Çelik'ten Gabriel'e yanıt: Türkiye'ye zarar vermez

Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel'in açıklamalarına tepki gösteren AB Bakanı Çelik, "Gabriel'in yapması gereken Almanya ile Türkiye arasında köprü kurmaktır. Türkiye bu silahları DEAŞ ve PKK için kullanıyor. Silah vermemeleri Türkiye'ye zarar vermez" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye'de kötüye giden insan hakları ve iki NATO müttefiki arasındaki gergin ilişkiler gerekçesiyle, Almanya'nın Türkiye'den gelen önemli boyuttaki silah taleplerinin tümünü askıya aldığını açıklamıştı. Avrupa Birliği (AB) Bakanı Ömer Çelik, "Silah satış mevzusu şöyle, Türkiye bu silahları DEAŞ ve PKK için kullanıyor. Silah vermemeleri Türkiye'ye zarar vermez. Türkiye kendini egemen bir devlet olarak korur. Ama sadece kendi sınırlarını değil Avrupa'yı da koruyor" şeklinde konuştu.

İngiltere’de basın mensupları ile bir araya gelen AB Bakanı Ömer Çelik “Zaman zaman açıklamalar yapılıyor. Türkiye AB'den uzaklaşıyor diye ama bu doğru bir tespit ve açıklama değil" açıklamasını yaptı.

Almanya, Türkiye'ye silah ihracatını durdurduAlmanya, Türkiye'ye silah ihracatını durdurdu

Dünyanın da bir geçiş döneminde olduğunu vurgulayan Bakan, “Avrupa'da yeni bir tablonun önümüze geldiğini görüyoruz. Çinlilere atfedilen bir söz var, ‘Allah size geçiş dönemi yaşatsın’ diye. Biz de bu dönemde gereken çalışmaları yapmak zorundayız. Bu geçiş dönemlerinin şöyle bir özelliği var, kesin veri ve sonuç olmuyor. AB ile ilişkilerin Türkiye ile ilişkileri konusunda Türkiye AB'den uzaklaştı diye açıklama yapılıyor. Bu doğru değil. Darbe girişiminde Avrupa'dan destek görmedik. Avrupa Konseyi Genel sekreter ile yaptığımız görüşmede ilerleme kaydettik.” açıklamasını yaptı.

"Juncker'in ifadesi beni üzdü"

AB Bakanı, "Ben prensip olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarı konularının kırmızı çizgimiz olduğunu onlara defalarca belirttim." dedi.

Cami kapatmanın da doğru bir yaklaşım olmadığını söyleyen Çelik, “Din adamları olmadan radikalizmle mücadele edemezsiniz” dedi ve şöyle devam etti:

“Aşırılıkla mücadelede dünyanın en başarılı ülkelerden biriyiz. Türkiye ile müzakereleri durduralım denilen her cümle bu tür aşırılıkları destekler. Türkiye ile müzakerelerin kesilme durumu var. Eğer müzakereler kesilirse aşırılıkla nasıl mücadele edeceksiniz? Türkiye ile müzakereleri durduralım yönündeki her cümle aşırı gruplara enerji aktarmak anlamına gelir. Yarın da bir konuşma yapacağım. Konuşmada Avrupa'nın geleceği açısından kapsamlı bir değerlendirme yapacağım."

Çelik, "Ben prensip olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarı konularının kırmızı çizgimiz olduğunu onlara defalarca belirttim." diye konuştu.

AB üyeliği müzakerelerinin askıya alınmasıyla ilgili soruya Çelik, "AB ülkeleri Türkiye ile müzakerelerin sonlandırılma teklifinden rahatsız durumda. Juncker'in "Türkiye dev adımlarla uzaklaşıyor" ifadesi beni üzdü. Bu çift taraflı bir şey. Güney Kıbrıs'ın etkisiyle Fransa ve Almanya'nın etkisiyle fasıllar kapatılmak isteniyor. Biz de diyoruz ki, gelin müzakere edelim. Çözüm arayalım." ifadelerini kullandı.

