Cem Garipoğlu teslim oldu
Münevver Karabulut'un katil zanlısı olarak 197 gündür aranan Garipoğlu, İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi
İSTANBUL - Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu 197 günlük kaçış serüveninin ardından polise teslim oldu.
İstanbul Valisi Muammer Güler, Münevver Karabulut'un katil zanlısı C.G'nin Bahçelievler'de avukatı tarafından emniyet güçleriyle kurulan koordinasyon neticesinde teslim edilerek gözaltına alındığını belirterek, "Bundan sonraki süreç adliye boyutudur. Bağımsız Türk yargısı değerlendirecek ve gerekli kararı verecektir" dedi.
Güler, Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğünde gazetecilere yaptığı açıklamada, zanlının yakalanmasına ilişkin takip kararları, yurt dışına çıkma kararları, kırmızı bülten çıkarma kararları ve gelen çeşitli ihbarların değerlendirmesinin yapıldığını, firari şüphelinin yakalanması için bugüne kadar çok yoğun çalışma yürütüldüğünü bildirdi.
"Firari şüpheli C.G, 17 Eylül tarihinde saat 00.45'te İstanbul Emniyet Müdürlüğünde gözetim altına alınmıştır. Ailesi tarafından avukatına teslim ettirilmiştir" diyen Güler, "Tabii ki, burada yapılan sıkı bir takibin, yoğun bir izlemenin, çemberi daraltmanın getirdiği yoğun bir bekleme zorlama süreci de açıkça söz konusudur" şeklinde konuştu.
Güler, bu olayın kamuoyunda "vahim, hunharca işlenmiş bir cinayet" olarak bütün anne babaları, çocukları, gençleri ve toplumun her kesimini ilgilendiren bir hadise olarak dikkati çektiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Ailesinin yaşadığı acılar, basına değişik şekilde yansıyan tepkiler her zaman kamuoyunun gündeminde yer aldı. Sayın Başbakan başta olmak üzere, bu olayın takibi için çok özel talimatlar verildi. Takibi yapıldı. Sayın İçişleri Bakanımızın, Emniyet Genel Müdürümüzün ve İstanbul Valiliği , İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün tüm birimleri önemli bir çalışma içinde bulunmuşlardır. Daha önceki İl Emniyet Müdürümüz döneminde yoğun bir çalışma içinde bulundular. Şimdiki Emniyet Müdürümüz Hüseyin Çapkın zamanında da tarafından bu çalışma devam etti ve firari şüpheli gözetim altına alındı. Bundan sonraki süreç adliye boyutudur. Bağımsız Türk yargısı, elde edilen delilleri değerlendirecek ve gerekli kararı verecektir.
Bizim açımızdan firari şüphelinin yakalanmış olması işin önemli bir boyuttur. Şimdi gıyabi tevkifi vicahiye çevrilmek üzere ilgili Cumhuriyet Savcılığına teslim edilecek."
Zanlının sağlık konusunda şu anda bir sıkıntısı olmadığını ifade eden Güler, C.G'nin kanun gereğince doktor kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edileceğini, bunun zaten bütün şüpheliler için uygulanan bir durum olduğunu bildirdi.
Gazetecilerin, zanlının nerede yakalandığını sormaları üzerine Vali Güler, "Bahçelievler semtinde avukatı tarafından arkadaşlarımızla kurulan koordinasyon neticesinde teslim edildi ve gözaltına alındı" yanıtını verdi.
"Cem Garipoğlu, yurt dışına çıkmış mı?"
Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'nde yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Güler, "C.G, yurt dışına çıkmış mı?" sorusu üzerine, bunları değerlendireceklerini söyledi.
"C.G, amcası tarafından mı teslim edildi?" şeklindeki soruya da Vali Güler, "Bu konu şu anda bizim bilgimizde yok. Sadece avukatı tarafından arkadaşlarımıza teslim edilmiştir" yanıtını verdi.
