Bosna-Hersek için 'diyalog baharı'
Bosna-Hersek'e destek için somut önerilerini sunduğunu belirten Bakan Davutoğlu'na karşı, Bosna Hersek'li mevkidaşı, 'Bu baharın, 'Diyalog baharı' olmasını diliyorum' dedi
SARAYBOSNA - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bosna Hersek'e yardım etmenin zorunluluk olduğunu belirterek, "Gün bugündür. Yardımları artırma günü bugündür. Bölge ülkeleri, AB, NATO ve uluslararası toplum olarak hemen harekete geçmeliyiz" dedi.
Saraybosna'daki günübirlik ziyareti kapsamında Davutoğlu, Bosna Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi'nin Boşnak üyesi Bakir İzzetbegoviç, Sırp üye Neboyşa Radmonoviç ve Hırvat üye Jelyko Komşiç ile Cumhurbaşkanlığı binasında, Dışişleri Bakanı Zlatko Lagumciya ile Dışişleri Bakanlığı'nda, AB'nin Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Valetin İnzko ve Bosna Hersek Reis-ul Uleması Huseyin Kavazoviç ile de Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçiliği'nde ayrı ayrı görüştü.
Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı'ndaki ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin etnik farklılık gözetmeksizin tüm Bosna Hersek halkına yardıma hazır olduğunu belirtti.
Komşulara destek çağrısı
Bosna Hersek halkına ve siyasetçilerine, ülkenin geleceği için ortak noktada buluşma çağrısında bulunan Davutoğlu, komşularından, AB ülkelerinden ve uluslararası toplumdan da Bosna Hersek'e destek istedi.
Davutoğlu, komşu ülkelerin, Bosna'da 1990'lı yıllarda yaşanan savaşın bölge istikrarına yaptığı olumsuz etkiyi gözönünde bulundurarak, son olayların etnik çatışmalara dönüşmemesi için destek vermesi gerektiğini söyledi.
"Gün bugündür, yardım için harekete geçmeliyiz"
Bosna Hersek'e yardım etmenin "ekonomik, siyasi ve ahlaki bir zorunluluk" olduğunu ifade eden Davutoğlu, Avrupa Birliği ülkeleri ve uluslararası toplumun da Bosna'ya yardım yapılacağını ilan etmesinin önemini vurguladı. Davutoğlu, yardımlarda geç kalınmasının maliyetinin daha fazla olduğunun, geçmişte görüldüğünü anımsatarak, "Gün bugündür. Yardımları artırma günü bugündür. Bölge ülkeleri, AB, NATO ve uluslararası toplum olarak hemen harekete geçmeliyiz" dedi.
Bosna Hersek'in geçmişte ağır bedeller ödediğine işaret eden Davutoğlu, Bosna Hersekli siyasetçilere ve vatandaşlara da o acılardan sonra ülkelerinin geleceği için elele vermeleri, devlet kurumlarını yıpratmamaları ve ülkelerine sahip çıkmaları çağrısında bulundu.
Davutoğlu, Bosna halkının kendisini yalnız hissetmemesini isteyerek, Türkiye'nin, Bosna Hersek'in her zaman yanında ve destek vermeye hazır olduğunu sözlerine ekledi.
"Dayton Anlaşması gerekli altyapıyı sağlayamıyor"
Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Davutoğlu, "Görüşmelerde somut destek öneriniz oldu mu?" sorusuna, "Bazı somut öneriler sıraladım. Ekonomik destek ve işsizliğe karşı mücadele programı, siyasi reformlar, AB ve NATO üyeliklerinin hızlandırılması gibi. Bunlar umarım halkın psikolojisini olumlu etkiler. Türkiye, Bosna Hersek ve Sırbistan arasındaki üçlü mekanizma da hızlandırılmalı. Önümüzdeki günlerde Belgrad ve Zagreb'e ziyaret gerçekleştirmeyi planlıyorum" yanıtını verdi.
Davutoğlu, "Siyasal reformlardan kastınız nedir?" şeklindeki soru üzerine de devletin işleyişinin ve karar mekanizmalarının hızlandırılmasını kastettiğini belirtti.
Seydiç Finci dosyasında olduğu gibi AB'ye katılımla ilgili reform ihtiyacının daha önce ifade edildiğini dile getiren Davutoğlu, "Etkin bir devlet işleyişinin sağlanması lazım. Dayton, savaşı bitirmesi açısından önemliydi. Devletin işletilmesi için gerekli altyapıyı sağlayamadığı açık. Ekonomik yatırımlar için karar mekanizmalarının hızlandırılması, yetki ve güç paylaşımının açık olması lazım" dedi.
"Yaşananlar iyi analiz edilmeli"
Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Lagumciya da açıklamasında, Bosna Hersek halklarına verdiği destek için Davutoğlu'na teşekkür etti.
Lagumciya, ülkedeki son gelişmelere dair değerlendirmede bulunarak, ''Şimdi zaman vatandaşların konuşma, siyasilerin ise susarak dinleme zamanıdır. Bosna Hersek'te geniş bir diyalog ortamı yaratmalıyız'' ifadelerini kullandı.
Diyaloğun sürmesi ve farklılıkların azaltılmasının önemli olduğunu belirten Lagumciya, "Bahar" olarak ifade edilen eylemlerin, devletleri böldüğüne veya zayıflattığına yakın tarihte şahit olunduğunu söyledi.
Bosna Hersek'in güçlü kurumlara sahip, güçlü bir devlet olmadığını kaydeden Lagumciya, ''Bu baharın, 'Diyalog baharı' ya da 'Bir araya gelme baharı' olmasını diliyorum. Bu ülke, bizim ülkemiz ve onu korumalıyız'' diye konuştu.
Lagumciya ayrıca, protestolar nedeniyle üzgün olduğunu, yaşananların iyi şekilde analiz edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.