Fırsat görürsek Avea'daki payımızı satarız

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, 2012 yılı değerlendirme toplantısında soruları yanıtladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, "Avea'da şu anda yüzde 10 üzerinde bir payımız var. Ortaya çıkacak fırsatlara göre asıl işimize kaynak sağlamanın imkanlarını görüyorsak karar almakta tereddüt etmeyiz'' " dedi.
 
İş Bankası'nın 2012 yılı değerlendirme toplantısında soruları yanıtlayan Bali, kaynak çeşitlendirmeye devam edip etmeyeceklerine ilişkin soruya, menkul kıymet ihraçlarında açık ara lider olduklarını, çeşitlendirme politikalarını aynen sürdüreceklerini ve piyasaların ritmini kollayarak, ürünlerde ve enstrümanlarda çeşitlenmeye devam edileceği yanıtını verdi.
 
2013 beklentilerine ilişkin soruya Bali, 2013'te kredi açısından yüzde 18'lik kredi büyümesi beklediklerini, mevduatta ise yüzde 10-12 büyümenin söz konusu olabileceğini belirterek, "Kaynak çeşitliliğine bütünsel anlamda bakıyoruz. Bu büyüme oranı Merkez Bankası'nın ifade etmiş olduğu yüzde 15'lik büyüme oranının üzerinde olması nedeniyle de değerlendirmelere konu oldu. Yani bunun üzerinde ve altında artabilenler olacaktır. Onu rekabet belirleyecek. O anlamda biz yüzde 18'lik bir hedefi kendimize koymuş olduk. Şimdiye kadar ki büyümelerimiz çerçevesinde bu hedefe ulaşabileceğimizi düşünüyoruz" dedi.
Bu durumun finansal istikrarı tehdit edecek bir kompozisyonda olmamasını gözeteceklerini, otoritenin bu konudaki kaygılarının, İş Bankası'nın da kaygıları olduğunu anlatan Bali, başarının çalışanlara yansımasına da değinerek, görüşmeleri devam eden toplu sözleşmenin kısa bir sürede tamamlanacağını, bu şekilde, kazanan ve kazandığını da paylaşan bir kuruluş örneğini yine yaratacaklarını kaydetti.
 
Çalışanın emeği
 
Adnan Bali, "Çalışanın emeği, hakkı üzerinden performans elde etmek gibi bir düşüncemiz hiçbir zaman olmadı olmayacak da..." dedi.
Kuzey Irak'taki yatırımlarla ilgili Bali, bölgede gerginlik olduğunu ama günlük yaşamın tüm huzuruyla devam ettiğini belirterek, "O coğrafyanın kendine göre gerginlikleri öteden beri ola gelmiştir ama iş hayatı zaten bunları yönetmek. 'Bunlarla ilgilenmek istemeyen gitsin Amerikan devlet tahvil alsın' dedim. Krediyi ise şimdiye kadar kime verdiysek onlara vermeye devam edeceğiz. Onun için kredi tahsisi politikalarımız son derece detaylıdır. Kapımızın genellikle dar olduğu sanılır ama salonlarımız geniştir" diye konuştu.
 
