Güneş'in konumu güçlenecek

Güneş Sigorta'nın yeni Genel Müdürü Serhat Çetin ilk söyleşisini DÜNYA ile yaptı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yakup SAYAR

İSTANBUL - Yaşanan fiyat odaklı rekabet sektörün önemli ve köklü oyuncularından biri konumundaki Güneş Sigorta'yı da etkiliyor. Şubat ayında genel müdürlük koltuğuna oturan Serhat Çetin bu durumun geçici olduğunu belirterek "Evet zarar ediyor görünüyoruz, aslında bakıldığında bu zarar genelde aktif çıkışı olmayan, mali yapıyı güçlendirecek olan karşılıkların ayrılmasıyla oluştu" dedi.

Genel müdürlük görevine atandıktan sonra ilk söyleşini DÜNYA ile yapan Serhat Çetin, Güneş Sigorta'da beş sene önce başlayan değişimin tüm hızıyla devam ettiğinin altını çizdi.  "Gündemimiz ve iş planımızda olan ama bir şekilde tamamlayamadığımız konuları hızla tamamlıyoruz."diyen Çetin sözlerini şöyle sürdürdü, "Şirketimiz açısından değişimi genel olarak, pazar odaklı müşteri odaklı, daha esnek ve dinamik bir şirket olma yolundaki bir değişim olarak tanımlayabiliriz. Kurumsal ilkelere uygun olarak sektör standartlarını yukarıya taşıyacak, dünyadaki sektör standartlarına uygun bir şirket yapısına ulaşmak için başlatılan bir değişim bu." 

Pusula ile tarihe geçeceğiz

Bu anlayış ve hedefi, hızlı bir şekilde, iş akışlarına ve kurum kültürleri ile birlikte kullandıkları teknolojik alt yapıya da yansıttıklarını hatırlatan Çetin,  "Yılbaşında kamuoyu ile paylaştığımız  teknolojik altyapı projemiz olan Pusula programımızı tamamladık. Geçen ay itibariyle acentelerimizin bir kısmı Pusula ortamında çalışmaya başladı. Belirlenen ilk grup acentemizi pusula ortamına geçirdik, Geçiş sağladığımız acente sayımız bundan sonra katlanarak devam edecek. Geliştirdiğimiz bu yeni sistemle sektörün ötesine geçmeyi ve önümüzdeki 15 sene içerisinde de sadece küçük modüler yenilemelerle çıkabilecek her türlü yeni teknolojiye de adapte olmayı amaçladık. Şu an geldiğimiz nokta yola çıkarken gerçekten ulaşmak istediğimiz nokta"diye konuştu.

Pusula konusunda aldıkları kararın etkilerini yaşayacak olan acentelerinden, müşterilerine ve en tepede yönetim kurulun  kadar her noktada ciddi anlamda destek aldıklarına dikkat çeken Çetin , " Şu anda da alnımız açık bir şekilde aldığımız bu desteğin karşılığını görüyoruz, bu da son derece mutluluk verici. Güneş Sigorta olarak bir ilke imza atmış olacağız. Kendi sistemini kendi kaynakları ile oluşturan ilk Türk Sigorta şirketi olarak tarihe geçeceğiz." dedi.

Yatırım gelirlerinde sektörden ayrışıyoruz

Güneş Sigorta'nın büyüme ve karlılık hedefleri sorduğumuz Serhat Çetin, Güneş Sigorta'nın son zamanlarda sektör kadar zarar eden ancak sektörden sadece yatırım gelirleri noktasında ayrılan bir yapıda olduğunun altını çizdi.  "Bu durum likit sermaye nedeniyle oluşan bir durumdur ki şirket olarak sektörden daha fazla zarar etmiyoruz" diyen Çetin şunları söyledi; "Zarar, aslında bakıldığında genelde aktif çıkışı olmayan, mali yapıyı güçlendirecek olan karşılıkların ayrılmasıyla oluştu.

