Gümrük müşavirlerinin sorunları

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İhap SUBAŞI / Subaşı Gümrükleme

Bilen bilmeyen siyasi kulvarda gümrüklerimiz için ahkam  kesiyor. Ne hikmetse "Yedi kocalı hürmüz" gibi bölük pörçük olmuş gümrük işlevleri, mükellefleri kapı kapı dolaşytırıyor. Yoruma tabii kararname ve yönetmelikler kafaları karıştırıyor. Esası yansıtmıyor.

Uzun yılar bu meslekte ömür tükettik. Her zaman bu mesleğin sorunları olmuştur. Son yıllarda arzu edilmeyen ve yeni sorunların getirisiyle istenmeyen gelişmelerle karşı karşıya kalındığını göstermektedir. Bu hususta, İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği Başkanı Sn. Cihangir Onger, uzun bir yazı ile, Başbakanımız Sayın Tayyip Erdoğan'ın ve Bakanımız Sayın Hayati Yazıcı'nın dikkatlerini bu noktaya çekmek istemiştirler. Tabii ki, yoğun uğraşı içinde Başbakanımız ve bakanımız, eğer bir nebzede bu sorunlara eğilmeleri mümkün olursa, gümrük olgusunda çok faydalı bir devir yaratılacağı kanısındayım. Gelişen bu sorunlara çare bulup giderecekleri ve dikkate alınacaklarından kuşku duymuyorum. Sayın Onger şöyle sesleniyorlar, "TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşmeleri tamamlanan Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı içerisinde, Türkiye'de yüzde 90'nı küçük ve orta ölçekli şirketler olarak faaliyet gösteren sektörümüze ait işletmelerdeki yaklaşık 50.000 çalışanı direk ve bağlı sektörlerle birlikte yaklaşık 30.000 kişiyi de dolaylı olarak etkileyecek, son derece olumsuz düzenlemelerle karşı karşıyayız".

Sonra bir üst paragrafında, başkan Sayın Onger, hızlı kargo şirketlerinin varlığından meslek olarak rahatsızlıklarını belirtiyorlar. "Yetkilendirilmiş yükümlü" için endişelerini dile getiriyorlar.

Sayın Onger, çok önemli bir noktaya daha değiniyorlar. "Kanun tasarısı ile Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin verdiği ve süreklilik kazanan binlerce iptal kararı (Gümrük idarelerinin 4458 sayılı Gümrük Kanunun kapsamında, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerinin uygulaması sonucunda kesilen idari para cezası kararları) göz ardı edilerek, 5326 sayılı kanununun 4458 sayılı Gümrük Kanunu içerisinde uygulaması yönündeki hukuki sakıncalar dikkate alınmamıştır" diyerek gerçek bir sorunu dikkati nazarlara sunuyorlar.

Bu hususta daima söyledik ve yazdık. Gümrük olgusunda kaçak ve kaçakçılık, tespiti, çok zor koşullar içerir. Sağlıklı sonuç almak uzmanlık alanıdır. Niyet ve kasıt olayımızın en önemli iki faktörüdür.

Bir yerde yargıya havale ile bu illetin önü alınamaz. Bugün, gümrüklerimizde öylesine, elektronik aygıtlar devreye girmiştir ki, herhangi bir kaçak oluşumuna imkan tanımazlar. Amma, yine de fiziki muayeneler herhangi zuhur edebilecek bir yanlış olayın yegane önleyicisi olduğu kanısındayım.

Biz bu hususları maalesef hiç düşünmemişizdir. Olan bir yanlışı ve kusuru daima kaçakçılığın içerisinde düşünme yanlışına düşmüşüzdür. Benim şahsen görüşüm, gümrük kaçağı olamaz. Varsa eğer, niyet ve kasıt aranarak kusur cezaları çağrıştırılmalıdır. Yoksa her olayı kaçakçılık dürüsüyle, 5607 kanununun ilgili maddesine taşıyıp, savcılığa sevk etmek selametli olamaz.

Olsa olsa, mükellefleri mahkeme kapılarında, senelerce süründürmek olur. O nedenle gümrük kaçağı nedir, ne değildir, çok iyi araştırılması gerekir. Tabii ki, bu soruna çözüm gümrük uzmanlarınca olur.

Deklarizasyonun en sonunda, İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği Başkanı Sayın Cihangir Onger, Başbakanımız Sayın Tayyip Erdoğan'a gümrük müşavirliğin meslek etiği açısındaki endişelerini şöyle duyurmak istiyorlar. "Sayın Başbakanımız, ülke ekonomisi içerisinde, önemli yeri bulunan büyük bir çoğunluğu küçük ve orta ölçekli işlemlerden oluşan, yaklaşık 50.000 çalışanı ile istihdama katkı veren biz gümrük müşavirlerinin sorunlarına elinizi uzatmanızı, haklı taleplerimize her zamanki sağduyulu ve devlet adamlığı prensibinizle yaklaşmanızı, bu doğrultuda matem havasından çıkarmanızı tüm çalışanlarımız adına saygılarımızla arz ederiz".

Böylece, gümrük müşavirlerinin, son gelişmelerdeki sorunlarını ana hatlarıyla belirleyip dile getiriyorlar. İlgi çekeceğine inanarak ben de aynı duyguları taşıyarak, bir kez daha tekrarlamak istedim. Gümrükler ülke ekonomisinin, ilk namus duraklarıdır. Onlara verilmesi gereken önem, ağır cezai müeyyidelerle olmaması gerekir. Cezai müeyyidelerin, kaçak denilen iğrenç yapıyı ortadan kaldırmayacağı, ilgililerini ezeceğinin bilinmesi gereğini savunarak...