Fitch piyasa beklentisini karşılayacak mı?

Piyasada, not artırımı yerine görünümün pozitife yükseltilebileceği ihtimali daha yüksek görülüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Türkiye'nin kredi notuna ilişkin olumlu beklentiyi fiyatlayan piyasalar, Fitch'in 8 Kasım'da İstanbul'da düzenleyeceği konferansa odaklanmış durumda.
 
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in 8 Kasım'da düzenleyeceği "Türkiye'nin kredi görünümü" başlıklı konferans öncesinde beklentilerini paylaşan piyasa uzmanları, ağırlıklı olarak not artırımı yerine görünümün pozitife yükseltilebileceği ihtimalinin daha yüksek olduğunu ifade ediyor.
 
 
Trakya Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu:
Görünüm pozitife çevrilir
 
Trakya Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, 2012 yılı haziran ayında Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu, politik ortamı ve daha iyi makro ekonomik göstergeleri gerekçe göstererek Ba1'ye yükselttiğini anımsattı.
 
Özellikle Ortadoğu ve Suriye'de yaşanan gelişmeler dikkate alındığında bugün bölgesel risklerin arttığı belirten Uzunoğlu, şunları kaydetti:
 
"Böyle bir zeminde şimdi de Fitch'in kasım ayında Türkiye'nin kredi notu konusunda yükseltme kararı alması bekleniyor. Politik ve bölgesel riskler ile ekonomideki "yumuşak inişin" sertleşmeye başlaması dikkate alındığında not artımı yerine, kredi görünümünün durağandan pozitife çevrilmesi daha yüksek bir olasılık olarak görülüyor.
 
Pozitif kredi görünümü de dünya ekonomisindeki belirsizlik ortamında Türkiye'ye sermaye girişi anlamını taşıyor. Bu durum finansal piyasalara yeni para girişini ifade ediyor. Ancak Fitch beklentisinin uzun süredir satın alındığı dikkate alınır ise bu ortam kar realizasyonu için oldukça önemli bir fırsat sunabilir. Diğer taraftan sermaye girişinin döviz kuru üzerinde yaratacağı değerleme baskısını Merkez Bankası'nın alacağı önlemlerle ortadan kaldırması da beklenmeli."
 
[PAGE]
 
 
 
Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert:
Not artışı 3-6 ay arası vadede gündeme gelecek
 
Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert ise, genel olarak Türkiye'nin bir çok makro değişkeninin olumlu seyrettiğini, kredi derecelendirme kurumları açısından en önemli değişkenlerden biri olan cari açık/GSYH oranının kontrollü bir şekilde gerilediğini belirtti.
 
Enflasyon konusunda ise bir başarısızlığın söz konusu olduğunu dile getiren Cömert, ancak bu konunun kredi notu üzerinde baskı yaratacak boyutta olmadığını ifade ederek, şunları aktardı:
 
"Bu çerçevede, kasım ayındaki değerlendirmesinde, Fitch'in en azından Türkiye'nin kredi notu görünümünü olumluya çevirmesini bekliyorum. Bunun ardından not artışı da 3-6 ay arası bir vadede gündeme gelecektir. Bir süredir Türkiye'nin notunun artacağı beklentisi yoğun olarak piyasalarda satın alınıyor. Bu sebeple, bir not artışı haberinin ardından piyasalarda kar satışı geldiğini görebiliriz. 
 
Ancak bu, genel yükseliş eğilimini bozmayacaktır. Kredi notumuzun artması, bir süre sonra yeni yabancı yatırımcı girişlerini tetikleyecektir. Özellikle Türkiye'nin kredi notunun ikinci bir kuruluş tarafından da yatırım yapılabilir olarak teyit edilmesi sonrasında, Türk varlıkları bir çok endekse dahil edileceğinden, bu endeksleri takip eden yatırımcıların alım yapmak zorunda kalacakları da unutulmamalı.
 
Fitch'ten gelecek not artırım haberi sonrasında tahvil piyasasında ciddi bir değişim görmeyi beklemiyorum. Tahvil piyasası neredeyse yüzde 75 oranında yerli bankalar tarafından kontrol ediliyor. Bu nedenle de tahvil piyasasında ana yönü belirleyen etken TCMB'nin fonlama maliyeti olmaya devam edecektir. Ancak zaman içinde artması muhtemel yabancı girişleri ile birlikte gösterge tahvil faizinin tarihi dibi olan yüzde 6,7 bileşikleri görmesini bekleyebiliriz."
 