 Hayata geçirilen düzenlemeler ile Türkiye'de sigorta sektörü gerçekten büyük bir değişim yaşadı. Alınan kararlar ve uygulanan yönetmelikler, sigorta sektörünü güçlendirecek ve önümüzdeki yıllara başarıyla taşıyacak olan yaklaşımların ürünüdür. Bu değişime paralel olarak küreselleşmenin etkisi ve yabancı sermaye girişiyle birlikte sektörde inanılmaz bir pazar payı ve fiyat rekabeti oluştu. Bu da bizim karlılığımızı etkileyen bir diğer husus."

Sektörün en iyi satış kadrosunu kurduk

Güneş Sigorta'nın vizyonunun büyümeyi öngören bir vizyon olduğuna vurgu yapan Çetin, "Ancak bulunduğumuz şu noktada,  bugün için; önümüzdeki senelere hazırlanmak,  pazar payımızı korumak, satış ve dağıtım ağımızı daha da güçlendirmek, paydaşlarımızın da bu anlamda hem kazançlarını hem de sektördeki konumlarını daha da güçlendirmek bizim için büyümekten çok daha önemli. Bundan bahsederken yerinde saymaktan veya küçülmekten bahsetmiyoruz. Ancak şirketimiz açısından büyümenin de makul ölçülerde olmasına karar verdik. Zira artık sigorta sektöründe mali anlamda gerçekten tüm neden sonuç ilişkileri kurulmuş durumda. Eğer büyüyorsanız bunun sermayeye de karlılığı da etkisi var. Hatta önümüzdeki çok uzun bir dönem üzerine de etkisi var ki bu yüzden eskisi kadar kolay bir şekilde büyüme kararı vermek mümkün değil.

Ancak Güneş Sigorta'da 5 yıl boyunca yapılanlarla birlikte öyle bir duruma geldik ki gerçekten çok dinamik ve sektörün en iyisi olduğunu düşündüğümüz bir satış kadrosuna sahibiz. Güneş Sigorta'nın şu andaki birinci önceliği büyümek değil. Birinci önceliği mevcut yapısını, konumunu güçlendirmek ve bunu yaparken paydaşlarının gelirlerini de artırmak."diye konuştu.

VakıfBank'la büyük bir sinerji yarattık

Banka sigortacılığına büyük önem verdiklerini söyleyen Çetin, en büyük ortaklarının VakıfBank olmasını kendileri için büyük bir imkan yarattığının altını çizdi. "Bankamızla aramızdaki sinerji şimdiden ciddi anlamda hissediliyor"diyen Çetin şöyle konuştu, "VakıfBank'a yeni yönetimin gelmesi ile birlikte oldukça iyi bir işbirliği ortamı yakaladık. Hem VakıfBank yöneticilerinin hem de yönetim kurulunun bankacılık ve buna bağlı olarak banka sigortacılığı konusundaki deneyimlerinin yolumuzu açtığı gerçeğini ifade ederken kendilerine de teşekkür etmem gerek. Bu anlayışla banka içerisinde yapmak istediğimiz birçok uygulamayı hayata geçirmeyi başardık. Bu sinerjiyi rakamla ifade edecek olursak ilk 3 ayda banka sigortacılığında yüzde 30 büyüdük. Finansal kaynaklar özelinde planladığımız ve arzu ettiğimiz noktaya yaklaştığımızı söyleyebiliriz. Ama önemli olan kısa vadede rakamları büyütmekten çok doğru yapıları kurmaktır. Şu anda çok iyi bir şekilde iki tarafında birbirine artı değer kazandıracağı bir ortam yakalamış bulunuyoruz.

