Dış ticarette hatalı kullanılan teslim şekilleri

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


Kemal Güray KIRDÖK
Gümrük Müşaviri
kemalkirdok@gmail.com
Tel: 0549.350 05 15
 

Ülkemizden yapılan ihracat işlemlerinde teslim şekillerini önemsemiyoruz. Toplamda 11 adet olan her teslim şeklinin kendine göre ayrı bir özelliği vardır. Bir teslim şekli diğerinin yerine kullanılması sakınca doğurmakla beraber maalesef dış ticaret yapan firmalarımızın büyük bir kısmı buna dikkat etmemektedir. Hatta söyleyebilirimki ilk 1000 ihracatçı firma listesi kontrol edilse bile ihracatta teslim şekillerini hatalı kullanan yüzlerce firma ortaya çıkacaktır. Bu yazımda yapılan hatalar ve olması gerekenler hakkında fikirlerimi paylaşmak istiyorum.

En çok yapılan hata kuşkusuz kara yolu ihracatlarına, FOB, CIF, CFR gibi teslim şekilleri kullanılmasıdır. İncoterms 2010 kitapçığına göre bu teslim şekilleri sadece deniz yolu ihracatlarında kullanılabileceğini açıkça belirtmiştir. Listede bunların birebir karşılığı olmamakla beraber karayolu muadili olabilecek teslim şekilleri mevcuttur. Kalıp olarak değerlendirdiğimizde FOB yerine FCA, CIF yerine CIP, CFR yerine CPT kullanılması uygun olacaktır. İhracatçı firma A faturasını FOB olarak kesmekte ve ürünleri deposuna gelen kamyona yüklemesi veya nakliyeci firmanın deposuna göndermesi durumunda bu teslim şeklinin birebir karşılığı FCA'dır. Neden FOB olarak bunu belirtir anlamak mümkün değil. FOB teslim şekli gemide teslim olarak değerlendirebiliriz. Karayolu ile gönderilen bir ürünün bu teslim şekli ile anlaşılması ve risk durumunda ne anlam ifade edebilir. Bu hatalı kullanımları sadece basit bir şekil hatası olarak düşünmeyelim. Uyuşmazlık durumunda bu hatalı kullanımlar ihracatçılarımzı zor durumda bırakacaktır.
Doğrusunu söylemek gerekirse çoğu gümrük idaresi bu konuda firmalarımız gibi davranmaktadır. Onlar için teslim şekillerinin doğru kullanımı değil, şekil olarak faturada ne şekilde yer aldığının kontrolünü yapmaktalar. Ben gümrük idarelerinin bu teslim şekli bu taşıma şeklinde kullanılamaz şeklinde bir kontrol yaptığını görmedim. Küçük bir plaka veya faturadaki şekil hatası konusunda gereksiz titizlikler yapan gümrük idarelerinin teslim şekillerinin kullanımı konusunda bir kontrol yapmaması ve ciddiye almamasını anlamak mümkün değildir. Gümrük idarelerinin bu konuda daha titiz davranması firmalarımızın bu konuda daha ciddi ve dikkatli olmasını sağlayacaktır..
Değinmek istediğim diğer konu , ihracatta sıklıkla kullanılan EXW ile ithalatta kullanılan DAP teslim şekilleri hakkındadır. Yapılan ihracat beyannamelerinin yaklaşık % 32'si EXW teslim şekline göre yapılmaktadır. İncoterms 2010 kitapçığında EXW teslim şekli için daha ilk paragrafta "…. FCA uluslar arası ticaret için daha uygunken, bu kural iç ticaret için uygundur " şeklinde bir uyarı yer almaktadır. Ülkemiz mevzuatına yurtdışındaki alıcı firma gümrükleme hizmetlerini yerine getirmesi mümkün değildir. Gümrük formalitelerinin tamamını ihracatçı firma yerine getirmek zorunda olduğu için bu teslim şekli ile belki ithalat yapılabilir ama ihracat yapmak doğru değildir. EXW teslim şeklinde mallar normal şartlarda satıcının veya belirlenen depoda hazır tutulmasıdır. Farzedelimki Nakliye aracı ihracatçının deposuna geldi, mallar yüklenecek. Kim yükleyecek bu malları, büyük olasılıkla ihracatçı firma. Bu teslim şeklinde ihracatçının malları yükleme yükümlülüğü yok. Kitapçığa göre tüm riskler alıcıya ait olmak üzere