[PAGE]
 
 
 
 
Ata Yatırım Kıdemli Ekonomisti Özlem Derici:
Fitch'ten şu aşamada bir not artışı beklemiyoruz
 
Ata Yatırım Kıdemli Ekonomisti Özlem Derici de, Türkiye'nin notunun yatırım yapılabilir seviyeye çekilmesinin, tasarruf açığı olan ve büyüme için dış finansmana ihtiyacı açısından Türkiye'ye sermaye girişlerini hızlandırması adına önemli olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmeleri yaptı:
 
"Altı çizilmesi gereken bir nokta var ki o da Türkiye zaten şu anda uluslararası yatırımcılar tarafından yatırım yapılabilir olarak fiyatlandırılıyor. Dolayısıyla tek bir kuruluşun yatırım yapılabilir seviyeye çekmesi ilk etapta bir düzeltmeyi de beraberinde getirebilir. Ancak biraz daha orta-uzun vadeli perspektiften bakacak olursak ülkenin performansının notla teyit edilmesi sermayenin kalıcılığına yapacağı katkı açısından önemli.
 
Avrupa'da pek çok fonun kendi iç regülasyonları gereği en az 2 rating kuruluşundan yatırım yapılabilir seviye notu almamış veya kendi ülke notlarının aşağısında notlandırılan ülkelere yatırım yapamadığına dikkati çeken Derici, "Bir kuruluşun notu yatırım yapılabilir seviyeye çekmesi, bu fonları Türkiye'ye bir adım daha yaklaştıracağı için yine sermaye girişini destekleyecektir. Bu durum büyümeye ve de faizlere olumlu katkı yaparken cari açığa yansıması negatif olacaktır. Yoğun sermaye girişinin enflasyonist etkisini görebiliriz ancak net etki sermaye girişi nedeniyle iç talep canlanmasının getireceği negatif etkinin kur değerlenmesi ile ne kadar bertaraf olacağına bağlı" dedi.
 
Fitch'ten şu aşamada bir not artışı beklemediklerini belirten Derici, makro tarafta görünümün olumlu olmasına rağmen özellikle cari açıktaki kazanımın daha çok konjonktürel faktörler yani iç talep yavaşlamasından kaynaklandığını ifade ederek, şunları aktardı:
 
"Bunların dışında sermaye yapısı bozulmakta, enflasyon hedefin oldukça üzerinde, bütçe hedeflerinde sapma görüldü ve politik riskler hala masada. Pozitif tarafta bakacak olursak da enflasyonda en kötü geride kaldı. Cari açık gerilemekte, bütçedeki sapma borç rasyolarını bozacak nitelikte değil. Bu bileşime bakınca görünümü 'durağan'dan 'pozitif'e çevirip, 4. çeyrek canlanmasının enflasyon ve cari açık üzerindeki etkisine bakıp, finansman kalitesi ve diğer alanlarda kalıcı iyileşme olup olmadığını takip ederek bir not artışına gidilmesini daha olası görüyoruz."
 
 
[PAGE]
 
 
 
Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan:
Yatırım yapılabilir ülke notu, birkaç günlük sert yükseliş getirebilir 
 
Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan, yatırım yapılabilir ülke notu almanın, gelişmekte olan ülkeler için aşılması gereken önemli bir eşik olduğunu vurguladı.
Türkiye için de bunun psikolojik önemimin oldukça yüksek olduğunu düşünen Doğan, "Geçtiğimiz yıllarda notu artarak yatırım yapılabilir seviyeye ulaşan ülkelerin hisse senedi piyasalarında görülen genel seyir, bu not artışının haberden önce fiyatlanma eğiliminde olduğu yönünde. Bu ülkelerin borsalarının, not artışından önceki bir yıllık süreçteki ortalama performansı, emsal teşkil edebilecek diğer ülkelere göre oldukça iyi durumda. Not artışından sonra azalmış olsa da bu iyimserlik kısa bir süre daha devam ederken, sonraki 1 yıllık süreçte genel olarak performansın emsallerine göre düşük kaldığını görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
 
İMKB'nin bu yılın başından beri izlediği olumlu tabloya bakıldığında, daha önce notu yatırım yapılabilir seviyeye çekilen ülkelerde olduğu gibi pozitif bir ayrışma süreci yaşandığının net bir şekilde görüldüğünü belirten Doğan, şunları kaydetti:
 
"Finansal piyasalar tarihin en fazla tekerrür ettiği alanlardan biridir. O kadar ki, teknik analiz bunu bir ön kabul olarak alır. Eğer bu konuda da tarih tekerrür edecek olursa, İMKB'de kısa süreli bir yükseliş yaşanabilecek olsa da bu yılın başından beri görülen pozitif ayrışmanın ve ralli sürecinin çok fazla devam edemeyeceği anlaşılabilir. Özetle olası bir yatırım yapılabilir ülke notunun İMKB'de birkaç günlük kısa vadede çok sert yükselişlere neden olacağını, fakat ardından bu son yükselişin büyük bir bölümünün geri verileceğini ve ardından gelişmekte olan piyasalarla daha yüksek korelasyonlu, belki de biraz daha düşük bir performanslı bir seyir izleyeceğimizi tahmin ediyoruz."