Çelik'in açıklamaları şöyle:

"Zaman zaman açıklamalar yapılıyor. Türkiye AB'den uzaklaşıyor diye ama bu doğru bir tespit ve açıklama değil. Biz 23. ve 24. fasılları açalım diyoruz fakat AB ön şart sunuyor. Fasılları açmak için ön şart olmaz, kapatmak için ön şart olur"

"AB eski AB değil"

“Brexit de şu demek: AB eski AB değil. Geçmişteki en önemli özelliği AB'nin krizlerden büyüyerek çıkmasıydı, şimdi 27 ülke birlikteliğini koruyor fakat göçmen meselesini çözemiyorlar. Avusturya gibi ırkçı yönetimler göçmenlere ırkçı söylemlerde bulunuyor. Anketlere göre Merkel ve Schulz'un oyları düşüyor, ırkçı parti AFD'nin oyları düştüğünü görüyoruz. Bu vahim bir konudur. Avrupa'da ırkçı partilerin yükselmesi endişe vericidir. Almanya'nın tutumu ırkçıların elini güçlendirebilir. Biz AB'nin neye dönüşeceğini takip ediyoruz. Gümrük Birliği konusunda Almanya'nın olumsuz tavrı var.”

"Radikalleşmeyi tartışacağız"

“Anketlere göre Merkel ve Schulz'un oyları düşüyor, ırkçı parti AFD'nin oyları düştüğünü görüyoruz. Bu vahim bir konudur. İngiltere birlikten ayrıldıktan sonra bizim de İngiltere ile ticari anlaşmalarımız yeniden şekillenecek. İngiltere'de akademisyenlerle bir araya gelerek radikalleşmeyi tartışacağız. 

“Almanya’nın tutumu ırkçıların elini güçlendiriyor” diyen Çelik, “Avrupa’da ırkçı partilerin yükselmesi endişe verici. Ben Avrupa ülkelerine soruyorum ki, neden radikaller cazip hale geldi. Fransız bir yazarın DEAŞ üzerine kitabını burada önerdim. Radikalizmle İslam ile bir arada kullanılması hatadır. Bu bir arada kullanılma durumu radikallerin istediği bir durumdur. Avrupa'da kolaycı bir yol izleniyor. Bir radikal hareket yapıldığında hemen camiler kapatılıyor. DEAŞ gibi ülkelerin kullandığı taktik tarihsel hafızaya gönderme yaparak haçlı seferleri gibi ideolojik bir olaya çevirebiliyor. Biz radikalizmle mücadelede çok tecrübeli bir ülkeyiz. Ülkemizde DEAŞ ve PKK ile beraber uğraşıyoruz."

"Silah vermemeleri Türkiye'ye zarar vermez"

"Sigmar Gabriel bizi çok iyi tanır, biz de onu çok iyi tanırız. Gabriel üzücü bişey yaptı eşimi Erdoğan taraftarları tehdit ediyor, dedi, sonradan ortaya çıktı ki kendi partisinden bir Alman vatandaşı. Türkiye ile Almanya ilişkilerinde böyle davranmak Sigmar'ın vizyonuna da yakışmaz. Yapması gereken Almanya ile Türkiye arasında köprü kurmaktır. Silah satış mevzusu ise şöyle, Türkiye bu silahları DEAŞ ve PKK için kullanıyor. Silah vermemeleri Türkiye'ye zarar vermez. Türkiye kendini egemen bir devlet olarak korur. Ama sadece kendi sınırlarını değil Avrupa'yı da koruyor. Günübirlik konuşulacak bir konu değil. Almanya'nın güvenlik meselesini politik meselelerden uzak tutması lazım. Ben Sigmar Gabriel'e öneriyorum ki, seçime giderken daha dikkatli açıklamalar yapması gerekir, bu Türkiye için doğru Almanya için gerekli bir yaklaşım olur. Bugün Almanya Dışişleri Bakanı’nın yapması gereken şey Türkiye ile Almanya arasında köprüler kurmaya çalışmak olmalı.”