Vali Güler, gazetecilerin, "Çemberin daraldığı belirtiliyordu. Bu süreci biraz anlatabilir misiniz?" şeklindeki soruları üzerine de "Sürecin sizinle paylaşılması gereken bölümleri zaman zaman paylaşıldı. Bütün ayrıntıları söylememiz mümkün değil. Takibin sağlıklı şekilde yürütülebilmesi, bilgi sızmaması veya sızan haberler neticesinde şüphelinin başka yerlere kaçma imkanının ortadan kaldırılması bakımından da elbette bir gizlilik içinde bu bilgilerin yürütülebilmesi, bilmesi gerekenlere bilmesi gerektiği kadar bilgi verilmesi gibi bir prosedür uygulandı" diye konuştu.
"Süreç, sağlıklı şekilde yürütüldü"
Burada yetkili cumhuriyet başsavcısı ile de koordineli çalışıldığına dikkati çeken Vali Güler, şunları söyledi:
"Arkadaşlarımız işin adli boyutunu, yetkili savcıların talimatları çerçevesinde yürüttüler. Bu süreç, sağlıklı şekilde yürütüldü. Birçok yerde, yurt içinde ve dışında çeşitli ihbarlar değerlendirildi. Tutuklamalar oldu yakınlarına... Halen bir yakını cezaevindedir. Böyle bir sonuca gidecek olan her yöntem titizlikle yerine getirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından da geniş bir takibi söz konusu oldu."
Basın mensuplarının, "Aileye sık sık çağrıda bulundunuz. Bu açıdan değerlendirebilir misiniz?" şeklindeki sorusu üzerine de Vali Güler, bunun hem hukuki hem de manevi sorumluluğu içeren bir davet olduğunu belirterek, aileye TCK gereğince de manevi sorumluluklarının hatırlatıldığını bildirdi.
Bazıları için hukuki sorumluluğun da hatırlatıldığını belirten Güler, sözlerine şöyle devam etti:
"Elbette ki bu, çemberi daraltan önemli bir konudur. Ama bu konudaki asıl baskı, toplumun duyarlılığıdır. Türk toplumu bu konuda birlik içerisinde bu olaya karşı duyduğu öfkeyi, tepkiyi, şüphelinin bir an önce yakalanması konusunda emniyet teşkilatımızın üzerinde olumlu bir etki mekanizması gelişti. Basının bunda da çok önemli bir etkisi var. Ailesinin bu konuda yaşadığı acıları zaman zaman değişik şekillerde yansıttığını gördük. Bunu, bir babanın duyduğu acı şeklinde değerlendirerek her zaman anlayışla karşıladık. Ailesine de sabır tavsiye etmiştik. Sabrın sonucunda böyle bir neticeye ulaşılmış olması bakımından da bu sabır telkininin yerine ulaştığını söylemek istiyorum."
Cem Garipoğlu: Babam için teslim oluyorum, babamın tutuklu olmasına üzülüyorum
Münevver Karabulut'un katil zanlısı C.G'nin ailesinin avukatı Aytekin Kaya, C.G'nin, "Babam için teslim oluyorum, babamın tutuklu olmasına üzülüyorum" dediğini bildirdi.
Kaya, gazetecilere yaptığı açıklamada, geçmişte C.G'nin babasının gözaltına alınış şeklini de bildiğini ifade ederek, bu kez polislerin daha profesyonel olduğunu söyledi. Yasalarda yaşı küçükler için özel usul hükümleri bulunduğunu dile getiren Kaya, bunlara uygun davranıldığını ifade etti.
Gazetecilerin, "C.G'nin polisler tarafından teslim alındığında 'Babam için teslim oluyorum' dediği şeklindeki iddiaları hatırlatması üzerine avukat Kaya, "Evet, 'Babam için teslim oluyorum, babamın tutuklu olmasına üzülüyorum' dedi. Neden diye sormadım" şeklinde konuştu.
Kendisinin C.G'nin avukatı olduğunu, suçlamaları herkesin bildiğini dile getiren Kaya, "Sonuç çok vahim. Çocukla ilgili bir şey söylediğimde yanlış anlaşılmasın. Şimdiye kadar hep yanlış anlaşıldı. Orada hayatını kaybetmiş bir genç kız var, burada da bu var anlamında söylemiyorum. Yani bir suçlu varsa cezasını çeker, ama bir de bu nasıl olmuş, bunu hepimizin düşünmesi lazım" ifadesini kullandı.