yüklediğini varsayalım; mallar araca yüklenirken forkliften düştü hasar gördü, bu hasar alıcıya ait olması gerekiyor. görüşüme göre ihracatçı firmaların hiçbiri ben EXW satıyorum, malı senin adına yüklerim yüklerken hasar olursa riski sana ait şeklinde bir sözleşme veya uygulama yapmamaktadır. EXW teslim şeklinin Türkiye mevzuatına göre kullanılması doğru değil, kitapçığın dediği ve uyardığı gibi EXW teslim şekli iç ticarette kullanılmalı (formalitelerin olmadığı mesela almanyadan -fransaya olan sevkiyatta), bu teslim şekli yerine kullanılan terim FCA olmalıdır.
D grubu teslim şekillerinden en çok kullanılan DAP teslim şekli ithalatta tüm teslim şekilleri içersinde kullanım oranı yaklaşık %10'dur. Ülkemizdeki ithalatçı firmalarımız bu teslim şeklini kullanması sonucunda yurtdışına gereksiz yere giden maliyetler ortaya çıkmaktadır. Ülkemiz mevzuatına göre gümrükleme hizmetleri ithalat yapan firmalara verilmektedir. DAP olarak gelen ürün için gümrükleme hizmetinin bedelini sembolik olarakta olsa yurt dışına ödemekteyiz. Mallar gümrüğü sonuçlandırılmış bir şekilde teslim almamız gerekmektedir. Ama öyle olmuyor, mallar antrepo veya geçici depolama sahasına boşaltılıyor, sonrasında gümrükleme formaliteleri, daha sonra da malların firmanın deposuna taşınması. Tüm bu masraflar uygulamaların çoğunda ithalatçı tarafından karşılanıyor. Peki ithalatçılarımız neden DAP teslim ile mal alıyorlar. Madem bu masrafları karşılanacak bu durumda en uygun teslim şekli CIP veya CIF teslim şekilleridir.
Ülkemiz mevzuatı ile Avrupa ülkelerinin mevzuatı uyumlu değil, bu sebeple ticaretimizi bizim için en avantajlı olan teslim şekillerine göre yapmalıyız. ihracatta EXW teslim şeklinde FCA veya FOB teslim şeklini kullanıp yurt dışına kesilen faturalara formaliteleri ekleyip, ithalatlarda DAP teslim şeklinden CIF veya CIP teslim şekline geçip yurtdışına ödediğimiz masrafları tekrardan yaparak yurt dışına boşa ödediğimiz masrafları azaltarak, ülkemize döviz girişini artırabilir ve döviz çıkışını azaltabiliriz.
Diğer bir alternatif ise ülkemizin gümrük mevzuatını bu konuda Avrupa ile uyumlaştırılarak tıpkı bu ülkelerde olduğu gibi gümrük formalitelerini teslim şekline göre yapılmasıdır. Yani biz nasıl Fransadan aldığımız ürünün gümrüğünü kendi adımıza nakliyeci firma aracılığıyla yapabiliyorsak, teslim şekline göre ülkemize gelen malların formalitilerinin de yurt dışı firma adına yapılabilmesi için mevzuatımızın değişmesi gerekmektedir. Ülkemizde gümrük formaliteleri o kadar çok ki bunun gerçekleşmesi son derece zor görünmektedir.
Hatalı kullanımların önüne geçmek adına firmaların ihracat departmalarına ve biz gümrük müşavirlerine bu konuda önemli görevler düşmektedir. İnceleme yapmış olduğumuz evrakların kontrolünü sadece şekil olarak değil, içerik olarakta bakmalı ve gereken sorgulamayı, gereken uyarıyı yapmamız gerekmektedir.
Son olarak belirtmek istediğim konu teslim şekilleri ile ilgili başta Devlet İstatistik Kurumu olmak üzere hiçbir yerde dış ticaret istatistiğini bulamadım. Devlet İstatistik Kurumu'nun internet sayfasında birçok istatistik olmasına karşın, hangi yıl hangi teslim şeklinden ne kadar dış ticaret yapılmış gibi bir veri mevcut değil. Verdiğim örnekler şahsımın içinde olduğumuz yılda yaklaşık 10 bin ithalat, ihracat dosyası örneğinden çıkardığım istatistiklerdir. Devlet İstatistik Kurumu yetkililerinin "teslim şekillerine göre ihracat ve ithalat" konusunda bir istatistiği, mutlaka oluşturması gerektiğini düşünüyorum.