Gentleman'ın konuğu; Sheufele

İSTANBUL - Dünyaca ünlü saat ve mücevher markası Chopard 150 yıllık tarihi olan bir aile şirketi. Genç ve yetenekli saatçi Louis-Ulysse Chopard tarafından 1860 yılında kurulan Chopard'ı 1963 yılında Karl ve Karin Scheufele satın aldı. bugün şirketin başkan yardımcısı olan oğulları Karl-Friedrich Sheufele, "Kolumda ya bir Chopard görürsünüz, ya da hiçbir saat görmezsiniz" diyecek kadar markasına tutkulu bir isim. Sheufele, 150. yıldönümünde, Chopard'ın ve sektörün geleceğine yönelik düşüncelerini Gentleman dergisine anlattı.

İnternet ve tüm modern teknolojilere rağmen, saat ve mücevher endüstrisinin çok büyük bir geleceği olduğunu belirten Karl-Friedrich Sheufele, insanlar uzun süreli, gerçek değerlere yatırım yapmaktan vazgeçmediklerini vurguladı. "Bizim saat ve mücevherlerimiz tüketim eşyası değil, birer sanat ürünü; bir sonraki nesillere bırakabileceğiniz değerler" diyen Sheufele, dolayısıyla saat ve mücevherlerin insanları etkilemeye, onların ilgisini çekmeye devam edeceğini vurguladı.

Türkiye büyüyen pazar

Küreselleşmenin lüks sektörü üzerindeki etkilerini de değerlendiren Sheufele, Meksika, Endonezya gibi genç ve gelişmekte olan ülkelerin etkisinin artarak hissedildiğini, bu ülkelerin geleceğin lüks piyasaları olmaya aday olduklarını kaydetti. Bu ülkelerde refah düzeyi artmaya başlayınca toplumun kaçınılmaz olarak kaliteli ve lüks ürünleri tercih etmeye başladığını belirten Sheufele'ye göre batılı ülkelerde de, toplum yaşlansa da, gelir düzeyi artmaya devam ediyor ve bu nedenle lüks sektörünü çok parlak bir gelecek bekliyor.

Bu bağlamda Türkiye pazarının da doğu ile batının tam bir sentezini yansıttığını düşünen Sheufele, hızla büyüyen bir pazar olan Türkiye'nin mücevher ve saat endüstrisinin gelişimi için büyük fırsatlar sunduğu görüşünde. Sheufele bu görüşünü "Türk kadınları mücevher kullanmaktan, şık giyinmekten, sokağa çıkmaktan hoşlanıyorlar" sözleriyle destekliyor.

Sektördeki tek aile şirketi

2009 yılında tüm dünyayı kasıp kavuran global ekonomik krizin Chopard'ı da etkilediğini ancak bu etkinin beklenenin çok daha altında kaldığını anlatan Sheufele, bu durumu şu sözlerle açıklıyor: "Bizim saat ve mücevherlerimiz değerli metaller, elmaslar kullanılarak üretiliyor. İnsanlar bu tür gerçek değerlere inanmaktan asla vazgeçmiyorlar. Dolayısıyla, geçici tüketim yerine, gerçek değere yatırım yapıyorlar."

Chopard'ın sektörde varlığını sürdürmeyi başaran tek aile şirketi olduğuna dikkat çeken Karl-Friedrich Sheufele, diğer şirketlerin sahip olmadığı devamlılığa, kişiselliğe ve bağımsızlığa sahip olduklarını belirterek, "Diğer yandan yaptığımız işi tutkuyla yapıyoruz. Uzun vadeli bir bakış açısına sahibiz. Hem mücevher hem de saat alanında başarılıyız. Tasarım ve inovasyon konusunda büyük bir rekabet gücüne sahibiz" sözleriyle bu başarının sırrını özetliyor.

Saat gibi çalışan şirketin sırrı

"İyi performanslı bir saatin iyi performans gösteren bir şirketten farklı olmadığını" düşünen Sheufele, iyi performans için çok sayıda unsurun bir arada olmasını gerektiğini belirterek bu unsurları şöyle sıralıyor: "Bir şirketin performansının iyi olması, öncelikle ürün ve tasarımlarında mükemmelliğe ulaşması; hizmette kusursuz olması; tüketici güvenini kazanması ve uzun vadeli olması anlamına gelir. Uzun vadeli bakış açısı çok büyük önem taşıyor. Sadece güzel bir saat yaratmak yeterli değil; bunun uzun bir deneyimin sonucu olması gerekiyor. Bir saatin makinesi iyi tasarlamışsa, parçaları bir araya getirmeniz de kolay olacaktır ve saat uzun bir süre boyunca servise ihtiyaç duymadan çalışmasını sürdürecektir. Dolayısıyla birlikte iyi çalışan bir ekibe sahipseniz, daha başarılı olursunuz. Her unsurun birbiri ile bağlantılı olması, uyum içinde hareket etmesi çok önemli. Aslında her zaman aynı hikaye söz konusu: Başlangıç için iyi bir vizyon; iyi iletişim ve bunun sonucunda istediğiniz herşeyi geliştirebileceğiniz sağlam bir temel."

"Bağımsızlığımızı koruyacağız"

Saatleri ve mücevherleri ile tanınan Chopard markasını bu haliyle korumak istediklerini anlatan Sheufele, "bağımsız bir aile şirketi" olarak devam etmenin önemine dikkat çekiyor. Sheufele, bağımsızlığa ulaşmadaki en önemli unsuru ise her şeyi kendi içinde gerçekleştirmek olarak açıklıyor. Geçen yıl Fleurier'de hayata geçirdikleri Fleurier Ebauches şirketinin bu yönde atılmış önemli bir adım olduğunu kaydeden Sheufele, burada çok sayıda saat parçası ve makinesi üretiklerini anlatıyor.

Teknolojinin saat endüstrisindeki rolüne de değinen Sheufele, "Teknoloji son derece önemli fakat görünmez bir rolü var. Aslında bizim için önemli olan teknoloji ve üretimin birlikteliği. Bizim üretim sürecimizde 'el emeği' çok önemli bir role sahip. Ve ilgi çekici olan da el emeği ile teknolojinin bir arada ortaya çıkardığı sonuç" sözleriyle saat üretiminde el emeğinin önemine dikkat çekiyor.

Ustalarını kendi okulunda yetiştiriyor

Yarın başarılı olmak, bugünkü performansınızı sürdürmek istiyorsanız, ihtiyacınız olan saat üreticilerine ve tasarımcılarına sahip olmanız gerekir. Bu nedenden dolayı genç nesilleri bu yönde eğitmeye karar verdik. Kendi deneyimlerimizi onlarla paylaşıyoruz; aynı tutkuya sahip olmalarını amaçlıyoruz.

Aksesuar, aksesuar olarak kalmalı

Diğer lüks markalar ürün yelpazelerini genişletirken, Chopard'ın böyle bir düşüncesinin olup olmadığı yönündeki soruya çok net bir yanıt verilor Karl-Friedrich Sheufele, "Chopard aksesuarları var, fakat aksesuarlarımızın her zaman aksesuar olarak kalmalarını istiyoruz. Çok önemli konuma gelmelerine gerek yok."