"Eşitlik, Adalet ve Kadın Zirvesi" başladı
Uzun zamandır devam eden OHAL uygulamasından bu yana toplanamayan STK'lar, akademisyenler ve politikacıları aynı çatı altında buluşturan zirvede 48 farklı ilden 900'e yakın kadın ve 363 sivil toplum örgütü yer aldı.
SİBEL SANCAKLI
İSTANBUL - Uzun zamandır devam eden OHAL uygulamasından dolayı toplanamayan Sivil Toplum Kuruluşları, akademisyenler ve politikacıları aynı çatı altında buluşturan "Eşitlik, Adalet ve Kadın Zirvesi" başladı. Etkinlikte insan hakları ve temel değerleri konuları masaya yatırıldı. Zirvenin organizasyon komitesi sözcüsü Gülseren Onanç, 48 farklı ilden 900'e yakın kadının geldiği zirveye, 363 sivil toplum örgütünden katılım olduğunu, öğrencilerin yer aldığını söyledi. Moderatörlüğünü gazeteci Nevşin Mengü'nün yaptığı zirveye, Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu da katıldı.
Gerçekleştirilen panelde konuşan Dilbilimci Necmiye Alpay, fazla küçük bir yere fazla şeyi sığdırmaya çalışırsanız patlayacağı benzetmesini yaparak küreselleşmenin artmasıyla devletlerin güç kayıplarını kendi içlerinde çözmeye çalıştıklarını söyledi. Alpay, hal böyle olunca insan hakları konusunun devreye girdiğini belirtti. Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bertil Emrah Oder ise Türkiye'de hukuksal bir değişim oluyorsa bunun siyasetten çok kadın hareketinin başarısı olduğunu kaydederek sözlerine şöyle devam etti: "Kadın erkek eşitliğini sağlayacak uzun dönemli politikalara ihtiyacımız var. Günümüzün çalışma koşullarında kadınlara süt izni gibi çalışma şartlarına uyum sağlanabilecek konulara daha fazla düzenlemeler yapılmalı. STK'ların ise bu konunun ısrarlı takipçisi olmaları gerekiyor."
"İyi örneklere de odaklanmalıyız"
Son zamanlarda akademisyenlere önemli görevler düştüğünü belirten Oder, "Akademisyenler de insanların eşitliği, adalet konularına müfredatlarında yer vermeliler. Çıkan iyi örneklere odaklanmalıyız. Kötü örneklerin elbette eleştirilme hakkı var. Bunun yanı sıra iyi örneklerin de caydırıcılığı söz konusu" ifadelerini kullandı.
"Bilinç olmadan dayanışma olmaz"
Kadınların ayakları üzerinde durdukça, kendi ekmeklerini kazandıkça, kendilerine güvenleri geldikçe kazandıkları hakları kullanmaya başladıklarını kaydeden Prof. Dr. Fatmagül Berktay, "Bu konuda bilinçlenilmeli. Bilinç olmadan dayanışma olmaz. Boşanma talep ediyorlar. Annelerimiz gibi 'ya bu deveyi güdersin, ya bu diyardan gidersin' demiyor. Bunun bedelini ödüyorlar. Kadınlar özgür yurttaş, birey olmak istiyor" diye konuştu.