Önümüzdeki dönem içerisinde her branşımızı bir kampanya haline getirip banka aracılığıyla sunmayı düşünüyoruz. Bankamız bize bütün imkanlarını açmış durumda. Güneş Sigorta'nın  banka sigortacılığındaki etkisini ve getireceği yenilikleri  önümüzdeki dönemlerde  ciddi anlamda hissedeceğinizi düşünüyorum. VakıfBank'ın İstanbul'a gelmesiyle beraber bu sinerjinin artarak devam edeceğini düşünüyor ve sabırsızlıkla bekliyoruz"

Yabancılar büyüklük değil kalite getirsin

Sektöre yönelik yabancı ilgisine yönelik görüşlerini sorduğumuz Serhat Çetin, bu tarz yabancı yatırımların ülkemiz için son derece faydalı olduğunun bir geçek olduğunu söyledi. "Ancak sektör özeline baktığımızda bugün geldiğimiz noktanın bundan beş sene öncesinde bulunduğumuz durumdan iyi olmadığını söylemem gerekiyor."diyen Çetin sözlerini şöyle sürdürdü,  "Sektörümüze yabancı girişi var, yabancılar sermayeleriyle şu anda şirketlerde pay sahibi olabiliyorlar ya da tamamen satın alabiliyorlar. Ancak bu girişlerin sigorta sektörünü şu ana kadar getirdiği nokta aslında sektörün daha önceki kalitesi konusunda da bize bir fikir veriyor. Yabancı girişi de aslında küreselleşmenin bir sonucudur. Bunun önünde durmak mümkün değil ve bu durum sadece Türkiye'de yaşanan bir olgu değil. Yabancı sermaye geliyor ve gelmeye de devam edecek. Satın almaların bize sadece büyüklük değil kalitede getirmesi gerekiyor. Ancak bugüne kadar bu yönde olumlu bir gelişme göremediğimizi de belirtmem gerekir. Yeni uygulamalarla,  yeni yaklaşımlarla sigorta sektörüne artı değer katacak bir gelişme olmasını ve bu şirketlerin de sektörümüze rekabet dışında bir şeyler katmasını şimdilik umut ediyoruz." 

Sağlık branşı çok ümit veriyor

Sağlık branşında Aralık 2010'da yeniden yapılanmaya gittiklerini söyleyen Serhat Çetin, daha önce dışarıdan aldıkları tazminat yönetimi, tıbbi danışma ve provizyon fonksiyonlarını Güneş Sigorta bünyesinde konumlandırdıklarını söyledi.

Çetin sözlerini şöyle sürdürdü, "Başladığımız tarihten bu yana, tazminat/ prim oranımızda ciddi iyileşmeler görüldü. Sadece tazminatların kontrolü ile değil, aynı zamanda primlerdeki yükselme, anlaşmalı sağlık kurumlarının yönetimi, pazarlama kanallarına hızlı geri dönüşler ve sigortalılarımızın ihtiyaçlarını önceden görebilmek de çok etkili oldu.  Sağlık branşında 2010 yılı sonuçları sektörle ilgili olarak olumlu bir ümit de veriyor. Sağlık sigorta sektörünün genelinde, aslında çok daha önce bu zarar noktasına gelindi. Bu zarar noktası yaşandıktan sonra sağlıkta bir toparlanma yaşandı.

Fiyatlarda, 2010 yılında hemen hemen başa baş noktasına gelindi. 2011 yılında da sağlam duruşun şirketler tarafından devam ettiğini görüyoruz ve devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun sonucunda da tüketiciye yansıyan çok büyük bir maliyet yok. Doğru fiyat ile sunulmasını, hizmetin devamı ve önümüzdeki senelerde de sağlık sigortası bulabilmesi için kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle sigortalılarımız da zarar görmeden süreç iyi yönetildi ve doğru bir yöne doğru geldi"dedi.

