Erzincanlılar meyveye yatırım yapsın, alalım

Garanti Bankası'nın DÜNYA Gazetesi işbirliği ile düzenlediği Garanti Anadolu Sohbetleri'nin Erzincan durağında konuşan DİMES Gıda Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Diren, Türkiye'de meyve suyu üretiminde hammadde sıkıntısı yaşandığını belirterek giri

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

ERZİNCAN - DİMES Gıda Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Diren, Erzincanlı girişimcilere hedef odaklı çalışmalarını ve ortaklık kültürünü geliştirmeleri tavsiyesinde bulundu. Diren, Türkiye'de meyve suyu üretiminde hammadde sıkıntısı yaşandığını, fiyatların yükseldiğini ve yurtdışından bile meyve konsantresi ithal etmek durumunda kaldıklarını anlatarak, "Meyveciliğin önü açık. Bizim istediğimiz kalite standardını tutturun, siz Erzincan'da üretin biz alalım" dedi.

Garanti Bankası'nın 2002 yılından beri DÜNYA Gazetesi işbirliği ile düzenlediği Garanti Anadolu Sohbetleri'nin 75. toplantısı Erzincan'da yapıldı. DİMES Gıda Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Diren, Erzincan'da sebze ve meyve üretimi tarım ve gıda sanayisine kalite düzeyi yüksek hammadde sağlanması konusunda önerilerde bulundu. Konuşmasına DİMES'in kuruluş ve büyüme öyküsünü anlatarak başladı. Bugün Türkiye'nin 2'nci büyük meyve suyu üreticisi olan şirketin başta hayal denilen girişimleri hayata geçirerek büyüdüğünü aktaran Diren, 1975'te otomasyona geçtiklerini paket yatırımlarının ardından Tokat merkezli firmanın batıya açıldığını belirtti. İkinci fabrikalarını İzmir'e kurduklarını ifade den Diren her zaman kurumsallaşma çabası içinde olduklarını kaydetti.

Tarımsal sanayi için hammadde önemli

Diren, tarım sanayinin gelişmesi gerektiğini fakat burada da hammadde ihtiyacı sorunuyla karşılaşıldığına işaret ederek "Türkiye'de meyve suyu tüketimi 3 kat arttı ama meyve alanları artmadı" dedi. Diren, Türkiye'de meyve suyu üretiminde de hammadde açığı olduğunu ve bu nedenle yurtdışından konsantre ithal ettiklerini kaydederek, hem arz eksikliği hem de kuraklık gibi sebeplerle fiyatların yüksek seyrettiğini aktardı. Diren, "Meyveciliğin önü açık. Meyvecilik burada büyüyebilir. Burada hammadde üretimi potansiyeli var" değerlendirmesinde bulundu. Diren, "Verimliliği yükseltebilmek lazım. Türkiye'nin tarımda verimsizliği yenmesi önemli. Tarımda kalite standardı sağlayamıyoruz. Bizim istediğimiz kalite standardını tutturun, siz Erzincan'da üretin biz alalım. Burada, zerdali, üzüm, vişne gelişebilir. İşletmemiz size açık. Ben vişne, 'kırmızı altın oldu' diyorum. Kendi bölgemizden bu hammaddeyi sağlayabilmemiz lazım" mesajını verdi.

Meyve ve sebze saklaması yapılabilir

Diren, ayrıca Erzincan'da yaş meyve ve sebze saklaması yapılabileceğini, soğuk depoculukla birlikte konsantre püre üretiminin gelişebileceğini anlattı. Diren, aile şirketlerinin kurumsallaşması ya da kümelenmesi gerekliliği üzerinde de durdu. Diren, Türkiye'de kimsenin birbirine güvenmediğini bunun da işletmeler açısından handikap yarattığını ifade etti.

