Güneydoğu'da tarım ve tohumculuk

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Hüseyin BOZKURT / Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Gaziantep Şube Başkan Yrd.

huseyinbozkurt@firatymm.com

                     

Bölgemizde GAP sulama projesiyle başlayan sulu tarım, çarpık bir şekilde gelişse de büyük bir tarımsal faaliyet halini aldı. Drenaj kanallarının sorunu, Harran Ovası'nda taban suyunun yükselmesi ile toprağın çoraklaşmasına neden oldu. Halen bazı bölgelerde bu çoraklaşma devam etmekte. Bu yıl ise bölgede yaşanan kuraklık nedeniyle, bölge çiftçisi, sulama ile ilgili arayışa girmeye başladı. Erken çoraklaşma ve gerekse yeraltı sularının azlığı damlama sulama projelerini geliştirdi.

Öncelikle sulamanın olduğu yerlerde bilinçli sulama ve tarımın yapılmasına ihtiyaç var. Bölge çiftçisi, yetkili kurumlarca gerekli yönlendirme yapılamadığı için ürün seçimi, ikinci ürün ve tohumluk ile ilgili birçok sıkıntı yaşamakta. Geçen yıl çoğunlukla pamuk eken çiftçi, bu yıl  mısır ekti. Geçen yıl pamuk ucuza gitmişti, bu yıl da mısırda aynı şey yaşanacaktır.

Öte yandan üretici; birçok üründe kısırlaştırılmış ithal tohumluk kullanıyor. Yüksek verimi, temizliği ve erken yetişmesinden dolayı tercih edilen ithal tohumluk kavun, karpuz, mısır, süs çiçekleri ve birçok tarım ürününde kullanılıyor. Bu tohumların büyük kısmını yabancı şirketlerce patenti alınarak, üretilip dağıtıldı. Bu işin İsrail, ABD ve benzeri ülke menşesi taşıyan firmalarca yapıldığı ve bu işte tekel oldukları için yüksek kârlar elde ettikleri bir gerçek. Belediyelerimizin kullandıkları çiçeklerden tutun da bereketli ovalarımızdaki mısır, karpuz, kavun gibi ürünlere kadar kısırlaştırılmış ithal tohumlar kullanılıyor. İthal tohumluklara ödenen paralar milyon dolarları bulmakta.

İthalatın patladığı, döviz açığımızın yüksek olduğu, her yıl yüzlerce ziraat mühendisinin mezun olduğu ülkemizde, kendi tohumluğumuzu halen üretemiyor olmamız düşündürücü.

2006'da çıkan 5553 sayılı Tohumculuk Yasası, tohum olayını çözemediği gibi, tohumculuk sektörünü, güçlü yabancı şirketlerin kucağına teslim etmiştir. Birkaç yabancı şirket, geliştirdikleri tohumların patentini alarak tekel olmaya Bu yıl bölgemizde kuraklık nedeniyle kırmızı mercimekte de yüzde 80 ürün kaybı yaşanınca

tohumluk ihtiyacı doğdu. TMO  ithal ettiği ya da bazı fabrika stoklarından satın aldığı mercimekleri tohumluk olarak dağıttı. Sorumluların döviz kaybına neden olan ve yerel ürünlerimizi unutturan, kolaycılığa alıştıran hazır tohumluk olayına ülkemiz ve çiftçimiz lehine bir düzen vermesi  gerekir.Yapacaksak  tohumculuğumuzu biz geliştirelim. Özellikle damlama sulama projelerine giren çiftçilerin desteklenmesi, organik tarımın teşviki, bürokrasinin azaltılması, yapay sorunların çıkmaması için gerekli önlemlerin alınması bölge tarımını geliştirecektir. Böylece bölgede işsizlik yok olur, insanlar köylerine yoğunlaşır ve bu kriz günlerinde ülkemiz ihracat yoluyla döviz kazanır.