Teslim ediliş süreci
Avukat Kaya, bir soru üzerine, telefonla arandığını, C.G'nin E-5 üzerindeki Bakırköy sapağına yalnız geldiğini, yanında çanta bulunmadığını, sakallı ama bakımlı olduğunu anlatarak, C.G'ye nerede olduğunu, kimin telkiniyle teslim olduğunu sormadığını söyledi.
Hemen emniyeti aradığını, 15-20 dakika sonra 2 ekip otosunun geldiğini ifade eden Kaya, polisleri beklerken C.G'ye onu rahatlatacak telkinlerde bulunduğunu anlattı.
Polisleri beklerken C.G'nin acıktığını söylemesi üzerine, yakındaki bir büfeden sucuk-ekmek aldıklarını anlatan Kaya, yemek yerken kendi kendine "Acaba suçlu bu çocuk mu?" diye sorduğunu dile getirdi.
Kaya ayrıca, C.G. ile buluştuktan sonra Hayyam Garipoğlu'nu aradığını ve yeğeni hakkında bilgi verdiğini belirterek, onun da kendisine, bir amcanın ne sorması gerekiyorsa onu sorduğunu kaydetti.
Cinayetle ilgili yargılama sürecinin başlamadığını ve henüz davanın açılmadığını hatırlatan Kaya, davanın açılmasıyla birlikte her şeyin daha ayrıntılı şekilde ortaya çıkacağını aktardı.
Avukat Kaya, C.G'nin 24 saat içinde adliyeye sevk edileceğini dile getirerek, "Soruşturma tabii ki gizli. Mutlaka taleplerimiz olacak. Şahsi görüşüm, Bakırköy Adliyesi'ne sevk edileceği yönünde" şeklinde konuştu.
Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal
Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğünde gazetecilere yaptığı açıklamada, daha önce zanlının yakalanmasına yönelik yapılan çalışmalarla çemberin daraltılmış olduğunu hatırlattı.
Emniyet Genel Müdürü Köksal, "Arkadaşlarımız, şüpheliyi yakalamak suretiyle kendi sorumluluklarını yerine getirmişlerdir" diye konuştu.
Görev alan kişilerin ve tüm insanların bu tür acılı olayların olmasını hiçbir zaman istemeyeceklerini ifade eden Köksal, "Esasen bizim polis teşkilatımızın yoğun çalışması, özellikle suçların olmadan önlenmesi ama suçlar olduktan sonra da mutlaka failinin yakalanması, bir şekilde ele geçirilmesi içindir" şeklinde konuştu.
Köksal, zanlıyı yakalamaya yönelik bazı çalışmaların kamuoyuyla paylaşılmadığını dile getirerek, bu çalışmalar neticesinde bugüne gelindiğini ve şüphelinin yakalandığını kaydetti.
Kızlarını kaybeden ailenin acısının belli ölçüde hafiflediğini, zanlıyı bulma görevinin süratle yerine getirildiğini ifade eden Köksal, bu bakımdan tüm çalışma arkadaşlarına teşekkür ettiğini kaydetti.
Köksal, "Bu çalışmalar sırasında Sayın Valimizin de dediği gibi bilhassa İçişleri Bakanımızın yakından takibi, Sayın Başbakanımızın olayın üzerinde hassasiyetle durması, arkadaşlarımızın belki biraz daha azmini kamçılamış ve bugüne gelinmiştir" diye konuştu.
Bugüne kadar zanlıya yönelik pek çok ihbar yapıldığını, bunların bir kısmının asılsız çıktığını dile getiren Köksal, ancak yine de ihbarların tümünün değerlendirildiğini kaydetti.
Köksal, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Arkadaşlarım her şeyi değerlendirerek bugüne geldiler. Ben tekrar arkadaşlarıma bu çalışmalarındaki üstün gayretleri nedeniyle huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Sizlerin de kamuoyunda olayı devamlı sıcak tutmak suretiyle bir noktada olayın çözülmesine destek olduğunuzu düşünüyorum. Bu bakımdan bu toplumsal olaya böylesine bir reaksiyon gösteren basın mensubu arkadaşlarıma da teşekkür ederken, bir kez daha Türk polisini huzurlarınızda kutluyorum."
İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın
İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Türk toplumunun, derinden sarsan dehşetli bir cinayetle yüz yüze olduğunu ve bu yüzden cinayetle çok ilgilendiğini kaydetti.
Hüseyin Çapkın, "En küçük çocuğundan, ferdinden, en büyüğüne kadar her kademede çok ilgilenildi. Basınımız tabii ki, olayın çok üstünde durdu. Çünkü, çok dehşetli ve değişik bir cinayetti" dedi.
Bu ilginin bir kısmının polisin çalışmasına destek sağladığını ve polis açısından da bu olaya bakışın kapanmayacak bir dosya, bir maraton koşusu, bir uzun yürüyüş olduğunu vurgulayan Çapkın, "Böyleydi, böyle devam edildi. Bizden önceki arkadaşlar da öyle bakmışlar. Bizim zamanımızda da öyleydi. Ve bu her gün daralan çember, aileyi, şüpheliyi teslim etmeye mecbur bıraktı. Avukatı teslim etti" diye konuştu.
Çapkın, bir gazetecinin, "İstanbul'da yeni göreve başlayan sizin ve ekibinizin ekstra bir yöntemi oldu mu?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Bizim çalışma sistemimizde ben yok, biz varız. Herkesin konuya katkısı var. Şüphelinin yakalanmasında, çalışma arkadaşlarımızın bunu bir kriz gibi algılaması, konuya kriz yönetimi şeklinde bilimsel ve uzun yürüyüş şeklinde bakması tabii ki, bu sonucu getirmiştir. Bu sonucu getireceğini tabii ki biliyorduk biz. Özeti bu. Bu tüm polis teşkilatının başarısıdır öncelikle. Yani benim şahsi başarım değildir."
Süreyya Karabulut: Emniyet teşkilatımızı ve diğer yetkilileri tebrik ediyorum
Zanlı C.G'nin gözaltına alınmasının ardından soruları yanıtlayan Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, bundan sonra cinayetin arka bahçesine bakılması gerektiğini ifade etti.
"Türkiye'nin gözü aydın, Türk kamuoyunun gözü aydın" diyen Karabulut, emniyetin görevini yaptığını, bundan sonra Türk adaletinin de görevini aynı ve kusursuz bir şekilde yapmasını beklediğini söyledi.
Cinayetin detaylarının ortaya çıkarılması halinde olayın iç yüzünün çözüleceğini belirten Karabulut, "Emniyet teşkilatımızı ve diğer bütün yetkilileri tebrik ediyorum. Çok sevinçliyim. Devletimiz sözünü tuttu" diye konuştu.
Katil zanlı C.G'nin yakalanışı hakkında da değerlendirmede bulunan Karabulut, "Garipoğlu ailesi tarafından burada bir tiyatro oynanıyor. Avukatları zanlıyı teslim etmiş. Böyle bir şey olabilir mi? Şimdiye kadar C.G'yi ailesi saklamıştır" iddiasında bulundu.
Münevver Karabulut'un halası Süheyla Karabulut ise Türk polisinin görevini yaptığını, bundan sonra da Türk yargısına aynı şekilde görev düştüğünü söyledi.
Çok sevinçli olduğunu belirten Süheyla Karabulut, bundan sonra da konunun takipçisi olacaklarını sözlerine ekledi.
Cem Garipoğlu, Çocuk Şube Müdürlüğü'ne götürüldü
Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'nde tutulan C.G, buradan çıkarılarak sivil bir araçla Üsküdar'daki Çocuk Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Çocuk Şube Müdürlüğü'nün önünde geniş güvenlik önlemleri alındı. Çok sayıda basın mensubu da Çocuk Şube Müdürlüğü'ne geldi.
Bu arada, zanlı C.G'yi Çocuk Şube Müdürlüğü'ne getiren konvoyun arkasındaki bir aracın çarptığı AA kameramanı Kenan Yeşilyurt ayağından yaralandı. Yeşilyurt, ambulansla hastaneye kaldırıldı.