Yücelik: Yeni teşvik sisteminde bölge farklılaştırılmalı

Aşkale Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik başta kamu otoriteleri olmak üzere Erzincan'da çok güzel bir birlik havası yakaladığını kaydederek, ilin daha fazla yatırım çekebilmesi için teşviklerle girişimcileri cezp etmesi gerektiğini aktardı. Yücelik, "Yeni çıkacak teşvik sisteminde bu bölgeler ayrı tutulmalı. Batı pazara daha yakın. Girişimcinin yatırımını batıdan buraya taşıması için bu bölgeye farklı bir model uygulanmalı. Bu bölgedeki illerde farklı model uygulanmalı ki yatırımcı çekilebilmeli" dedi. Diren, yatırımcının özellikle enerji maliyetlerinde sağlanacak avantajlarla çekilebileceği üzerinde de durdu. Yücelik, bu konuda da 1998 yılında çıkartılan teşvikin örnek alınabileceğini söyleyerek Türkiye'nin artık üretim seferberliğine geçmesi gerektiğini anlattı. Yücelik, "Sadece hizmetle tek başına kalkınma olmuyor. Bu ülkenin ekonomik anlamda yatırım seferberliği başlatması lazım. Türkiye'nin yapması gereken şey üretim" diye konuştu. Girişimcilere de birbirlerini kıskanmamalarını aksine gıpta ederek hep daha iyisini yapmaya çalışmaları tavsiyesinde bulunan Yücelik, "Biz çekmeden yaz gelmiyor" dedi. Yücelik, ayrıca yeni yatırımlar düşündüklerini de belirtti.

Becenen: Kış turizmi için önce pisti yapın, oteli sonra kurun

GÜMTOB Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜROFED Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Beceren, kış turizminde söz sahibi olmak isteyen Erzincan'a 1940'lı yıllarda turizme açılan Uludağ'da yaşanan sıkıntıları örnekleri ile anlatarak "Önce kendinize bir master plan hazırlayın" dedi. Pist olmadan otel ya da diğer alt yapı yatırımı yapmanın yanlış olacağını da kaydeden Beceren şöyle konuştu: "Biz master plan olmamasının sıkıntısını Uludağ'da çok yaşıyoruz. Mutlaka yaptırın ve yabancı bir firmaya yaptırın. Bu firmanın da mekanik tesis imalatçıları ile bağlantısı olmasın. Önce kayak alanlarının planlanması lazım. Pistin istikametine çok dikkat etmelisiniz."

Beceren otel yatırımlarının mutlaka pistin yakınında olmasına gerek olmadığını kayakçıların pist alanına günübirlik taşınabileceğini ve öncelikle şehir içindeki otellerde doluluk oranlarının yükseltilmesinin atıl yatırımların yapılmasının önlenmesine de faydası olacağını anlattı. Beceren, "Boş duran tesis Erzincan içinde turizm sektörü içinde kayıp olur" dedi. Beceren ayrıca öncelikle halkın kayak sporunu sevmesi gerektiğinin üzerinde de dururken "Sporu halka aşılayıp, kayakçı çekebilmek çok önemli " diye konuştu. Dünyanın ünlü kayak merkezleri Davos ve Zermatt örneklerini de anlatan Beceren, bu merkezlerde kayak dışında başka kış sporları yapılabildiğini farklı sosyal tesisler yer aldığını da anlattı.

Erzincan, tarımsal sanayi yaratmanın yollarını açabilir

Toplantının açılış konuşmasını yapan Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, Erzincan'ın tarım ve hayvancılıktaki yatırımlarını geliştirip, tarımsal sanayi yaratmanın yollarını açabileceğini söyledi. Karadere, kentin özellikle kış turizminde bir çekim merkezi haline gelebileceğini de kaydederek "Erzincan bugün çok önemli bir yol ayrımında bulunuyor. Gördüğümüz kadarıyla kent, geçtiğimiz yıllar içinde , alt yapı konusunda ciddi ilerlemeler kaydetmiş. Bu ilerleme, Erzincan'a daha fazla yatırım çekerek sanayideki gücünü artırabilir" dedi. Karadere, Erzincan'ın bölgesel ulaşımın tam kavşak noktasındaki konumunun yapılanma sürecini hızlandıracak en önemli avantaj olduğunu kaydederek şu değerlendirmede bulundu: "Tarımsal sanayi ve kış turizmi için önceki yıllarda yapılan planların, doğal dengeyi bozmayacak şekilde uygulamaya konulması gerekiyor. Özellikle madencilik ve sanayi yatırımlarının, Erzincan'ın önemli eko-turizm ve kış turizmi potansiyelini koruyarak ilerlemesi, herkesin ortak önceliği olmalı. Birkaç yıl içinde, akılcı adımlar atarak, yaşam kalitesini ve üretim potansiyelini katlayarak artıran bir Erzincan hepimizin müşterek arzusu" dedi.

