. Günde ortalama 50 litre süt alsak da günlük et artışımızı 1 kilogram  üzerine çıkartsak da yanlış tedavi ile en büyük israfı yapıyoruz. Çiftçiler hayvan tedavisinde teknik bilgi eksikliği yaşıyor. Tedavi süresi uzayınca üretilen süt satılamıyor ve hayvan mezbahaya gidemiyor. Bölgeye acilen analiz laboratuvarları kurulmalı.  En yakın laboratuar Bursa’da, kargoda olmuyor ve bu süreç haftalarca sürebiliyor.
Misyem Yönetim Kurulu Başkanı Zekai Baş:
2008 yem sektörü karlıydı. Ar-Ge’ye yatırım yaptık ve kaliteli  ürün ürettik. Çok büyümesek de iyi işler çıkarttık. Bireysel olarak bütün üreticilerle  tanışıyoruz.  Trakya’ya da girdik. Genelde dam hayvancılığı yapılıyor burada, yavas yavas açık besi olayına giriliyor. Büyük besi çiftliğinde başarılı olamadık, bırakıp gidenler oldu.  Süt firmaları, yem fabrikaları yapıyor. Yemi benden alırsan sütü senden alırım tarzında baskı var. Mandıracılık büyük fabrikaların eline geçmeye başladı. 
Manav Un Yönetim Kurulu Başkanı Nazım Manav:
Un fabrikası çalıştırıyorum. Rekabetçi bir sektör. Taşıma su ile değirmen döndürmeye çalışıyoruz. Buğday ekiminin azalmasından kaynaklı hammadde kısıtlılığı  rekabet gücümüzü azalttı. Sektörümüzde Türkiye’de kurulu kapasite çok fazla. İhracata yönelmemiz lazım. 
Emek Et Veterineri Rıdvan Yavaş: 
Gıda sektörü ile uğraşan firmalarda bir şekilde işler yürüyor.  Siyasi, politik, coğrafi yönden Biga çok büyük avantajları olan bir yer. Üretimde sorun yok ama çoğu kimse ne tükettiğini bilmiyor. Bizi denetleyen insanlar, bizlerden daha iyi olmalı. Ben çocuğumun ne yediğini bilmek istiyorum. Yemin hammaddeleri konusunda nelerin kullanıldığını biliyorum. Mısır gerçekten mısır mı? Genetiğinin değiştirilmiş olduğuna inanıyorum.
Bu konularda ilginizi çekebilir