Bozkırın ortasında bir İpek Yolu efsanesi: Süleyman Dağı
Kırgızistan'ın ikinci büyük kenti Oş'ta, Hazreti Süleyman'ın ziyaret ettiğine inanılan İpek Yolu'ndaki Süleyman Dağı, görkemli yapılarıyla her mevsim ziyaret ediliyor.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ESKİŞEHİR - Kırgızistan'ın ikinci büyük kenti Oş'ta, Hazreti Süleyman'ın ziyaret ettiğine inanıldığından kutsal sayılan ve birçok efsaneyi barındıran bozkırın ortasındaki Süleyman Dağı, sahip olduğu görkemli yapılarla yılın her mevsiminde ziyaretçilerini ağırlıyor.
Hazreti Süleyman'ın adıyla anılan Süleyman Dağı, Kırgızistan'ın güneyinde, Tanrı ile Pamir dağları arasındaki Fergana Vadisi'nde 3 bin yıllık geçmişi bulunan Oş kentinin merkezinde yer alıyor.
Dağ, 100-150 metre yüksekliğe, 1,5 kilometre uzunluğa, 120 metre genişliğe sahip ve deniz seviyesinden bin 140 metre yükseklikte bulunuyor.
Tarihi İpek Yolu'nu oluşturan önemli merkezlerden olan ve çevresinde Kırgızistan'ın eski başkenti Oş'u barındıran Süleyman Dağı, gücü ve güveni simgeliyor.
"Taht-ı Süleyman" veya "Süleyman'ın Kutsal Dağı" adlarıyla da anılan dağ, 16'ncı yüzyıla kadar "Güzel Dağ" ismiyle biliniyordu. Hazreti Süleyman'ın, Oş kentini ziyaret ettiği ve buradaki yüksek bir tepeye çıkarak dua ettiği rivayet edildiğinden buraya Süleyman Dağı adı verildi.
Dağdaki her taş, çeşme ve mağarayla ilgili birer efsane anlatılıyor
Hemen hemen dağdaki her taş, çeşme ve mağarayla ilgili birer efsane anlatılıyor.
Efsanelerden birine göre, Hazreti Süleyman bu dağda namaz kıldı, dua etti ve dinlendi. Yattığı yerde vücudunun izi kaldı. Bundan dolayı dağa farklı gözle bakıldığında başı doğuya gelen uyuyan bir insan şekli görüldüğüne inanılıyor.
Dağı, yatan bir hamile kadına benzetenler bulunduğundan burası çocuğu olmayan bazı kadınlar tarafından da ziyaret ediliyor.
Hazreti Muhammed'in de dağı ziyaret edip dua ettiğine inanıldığı için Süleyman Dağı, Müslümanlar tarafından kutsal sayılıyor.
Müslümanlar için 17 ibadet mekanı var
Gezginler için 500 yıldan uzun süredir kutsal sayılan dağ, inanç turizmi bakımından da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Birer mağaraya sahip Bura, Şar, Ruşan, Katlama, Eğer tepeleri, birçok eski ibadet ve dua mekanını kapsıyor.
Sonradan inşa edilen merdivenle çıkılan dağda ziyaretçileri, Süleyman Dağı girişinde bir Kırgız din adamı karşılıyor. Burada Kur'an-ı Kerim'den ayetler okunuyor ve dualar ediliyor.
Mağara girişindeki görevliler, ziyaretçilere dağın tarihçesi ve buradaki yapılarla ilgili bilgiler veriyor.
İki bölümden oluşan dağın içindeki ilk bölüm sonradan yapılmış. Bu bölümde İslamiyet öncesi yaşantıyı anlatan figürler ve dağın genel fotoğrafları yer alıyor. İkinci bölüme ise yine mağaranın içinden 40 basamaktan oluşan merdivenle ulaşılıyor. Burada, Hazreti Süleyman'ın sıklıkla çıkıp dua ettiğine inanılan mekan bulunuyor.
Mağara duvarlarındaki tarih öncesinden kalma resimlerde, insan ve hayvan figürleriyle geometrik şekiller görülebiliyor.
Dağda, birbirlerine patikalarla bağlı 17 ibadet mekanı var. İbadet mekanlarının, kısırlık, baş ve sırt ağrılarına şifa verdiğine, kutsanma ve uzun ömürlülük sağladığına inanılıyor.
Türkler'in tarih sahnesine çıktığı coğrafya
Oş'u kuş bakışı gören dağdaki Çakka-Tamar ve Tepeunkur mağaraları ile bir tepesinde yer alan Süleyman Tahtı adlı mescitle müze, tarihi ve etnografik değerleri simgeliyor.
Mağaralardan damlayan sular, Hazreti Süleyman'ın gözyaşlarını temsil ediyor. Müzede ise Oş'un en eski dönemlerine ait tarihi buluntular sergileniyor.
Tarihte Türkler'in ilk imparatorlukları bu coğrafyada kurduğu, Karahanlılar'ın burada ortaya çıktığı biliniyor.
Kavimler Göçü zamanında bir üs gibi kullanılan ve eski Türkler'in ilk yoğun yerleşmelerine mekan olan Oş'ta, ünlü Türk imparatoru Babür Şah'ın mozolesi yer alıyor.