Adnan Bali, kredi kartı performansı ve çek meselesi ile ilgili olarak, "Finansal istikrara ilişkin bir endişeniz mi var, bu kadar yoğun bir şekilde dile getiriyorsunuz?" sorusuna şu karşılığı verdi:
"Kurumsal ve kişisel bir endişemiz yok. Global ekonominin tabii olduğu riskler yerinde duruyor. Dışımızda oluşan hadiselerin bize yansımalarından bahsediyoruz. Tabii ki, dışardan da ciddi kaynak kullanan bir ülkeyiz. Buralarda bir kesinti olması hali ya da değişik dönemlerde olduğu gibi çok hızlı kısa vadeli sermaye akımlarının ülke içindeki makro ekonomik dengeleri bozacak şekilde hareketi, kur ve faiz dahil olmak üzere sürdürülemez makro dengeler yaratabilir. Bu konuda MB'nın makro ihtiyati politika enstrümanlarını da aktif bir şekilde kullanarak ve çeşitlendirerek yürüttüğü politikaların hep elzem olduğunu söyledim. Bu nedenle söylediklerim 2013'e özel bir kaygıdan değil bunlara hep dikkat ederek gitmek gerekir."
Müşteri sayılarına dikkati çeken Bali, bireysel alanda 13 milyon, özel bankacılıkta 25 bin, kurumsal bankacılıkta 6 bin 500 müşterileri olduğunu söyledi.
Ticari bankacılıkta 950 bin civarında müşterileri olduğunu, son bir kaç yılda 9 kurumsal şube, 38 ticari ihtisas şubesi açtıklarını dile getiren Bali, kredi kartlarındaki büyümenin yüzde 22,5 olduğuna vurgu yaparak, "Son çeyrekte de yüzde 4,2 büyümüşüz. 8,1 milyar lira çıktı kredi kartlarının güncel bakiyesi... Lider olmadığımız yegane alan kredi kartlarıdır. Bu da yapmayı başaramadığımızdan değil, seçimimizdir. Nedeni şu, bu alanlarda kaliteli, sürdürülebilir ve gördüğümüz kadar iş yapmayı seçiyoruz. Dramatik hikayelerin yazılmasına taraf ve neden olmak istemiyoruz. Yürüttüğümüz sorumluluk politikalarının neticesidir bunlar... İşi kaliteli ve sağlıklı yapmaktan daha önemli bir şey yok" şeklinde konuştu.
 
Azerbaycan'da şube, banka satın alımı
 
Adnan Bali, "Yurt dışında satın almaya yönelecek misiniz? Sağlıklı olmayan yatırımlardan çıkmayı planlıyor musunuz mesela Avea gibi?" sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Yurtdışı genişleme politikamız son derece esnek. Her ülkenin kendi özeline göre en uygun seçeneği oluşturuyoruz. Azerbaycan'da hem şube hem banka satın alma perspektifimiz sürüyor. Burada farklı bir çizgimiz olamayacak satın alma stratejimizden... Bizim için birinci prensip sermayemizin optimum kullanılmasıdır. Sermayemizin etkin kullanılan ve kullanılamayan yerlerine bakarak değerlendiriyoruz. Piyasa olanaklarına göre değerlendiriyoruz. Avea da başlangıçta bu işi yapmak üzere uzun vadeli yatırımcı sıfatıyla girdiğimiz bir iş değil. O yüzden gelişimimiz de aynı şekilde oldu. Şu anda yüzde 10 üzerinde bir payımız var Avea'da... Biz ortaya çıkacak fırsatlara göre kendi asıl işimize kaynak sağlamanın imkanlarını görüyorsak onlarla ilgili kararları almakta tereddüt etmeyiz."
 
"İkinci notun gelmesi piyasalara nasıl yansır?" sorusuna piyasanın bunları önceden satın aldığını belirten Bali, "Biz çok uzun bir zamandır yatırım yapılabilir ülkenin de üzerinde trade ediyoruz zaten. Parasını koyanlar bu ülkeyi upgrade ettiler yıllar önce. Masabaşı iş yapanlar biraz geriden gelip durumu teyit etmiş oldu. İkinci teyidin de çok sert bir farklılık yaratmasını beklemem kişisel olarak... Teyidin önem arz ettiğini düşünüyorum. Bu çerçevede mutlaka olumlu etkisi olacak ama onun kısa süreli ve sert bir şekilde değil de dönem içinde performanslara yansıyacak daha olumlu bir finansal iklim diye algılamamız lazım" diye konuştu.
 
Her kredinin finansal istikrarı aynı oranda tehdit ettiğinin düşünülmemesi gerektiğini vurgulayan Bali, "Türkiye'nin ihtiyaçları var. Genç nüfusu olan, dinamik bir iş alemine sahip. Bir çok ülkede bulunmayan da bu zaten. Türkiye potansiyelinin altında bir büyüme hızıyla daima gidemez. Genç nüfusun iyi optimize edilmesi gerekir. Bir çok alt yapı projeleri var. Enerjide Türkiye bağımlılığını azaltmak için yoğun çaba gösteriyor. İhtiyaçlarla içinde bulunduğumuz koşulların iyi optimize edilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.