TSRŞB gerçek anlamda birlik sağlamalı

TSRŞB'nin yeni yönetiminden beklentileri sorduğumuz Serhat Çetin, 9-10 Nisan'da gerçekleşen Genel Kurul'da birliğin yönetim kuruluna kendisinin de aday olduğunu fakat seçilemediğini hatırlatarak  şunları söyledi; "Bu noktada yeni bir genel müdür olmama rağmen kendimi ve fikirlerimi ortaya koymak açısından bunu yapmam gerektiğini düşündüğüm için adaylığımı koydum. Aldığım sonuçtan kendi adıma memnunum. Yeni TSRŞB' de yönetimde olsak da olmasak da kanaatimce sigorta şirketlerinin birlik halinde hareket etmesini sağlamak zorundayız. Bence birlik yönetiminde olsun ya da olmasın tüm sigorta şirketlerinin aynı ölçüde etkin olması gerekiyor.

Benim yeni TSRŞB'den beklediğim en önemli husus;  gerçek anlamda birliğin sağlanması ve en azından daha sık gerçekleştirilen toplantılarla sektör üyelerinin fikirlerinin daha rahat tartışılabildiği platformların oluşturulması. Özellikle başkanın bu konuda açıklamaları ve yaklaşımını biliyor ve TSRŞB'nin en fazla ortak paylaşımı aktaracağını düşünüyoruz. Bu anlamda ben bu konuda şahsım ve şirketim adına umutlu olduğumu söyleyebilirim." 

Acentelere destek şart

Sektörün en önemli oyuncularının acenteler olduğunu hatırlatan Serhat Çetin, " Sektörün tamamı için söylemeliyim ki sigorta şirketi olarak hepimizin bir an önce mevcut acentelerini; bu işe yatırım yapan, bu işi meslek olarak gören ve bu işte kurumsallaşmayı amaçlayan acenteler haline dönüştürmek üzere desteklememiz gerekiyor.  Bu desteğin nihai amacı aslında her acentenin işine yatırım yapmasını ve aynı ölçüde bu işin altına elini koyma duygu ve güdüsünü geliştirmek.  Fiziksel şartların bir an önce etkili bir şekilde uygulanması bence gerçekten çok önemli. Bu işi meslek olarak yapacak acente ile bu işi geçici veya ilave bir gelir kapısı olarak gören bir acente arasındaki farkı fiziksel şartlar net bir şekilde ortaya koyacaktır diye düşünüyorum. Bu konuda da önümüzdeki dönemde bizde üzerimize düşeni yapabildiğimiz kadar yapıyor bu konudaki duygu ve düşüncelerimizi her ortamda ifade etmeye çalışıyoruz.  İfade etmeye de devam edeceğiz ancak saygın bir meslek olarak bu işi yapmaya devam eden acentelerinde desteklenmesi lazım"diye konuştu.

Sektörümüz gençler için iyi bir fırsat

Sektörün yetişmiş eleman sorunu olup olmadığı yönündeki görüşlerini sorduğumuz Serhat Çetin,  son dönemde yeni işe alımlarda birçok sigortacılık mezunu elemanla karşılaşmasının kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi. "Sevindirici olan kısım gençlerin sigortacılığı iyi ve gerçekten potansiyeli yüksek bir kariyer yolu olarak görmesi"diyen Çetin, "Yabancı şirket yöneticileri zaman zaman "Türkiye'de kaliteli eleman bulmakta zorlandıkları" yönündeki görüşlerini çeşitli basın araçları vasıtası ile beyan ediyorlar.

Ben bu görüşe katılmıyorum. Bence ülkemizde yetişmiş, kaliteli ve tecrübeli yeterince sigortacı var. Kaliteli eleman bulma konusunda biz Güneş Sigorta olarak zorlanmıyoruz. Biz bundan sonraki dönemde üniversitelerle olan işbirliğimizi artırmayı ve burada gençlere Güneş Sigorta ile birlikte sigorta sektörünü de anlatmayı düşünüyoruz. Buradan sigortacılığı meslek olarak düşünen gençlerimize bir mesaj vermek isterim. Bence 90'ların başında bankacılık sektörü nasıl aktif ve çok şey vadeden bir alan ise şu anda da sigorta sektörü gençler için çok iyi bir fırsat."

 

Bu konularda ilginizi çekebilir