Gümrüklerimize nostaljik uzanırsak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İhap SUBAŞI

Bu hususta, Sayın Dr. Turhan Atan'ın 1987'de Maliye Dergisi'ne yazdığı makaleden

bazı pasajları sizlere sunmak istiyorum. "Gümrükler ekonomi ile, ticaretle, uluslararası ekonomi ve uluslararası ticarette doğrudan ilgilidir. Gelir açısından Maliye ile, birçok hallerde dış politika ile, ayrıca turizmle ve kaçakçılık açısından hukuk ve ceza hukuku ile ilgilidirler." Gördüğünüz üzere gümrüklerin çalışma koşulları çok değişik, gözlemler sergiler.

Devamla; "Gümrük konuları aynı zamanda güç ve uzun yıllar aynı işte çalışmayı gerektiren uzmanlık konularıdır. Gümrük tarifeleri, eşyanın gümrük vergisine esas teşkil edecek kıymetinin nasıl tespit edileceğine dair uluslararası gümrük sözleşmeleri, gümrük rejimieri ve gümrük kaçakçılığı birbirinden farklı ve ayrı uzmanlık konularıdır. Bu durumu tespit eden ve Türkiye'nin ilk maliye tarihi yazarı sayılan Süleyman Sudi  1891'de (Hicri 130l) yayınlanan eserinde gümrük konularının mali konular içinde en güç ve dağınık kanunlar olduğunu belirtmektedir."

Ve Sayın Atanı devam ediyor, tarihten notlarına; "Kapitilasyonların ancak Lozan Anlaşması ile kesin olarak tarihe mal edilmesinden sonradır ki gümrüklerimize sahip çıkılmıştır. Nitekim, Lozan Anlaşmasından sonra 1916'da yürürlüğe konulan 815 Sayılı Kabotaj Kanunu ile kara sularımızda kabotaj tekeli kurulmuş, 1929'da yürürlüğe konulan 1499 Sayılı Gümmrük Giriş Tarife Kanunu'muz ile de gümrüklerimize sahip çıkılmıştır. 1962 yılına gelinceye kadar İngiliz Fransız ve İtalyan firmalarına ait yabancı gemiler kara sularımızda her türlü eşya, yük ve yolcu alır ve taşırlardı."  Sayın Dr. Turhan Atan'ın bu paragrafındaki, günümüze kadar yansıyan, ince ve hassas noktalara dikkatimizi çekmek isterim.

"1929 yılında yürürlüğe konulan 1499 Sayılı Gümrük Giriş Tarife Kanunu'muz ise,

Cumhuriyet döneminde hiçbir dış etki olmaksızın hazırlanan ilk Gümrük Kanunu'muzdur. Ancak 1929'da kanunun yürürlüğe girmesiyle hemen bütün Iimanlarımızda ve sınırlarımızda büyük kaçakçılık faaliyeti görüldü. Öteden beri ülkeye az vergi ödeyerek mal ithal etmeye alışmış firmalar bu kez yine az vergi ödemek için kaçakçılığa taş vurdular. Kaçakçılık o dönemde bir açık kapı niteliğinde alan güney sınırlarımızda büyük boyutlara ulaştı. Yeni kanunla gümrük vergilerinin önceden açıklanınca ithal mallarına karşı talep olmuş ve artan talebi karşılamak için ek ithalat yoluna gidilmiştir. 1929 yılı aynı zamanda Duyunu Umumiye'nin ilk taksitinin ödeneceği yıldır."

Devamla;

"Gümrük İşbirliği Konseyi'nde ayrıca ve uzun yıllar yapılan çalışmalar sonucu ise 'Armonize Sistem' denilen bir nomaklâtür hazırlanmıştır. Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere birçok ülke Brüksel Nomaklâtür Sözleşmesi'ne taraf olmamıştırlar. Oysa Armoniye Sistem, Amerika Birleşik Devletleri'nde iştiraki ile hazırlanmış olup, yürürlüğe girdiği zaman "cihanşümul" nitelikte olacaktır.

Yeni nomaklâtür herhangi bir gecikme olmadığı taktirde 1987 de yürürlüğe girecektir."

Değerli Sayın Dr. Turhan Atan, hakikaten gümrük tarihinden, çok önemli bilgiler

sunmaktalar. Ona bu hususta, minnet ve saygılarımızı sunmak isterim.

Sayın atan, en son olarak şu noktalara dikkat çekiyorlar.

"Türkiye Avrupa Ekonomik Topluluğu'na tam üye olduğu zaman bütün bu

sözleşmeleri aynen uygulayacaktır. Topluluğun Brüksel'de bulunan merkezinde ve

ilgili komisyonlarında halen 150 gümrük uzmanı çalışmakta, tüm teknik konular bu uzmanlarca yürütülmektedir. Üye başına 15 gümrük uzmanı düşmektedir. Tam üyelik halinde Türkiye Brüksel'e 15 gümrük uzmanı gönderecek, en az 15 uzmanda rotasyon için merkezde görev yapacaktır. Bu uzmanların, Türk Gümrük Mevzuatı ile AET Gümrük Mevzuatını, uluslararası gümrük konularını çok iyi bilmeleri, ayrıca çok iyi lisan bilmeler! gerekmektedir. Gümrük uzmanlarının son derece güç yetiştiğini göz önünde bulunduran bir çok ülke açtıkları gümrük okullarında elemanlarını önce ciddi bir eğitime tabii tutmaktadırlar. Nitekim Amerika Birleşik Devletleri'nde gümrük akademisi vardır.

Akademiye lise tahsilinden sonra iki yıl kolej tahsili yapanlar alınmaktadır.

Fransa'da hem gümrük hem de gümrük muhafaza okulu vardır. İspanya'da Gümrük  yüksek okuluna hukuk veya iktisat fakültesi mezunları sınavla alınmaktadırlar.

Fransa'da hem gümrük hem gümrük muhafaza okulu vardır. İspanya'da gu?mru?k

yu?ksek okuluna hukuk veya iktisat fakültesi mezunları sınavla alınmaktadırlar.

İsviçre, Hindistan ve Pakistan'da gürük okulları vardır. Ayrıca Japonya'da

gümrük enstitüsü ve Malezya'da gümrük koleji bulunmaktadır."

Saygıdeğer Dr. Turhan Man'ın, notları bunlar.

1984 tarihinden bu güne çok yerler değişmiştir. Değişmeyen, bilgi, görgü ve gümrük ilmidir. Sayın, Dr. Turhan Atan'ın, "Türk Gümrük Tarihi", olarak iki kitabı vardır.

Bu eğer iyi kavranılmaz ise gümrüklerdeki her yenileşme, yarınları aratır.

Çünkü, gümrük ilmini öğrenmek için, her ülke okullar, kolejler açmışlar, bu hususta

biz ne yapmışız, ona bakmamız lazım.