Karadere, Garanti Anadolu Sohbetleri kapsamında 2002 yılından beri 55 ilde yapılan 74 toplantıyla 24 bini aşkın KOBİ'yle bir araya geldiklerini de hatırlattı. Garanti Bankası'nın Türkiye'nin en büyük ikinci özel bankası olduğuna da dikkat çeken Karadere, 941 şubeleri ile Türkiye'nin yüzde 96'sını kapsadıklarını çok yakında da bu oranının yüzde 100'e çıkacağını aktardı. KOBİ'lere yönelik 17 değişik sektör paketi ile hizmet verdiklerini de belirten Karadere, yeni hazırladıkları Garantili Ödeme ürünleri de alıcı ile satıcının nakit akışlarına anında destek verdiklerini ifade etti. Karadere, Erzincan'da da 55 milyon liralık krediye karşılık 29 milyon liralık mevduat topladıklarını vurguladı.

Yenigün: Yeni yatırımcıların ayak sesleri kulağımıza geliyor

Erzincan Valisi Selman Yenigün, şehrin giderek geliştiğini belirterek "Erzincan, marka şehir olma yolunda giden bir ilimiz" öngörüsünde bulundu. Şehrin, tarım, gıda, turizm ve sanayide artık hamle yapma zamanının geldiğini ifade eden Yenigün, "Yeni yatırımların ayak sesleri kulağımıza kadar geliyor" dedi. Erzincan için Ergan Dağı Projesi'nin önemine değine Vali Yenigün, kış, kayak ve doğa sporlarının yapılması ile şehirde oluşacak dinamizme dikkat çekti. Yenigün, ilin ekonomisinin tarım ve hayvancılığa dayalı olduğunu turizm hizmetlerinin payının arttığını OSB'de yeni yatırımların devreye alındığından bahsederek işsizliğin en az olduğu şehirlerden birinin de Erzincan olduğunu vurguladı.

Yalvaç: Sigortalı çalışan sayısı yüzde 38 arttı

Erzincan TSO Başkanı Aydın Yalvaç Erzincan'da işçi çalıştıran işyerlerinin sayısının son 4 yılda yüzde 38 arttığını buna karşılık ise sigortalı çalışan sayısının ikiye katlandığını aktardı. Aydın Yalvaç, Erzincan'ın iş hayatıyla ilgili bilileri rakamlarla verirken Erzincan'da 2007 yılında işçi çalıştıran işyeri sayısının bin 930 düzeyindeyken 2011 yılında 2 bin 664'e çıkarak yüzde 38 büyüme gerçekleştiğine dikkat çekti. Yalvaç, 2007 yılında 12 bin 869 olan sigortalı çalışan sayısının da 2011 yılında 24 bin 296'ya çıkarak ikiye katlandığını vurguladı. Yalvaç, ayrıca yeni dünya düzeninin bilgiye en hızlı ulaşanların öderlik edeceği bir düzen olacağını kaydederek "Bilgiyi günlük hayatımıza yararlı ürün ve hizmetler haline dönüştürmemiz gerekiyor" dedi.

Şireci: İkinci OSB telaffuz ediliyor

Erzincan Belediye Başkan Vekili Mehmet Cavit Şireci, mevcut organize sanayi bölgesinin yüzde 67 doluluk oranına ulaştığını kaydederek "Halen faaliyette olan 43 işletmede istihdam bin 150 kişiyi buldu. İnşaatı devam eden ve proje aşamasındaki işletmeler ile ikinci organize sanayi telaffuz edilmeye başlandı" dedi. Şireci, Türkiye genelinde işsizlik oranının yüzde 9.2 ve tarım dışı işsizliğinde yüzde 11.9 olduğunu hatırlatarak ildeki işsizlik oranının ise yüzde 6'larda seyrettiğini bildirdi. Şireci şöyle devam etti: "Erzincan-Erzurum-Bayburt Bölgesi'nde istihdamın yüzde 60'ı tarım sektöründe görülmektedir. Tarım sektöründeki bu büyük oran bizim geleceğe yönelik kalkınma politikamızın şekillenmesinde önemli bir veri olarak bize yol göstermelidir. Ya tarım sektöründe modern uygulamalar yaygınlaştırılarak yüzde 60'lık bu oranın refah düzeyi artırılmalı ya da tarım dışı alanlarda bu sektör mensuplarının yeterli eğitimle istihdamı sağlanmalıdır. Şehrimizin geleceğe damga vurmasını planladığımız en önemli sektör ise turizmdir. Ergan Dağı Projesi Erzincan'ın geleceği olarak karşımızda durmaktadır. Ergan dağı Projesi de salt bir kış sporları projesi olarak algılanmamalı Erzincan'da her çeşit Doğa Sporları yapılabildiği göz önüne alınarak bölgenin bir doğa sporları merkezi haline dönüşmesinin temini için her çalışma buna göre şekillenmelidir."

Bu konularda ilginizi çekebilir