Bireysel emeklilik ve hayat sigortalarından yapılan ödemelerde vergi azaldı mı?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

VERGİ PORTALI / M.Bilgütay YAŞAR

Sevgili okurlar bildiğiniz gibi bireysel emeklilik sisteminin uygulanmaya başlamasıyla birlikte 2001 yılında Gelir Vergisi Kanunu'nda değişiklik yapılarak hayat sigortaları ve bireysel emeklilik tarafından yapılan ödemelerin vergileme şekli değiştirilmişti. Buna göre, buralardan alınan paraların beyan usulüyle vergilendirilmesine son verilerek stopaj (vergi kesintisi) usulüyle vergilemeye geçilmiş, süre tür ve bazı şartlara göre %5, %10 ve %15 stopaj oranları belirlenmişti.

Mevcut uygulama

Bu sisteme göre hayat sigortalarından ya da bireysel emeklilikten alınan paralar belirtilen oranlarda, anapara (katılımcıların ödedikleri prim ve katkı payları) -nema ayrımı yapılmaksızın ödemenin tamamı üzerinden kesintiye tabi tutulacak ayrıca bir vergileme yapılmayacaktır.

Söz konusu vergileme sistemi düzenlenirken anapara-nema ayrımı yapılarak mı yoksa bu ayrım yapılmaksızın alınan paranın tamamının mı vergilendirilmesi gerektiği uzun süre tartışıldı. Sonuçta vergi idaresi prim-nema ayrımı yapılmaksızın yapılan ödemelerinin tamamının stopaja tabi tutulacağı yönünde kanunu dizayn etti.

Kanuna göre, gerek hayat sigortalarından alınan gerekse bireysel emeklilikten yapılan ödemelerin stopaj matrahı olduğu (anapara-nemadan hiç bahsedilmeksizin) hüküm altına alındı. Maliye Bakanlığı da ödemelerin tamamının stopaj matrahı olduğunu çeşitli defalar ifade etti ve uygulamayı bu yönde yönlendirdi.

Prim ya da katkı payı ödeyen katılımcıların kendi yatırdıkları paralarını geri aldıklarında vergilendirilmesi gerek "gelir" mantığına gerekse de Gelir Vergisi Kanunu'nda tarif edilen menkul sermaye iradı tanımına ters düştüğü, vergilendirilmiş bir kazancın mükerrer vergilendirildiği gerekçeleriyle haklı olarak eleştirildi.

Vergi idaresi ise, uygulamasına devam ederken, bu eleştirilere katılımcıların prim ya da katkı payı ödemeleri sırasında sağladıkları vergi indirimini gerekçe göstererek karşı çıktı.

Vergi mahkemesi kararı

İstanbul 3.Vergi Mahkemesi 30.01.2009 tarihli tek hakimle verilen kararı ile mevcut uygulamanın aksine yukarıda belirtilen eleştirilere katıldığını gösteren bir karar aldı.

Mahkeme, hayat sigortasından ya da bireysel emeklilikten yapılan ödemelerde ödemenin tamamının stopaja tabi olmasının Gelir Vergisi Kanunundaki menkul sermaye iradı tanımına aykırı olduğu, kanunda belirtilen ödemenin sadece nemayı ifade etmek istediği gerekçesiyle davacıyı haklı bularak fazla ödenen stopajın iadesine karar verilmiştir.

Karara göre; gerek hayat sigortalarından, gerekse bireysel emeklilikten alınan paralardan kişinin kendi yatırdığı prim ya da katkı payının düşülecek, geri kalan tutar (nema) stopaja tabi tutulacaktır.

Şimdi ne olacak?

Vergi mahkemesi kararı hukuken sadece tarafları bağlayan bir karardır. Bu karar sonucundan sadece dava açan kişi yararlanacak ve fazla tahsil edilen vergisini geri alacaktır.

Karar sadece tarafları bağladığından Hayat Sigorta Şirketleri ve Bireysel Emeklilik Şirketleri mevcut uygulamaya göre tüm ödeme üzerinden stopaj yapmaya devam edeceklerdir. Önerimiz konuyu vergi idaresine de sorarak vergi idaresinin görüşüne göre hareket etmeleridir. Aksi halde vergi idaresine karşı sorumlu olacaklardır

Yasada bir değişiklik olmadığı sürece vergi idaresinin mevcut uygulamayı değiştirmeyeceğini düşünüyoruz.

Kendilerinden aldıkları paranın tamamı üzerinden stopaj yapılan kişiler ise bu mahkeme kararını emsal göstererek ödedikleri prim ya da katkı payı üzerinden hesaplanan stopajın iadesini vergi dairelerinden düzeltme yoluyla talep edebilirler.

Ancak yukarıda da belirttiğimiz üzere isteklerinin vergi idaresi tarafından olumlu karşılanması ihtimali çok düşük. Sonuçta yine dava açmaları gerekecek.

Bu durum gösteriyor ki 3. Vergi Mahkemesi'nin bu kararı gerek Hayat Sigortası ve Bireysel Emeklilik şirketlerini gerekse de vergi idaresini poliçe sahibi kişilerle karşı karşıya getirecek ve çok sayıda dava açılmasına neden olacak.